Kent Haberleri

Akkuyu'nun ÇED raporu açıklandı!

Mersin'in Gülnar İlçesi'nde yapılacak Akkuyu nükleer Güç Santrali'nin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na sunulan 3 bin 600 sayfadan oluşan revize Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporu açıklandı.

Akkuyu NGS Toplum Bilgilendirme Merkezi'nce açıklanan revize ÇED raporu 3 bin 600 sayfadan oluşuyor. Akkuyu'nun hizmete girmesiyle birlikte yılda yaklaşık 35 milyar KWH elektrik enerjisi üretilmesi planlandığı ve bu miktarın Türkiye'nin bugünkü elektrik tüketimimizin yüzde 16'sını karşılayacağı, proje toplam maliyetinin 20 milyar ABD dolar olmasının öngörüldüğü ifade edildi. Projenin üç aşaması boyunca doğrudan ve dolaylı yeni iş alanları yaratılacağı, inşaat, işletme ve işletmeden çıkarma aşamalarında doğrudan yer alacak işgücünün yanı sıra, girdi ve tüketim malı sağlayan endüstriler başta olmak üzere, enerji üretimi tedarik zincirinde yer alan tüm sanayi sektörleri üzerinde dolaylı etki olacağı vurgulanan raporda, yüksek işsizlik oranına bakıldığında işin yer değiştirmesini değil, gerçek iş alanı yaratılmasının sağlayacağının altı çizildi. 


Çalışanlar için kurulacak olan 4 bin 500 kişilik yaşam merkezinde, okul, anaokulu sağlık kompleksi, spor kompleksi, yangın istasyonu, atık su arıtma tesisleri ve diğer mühendislik tesisleri de yer alacağı belirtilen raporda, şu bilgilere yer verildi: "Akkuyu inşaat sürecinde çalışanların yüzde 70'i yerli iş gücü olacak. 


Proje inşası ve işletmesinin en yoğun inşaat döneminde 12 bin 500 çalışan yer alacak. Bunun yüzde 70'i yerli işgücü olacak ve bilahare yaklaşık 4 bin işletme personelinin çalışması söz konusu olacak. İşletme aşamasındaki istihdam nedeniyle olacak toplam etki ile yaklaşık 15 bin yeni iş pozisyonu yaratılmış olacak. İnşaat çalışanları 1500 dolar, işletme personelleri ise 3 bin dolar maaş alacak. İnşaatın en yoğun olduğu dönemde 12 bin 500 kişi çalışacağı hesabı ile iş gücü geliri üzerindeki etkinin yaklaşık 225 milyon dolar olacağı tahmin ediliyor."


 SOĞUTMA SUYU AKDENİZ'DEN ALINACAK


 İşletme ömrünün 60 yıl olarak planlandığı belirten raporda, Akkuyu nükleer Güç Santrali'nde, normal işletme koşullarında karbon ve diğer sera gaz emisyonlarının neredeyse sıfır düzeyinde olacağı vurgulandı. Akkuyu nükleer Santrali'nin işletilmesi sırasında ihtiyaç duyulacak soğutma suyunun da Akdeniz'den karşılanacağı kaydedilen raporda şu görüşlere yer verildi: AKDENİZ FOKLARI "En olumsuz koşullar altında dahi soğutma suyu deşarjının deniz suyu sıcaklığında en fazla 0.5 derece sıcaklık artışına neden olacak. Bu modelleme çalışmasına göre oluşacak 0.5 derecelik ısı artışı; deniz yosunu gibi çeşitlilikler, gıda zinciri üzerinde ve foklar üzerinde her hangi bir olumsuzluğa neden olmayacak. İstenmeyen bir tür bakteri oluşumuna yol açmayacak, yetişkin balıkların her zamanki yaşam alanlarında güvenle yaşamalarını sağlayacak. 


Ayrıca inşaat faaliyetleri esnasında Akdeniz foklarına yönelik bir gözetim planlanacak ve bu çalışma kapsamında fokların bolluk dereceleri, üreme performansı indeksleri, yuva koşulları ve popülasyon durumları incelenecektir. Biyolojik izleme kapsamında, balıkçıların ve turistlerin fokları ziyaretlerini kısıtlamak ve gerekmesi halinde öksüz, hasta ve yaralı foklara vaktinde veteriner hizmeti sunmak amacıyla bölgede devriye kontrolleri yapılması öngörülmektedir. Proje için gerçekleştirilen patlatma işleminden dolayı denizel mağaranın içyapısında herhangi bir hasar oluşup oluşmadığı da kontrol edilecektir. Patlatma esnasında mağaraların durumu izlenecektir. Projede çalışanlar tarafından hiçbir şekilde Beşparmak Adası'na ve mağaralara giriş ve çıkış yapılmayacaktır." TEMEL GÜVENLİK ÖZELLİKLERİ Akkuyu'da güvenliğin sağlanması için nükleer endüstrinin tüm modern gerekliliklerinin yerine getirildiği belirterek şu ifadelere yer verildi: "Türkiye'nin ilk nükleer santralı için 9 şiddetinde olabilecek bir depremde güvenli durdurma dahil olmak üzere, birçok risk etkenleri hesaba katılarak uygulama yapılmaktadır. Akkuyu, güvenlik sistemleri ve bileşenleri aşağıdaki doğal ve teknolojik etkenler hesaba katılarak tasarlanmıştır. 9 şiddetinde bir deprem anında güvenli durdurma, 8 şiddetinde tasarıma esas depreme dayanıklılık, tsunami etkisine karşı gereken tedbirlerin alınmış olması, tasarıma esas olay kapsamında, 20 ton ağırlığında ve 215 m/s hızda bir Phantom RF-4E uçağının çarpması ve bu olayın gerçekleşmesi ihtimalinde proje, en konservatif şartları gözeterek oluşturulmuş güvenlik gereksinimlerinin sıkı sıkıya uygulanmasını garanti etmektedir. 400 ton ağırlığında ve 200 m/s hızda bir Boeing 747-400 uçağının çarpması ve bu çarpmaya bağlı yakıt alevlenmesi, 'Tasarım Ötesi Olay' olarak değerlendirilmiştir. Hesaba katılan harici şok dalgasının patlama basıncı 30 kPa olmakla beraber patlama süresi 1 saniyeye kadardır. Önerilmekte olan Akkuyu nükleer Güç Santrali tasarımında gelişmiş teknolojileri kullanmaktadır. Ayrıca 1980 yılından bu yana Rusya'da kullanımda olan basınçlı su reaktörü (VVER-1000) teknolojisinin kullanılıyor olması, günümüzde 31 adet bu tür nükleer Güç Santrali ünitesinin Rusya'da işletiliyor olması ve başka ülkelerde de bu teknolojilerin kullanımı hususları bu tür nükleer Güç Santrali tasarımında önemli bir deneyime sahip olunduğunu göstermektedir. 


En iyi basınçlı su reaktörü projeleri arasında bulunan Akkuyu nükleer Güç Santrali Projesi, diğer basınçlı su reaktörü projeleri ile karşılaştırıldığında, projenin optimum güvenlik seviyesi sunmasının yanı sıra inşaat ve işletim aşamalarında çağdaş çevresel faktörleri daha çok gözetiliyor olması nedenleriyle bir fark yaratmaktadır. Proje, bir nükleer Güç Santrali olması gereken tüm nükleer ve radyasyon güvenlik göstergelerini garanti etmenin ötesinde nükleer güvenlik ve radyasyon güvenliğinde üst düzey kaliteyi sağlayan kalıcı yeni teknolojik çözümler içermektedir." 


Adana Ekspres