Alaçatı taş evleri ile zirveye çıktı!
Sokaklarında Sezen Aksu'dan Tarkan'a, Yıldırım Demirören'e kadar birçok ünlüyü misafir eden İzmir'in Alaçatı beldesi bir masal şehri
Türkiye'ye rüzgar sörfünü sevdiren kasaba, televizyonların ana haber bültenlerine hemen her akşam konu olan yer, şehirleşen nüfusu ile sokaklarında Sezen Aksu'dan Tarkan'a, Yıldırım Demirören'e kadar birçok ünlüyü misafir eden belde, yeşil ovalar, masmavi sular, hiç dinmeyecekmiş gibi esen rüzgarlar ve tarihin derinliklerinden gelen taş yapılar... İzmir'in turizm merkezi Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı beldesi sanki bir masal şehri. Alaçatı; rüzgarla denizin hiç bitmeyen dansının diyarı... Alaçatı'nın her sokağı tarih... Beldede hiç dinmeyecekmiş gibi esen rüzgarı ilk olarak tarihi yeldeğirmenleri karşılıyor. Çiçeğin bin türlüsü yol boyunca eşlik ediyor ziyaretçisine.
Alaçatı, tarihî dokusu talana uğramamış nadir yerlerden biri. Arnavut kaldırımlı sokakları, cumbalı taş binaları, şık restoranları, sıra dışı otelleri, dostane atmosferiyle müşterilerini ağırlayan kafeleri, yel değirmenleri ve meydanıyla beldeye vardığınız anda sizi kucaklayıp hayal alemine davet ediyor. Hepsinden önemlisi restore edilmiş asırlık camileri ile Anadolu kimliği yerli yerinde duruyor. Ramazan ayında teravih namazlarındaki kalabalık buna şahitlik ediyor.
Eğer yolunuz bir akşam vakti düştüyse Alaçatı'ya, meydanda oturup bir bardak demli çay içmek dünyanın tüm dertlerini unutturuyor insana. Tarihi taş yapılar olduğu gibi korunmuş. Zamanla bozulma gösterenler ise görkemli mimariden aldıkları destekle onarılarak restore ediliyor. Alaçatı'da, Avrupai bir dükkanın yanında mahalle kasabını görmeniz mümkün. Farklı renklerdeki begonvillerin, sardunya ve hanımelilerle flört ettiği sokaklarda, Rum ustaların yaptığı 150 yıllık binalar zamana meydan okurken insanda da hayranlık uyandınyor. Değişimin getirdiği nimetlerin farkında olan halk Alaçatı'ya sahip çıkmış. Alaçatı Belediyesi, beton yapılara geçit vermeyerek kasabayı tek tip mimari düşkünü müteahhitlerden kurtarmış.
Burası rüzgar sörfü için dünyanın sayılı uygun sahillerinden birine sahip. Bu sahiller eski kaynaklarda İyonya olarak geçiyor. Dilleri İyon'a dönmeyen Persler, burada yaşayanlara Yunan deyince bizim dilimize de aynı kelime girmiş ve Alaçatı tarihin sayfalarında ilk olarak İyon şehri Erythrai'nin sınırları içindeki bir yerleşim olarak yerini almış. Alaçatı adının Alaca attan ya da'Alacık çadırlarından geldiği söyleniyor. Kasaba eskiden deniz kenarındaymış ama yavaş yavaş çekilen denizden geriye kalan bataklık olmuş. Sıtma kaynağı olan bataklık kurutulduktan sonra, bağcılık ve tütüncülük bölgeye damgasını vurmuş. Mübadeleyle gitmek zorunda kalan Rumların yerine de Selanik, Girit ve İstanköy (Kos) adasından gelen Türkler yerleşmiş. Alaçatı koyuna tepeden baktığınızda sörfçülerin şöleni ile karşılaşıyorsunuz. Dünyanın en iyi sörf merkezleri arasında kabul edilen Alaçatı'da, rüzgarla yarışanları seyretmek ayrı bir keyif. Hiç dinmeyen rüzgar, dalgasız deniz ve derinliğin kıyıdan yaklaşık seksen metreye kadar bir buçuk metreyi geçmemesi burayı sörf merkezi haline getirmiş. Alaçatı mayıstan ekim ayma kadar süren rüzgar sezonunda, her milletten sörfçüleri ağırlıyor. Uluslararası sörf yarışmaları da Alaçatı'da yapılıyor.
Tabiatın insanla, insanın nesne ve coğrafyayla bütünleştiği, rüzgarın hepsini harmanlayıp yepyeni bir biçim verdiği cennetten bir köşe sanki Alaçatı sokakları. Dünyanın en güzel sebze ve meyveleri bu coğrafyada sunuluyor insanoğluna. Kavunu, üzümü, halk deyimiyle 'domat'ı, inciri hiç tatmadığınız bir haz bırakıyor damağınızda.
10 bin olan nüfus yaz aylarında 60 bine çıkıyor
Alaçatı, zengin termal kaynaklara sahip. Bucak merkezinin civarında, yağmur sularını taşımaya yarayan küçük dere yatakları bulunuyor. Alaçatı ovalarından Buca ovası üzerine kurulan Alaçatı Kutlu Aktaş içme suyu barajı 1998 yılında hizmete girmiş. Yörenin tarıma elverişli topraklarında özellikle zeytin, anason, soğan ve enginar üretiliyor. Alaçatı ayrıca Türkiye'nin tek sakız ağacı bahçesine sahip. Güneyinde doğal Alaçatı Limanı, devamlı esen rüzgârına rağmen dalgasız, denizi ile dünyada sörf yapmaya elverişli önemli merkezlerden biri. Yöre Akdeniz ikliminin tüm özelliklerini taşıyor. Kışları yağışlı ılıman, yazları sıcak ve kurak geçiyor.
Alaçatı nüfusu da mevsimine göre değişiyor. Kışlık nüfus 10 bin iken yaz aylarında bu 60-70 bine kadar çıkıyor. Termal suyu insan sağlığına faydalı ve tedavi edici özelliğe sahip. İçinde değişik oranlarda mineral barındıran termalin insan sağlığına faydalı ve tedavi edici özellikleri bulunuyor. Termal su ve özel bitkilerin karışımı ile hazırlanan bitki banyoları, vitamin eksikliğine bağlı kemik, eklem ve iskelet sistemi rahatsızlıklarına çok iyi geliyor.
Radikal/Hasan Çilingir