Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin (İFM) Türk ekonomisinin dönmesi için kan pompalayan en önemli enstrüman olacağını söyledi. Ağaoğlu, "Finans Merkezi kesinlikle hayata geçecek." dedi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin (İFM) Türk ekonomisinin dönmesi için kan pompalayan en önemli enstrüman olacağını belirterek, "Finans Merkezi kesinlikle hayata geçecek. Orada devletin ve hükümetin iradesi çok sağlam" dedi.
Gayrimenkul muhabirleri ile Uludağ'da bir araya gelen Ağaoğlu, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Ağaoğlu, İFM'nin son durumuna ilişkin bir soru üzerine, bu merkezin öneminden bahsetmeye gerek olmadığını söyledi.
Türk ekonomisinin dünyanın en büyük 17'nci ekonomisi olduğunu ancak finans merkezleri arasında İstanbul'un çok daha gerilerde kaldığını dile getiren Ağaoğlu, ekonominin büyüklüğüne göre finans piyasasından gerekli payın alınmadığını, bu piyasanın Ankara ve İstanbul arasında bölündüğünü anlattı.
Ağaoğlu, finans piyasasının ve ilgili kurumların Ataşehir'de bir araya getirilmesinin son derece doğru bir karar olduğunun altını çizerek, "Finans Merkezi'nden vazgeçilmesi mümkün değil. Projede biz üzerimize düşeni fazlasıyla yapıyoruz. Şu anda inşaatlar da altyapı çalışmalarımız da aşağı yukarı bitti. Üstyapı çalışmalarında biten, son kata gelen bloklarımız da var" diye konuştu.
"Finans Merkezi için bazı teşvikler ve avatajlar sunulmalı"
Merkez konusunda bir gecikme olduğunu aktaran Ağaoğlu, diğer kamu bankalarının da ruhsatlarını alarak inşaatlarına başladığını belirtti.
Ağaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Biraz gecikme var ama proje Sayın Başbakanımız da bir açıklama yaptı, 'Buraya öncelik vereceğiz, daha önce hayata geçireceğiz' diye. Burada sorun şu, o konuda da çalışmalar var ama yeteri kadar hızlı değil. Şu anda başka öncelikler var, maalesef aslında ekonominin ilk gündem maddesi hep bu olmalı. Biz buranın binalarını en iyi şekilde yaparız, yapıyoruz. Burada asıl yapılması gereken finans merkezi altyapısı oluşturulması, finans ihtisas mahkemelerinin kurulması lazım.
Dünya finans pastasından pay almak istiyorsanız özellikle vergisel yönden bazı avantajlar vermeniz, düzenlemeler yapmanız, teşvikler sunmanız lazım. Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünya bunu nasıl yapıyorsa bunun örneklerini alarak bunu yapmalıyız. Gecikme var ancak yapmayacağız anlamında değil. Niyet var ama daha hızlı hareket etmemiz gerekiyor."
"İFM'deki alanlarımızı satmayıp kiralayabiliriz"
Ağaoğlu, burada 300 bin metrekarelik satabilecekleri veya kiralayabilecekleri alanları olduğunu, henüz satışa çıkarmadıklarını, bazı şeylerin biraz daha netleşmesini beklediklerini anlattı.
İnşaatlarının son sürat devam ettiğini söyleyen Ağaoğlu, "Eğer ekonomik gücümüz el verirse satmayıp kiralamayı düşünüyoruz. Çünkü İstanbul Uluslararası Finans Merkezi bir tane. Bir daha yapılmayacak. Satma konusunda çok sitekli değiliz. Gelişmeleri görüp karar vereceğiz" ifadelerini kullandı.
"İFM Türk ekonomisine kan pompalayacak"
Ağaoğlu, İFM'nin Türk ekonomisinin olmazsa olmazlarından olduğunu belirterek, "Bu ekonominin dönmesi için ihtiyaç olan kanı pompalayacak en önemli enstrümandır Finans Merkezi" dedi.
İFM'nin, hükümetin öncelikleri arasında olduğunun altını çizen Ağaoğlu, bu konuda karamsar olmadığını ve projenin iyi bir şekilde yürüyeceğini aktardı.
Ağaoğlu, "Finans Merkezi kesinlikle hayata geçecek. Orada devletin ve hükümetin iradesi çok sağlam. Belki güncel olaylar nedeniyle burası ihmal ediliyor gibi görülse de onun aksama ihtimali yok. Olacağına yüzde 100 inanıyorum. Ancak hedef 2017'ydi, 2018'de, 2019'da belki 2020'ye sarkabilir ama kesinlikle olacak" dedi.
"İnşaat sektörünün önü açık"
Ağaoğlu, "Büyük iş yapan müteahhitler devam edecek, küçük müteahhitler sektörden elenecek' gibi bir söylenti var. Bundan sonraki 10 yılda neler olmasını bekliyorsunuz?" sorusuna karşılık, doğru iş yapan müteahhidin her zaman devam edeceğini söyledi.
Arada elenenlerin de olabileceğini dile getiren Ağaoğlu, inşaat sektörünün önünün hala çok açık olduğunu vurguladı.
Ağaoğlu, "Hep büyükler iş yapacak diye bir şey yok. İşini doğru yapan büyük müteahhide de küçük müteahhide de piyasada yer var. İşini doğru yapmayan, ekonomik gücü olmayan elenecektir. Bu çok doğal" diye konuştu.
"Enerji yatırımlarımız hızla devam ediyor"
Ağaoğlu, enerji sektöründeki faaliyetlerinin sorulması üzerine, bu alanda 23 şirketleri olduğunu belirterek, "1300 megavat civarında rüzgarda lisansımız var. Bazısı mahkemelikti, davayı kazandık. 200 megavat civarında hidromuz var. Ama iki santral sattık, 'Ağaoğlu enerjiden çıktı' dediler. Biz portföyümüzün yüzde 10'unu sattık" değerlendirmesinde bulundu.
Amasya'daki hidroelektrik santrallerinin 15 Mart'ta, Seferihisar Rüzgar Enerjisi Projesi'nin ise nisan ayının sonunda veya mayısta devreye gireceğini anlatan Ağaoğlu, şu anda yenilenebilir enerjide elinde en fazla lisansı bulunan firmalardan olduklarını, yatırımlarının hızla sürdüğünü bildirdi.
Ağaoğlu, enerji yatırımlarının tam gaz devam ettiğini, bu sektörden çıkmadıklarını dile getirdi.
Enerji alanındaki dışa bağımlılığa dikkati çeken Ağaoğlu, Rusya ile krizin enerjide dışa bağımlılığı göstermesinin önemli olduğunu belirtti.
Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak da bunu söylüyor. Enerjide dışa bağımlılığımızı azaltmak için başta yenilenebilir enerji olmak üzere bu konuya önem vereceğiz. Bakanımız bunu söyledi. En fazla yatırım buraya yapılacak. Burada inanılmaz bir bürokratik süreç işliyor. Bir direk dikmek bir yıl sürüyor. Bunların azalması konusunda Sayın Bakanımızın da beyanları çok net. Bakanımız sayesinde bu sürecin hızlanacağını düşünüyorum. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) bürokrasi konusunda çok büyük sıkıntıları var. Syın Bakanın bunu değiştireceğini düşünüyorum."
"İran pazarında potansiyel var, hedeflerimiz arasında"
Ağaoğlu, kısa süre önce satışa çıkardıkları Ağaoğlu Maslak 1453 projesine de değinerek, 258 bağımsız bölümden oluşan ilk ofis blokunda satışların beklentilerinden iyi gittiğini, ay sonuna kalmadan buradaki ofislerin tamamen satılmasını hedeflediklerini aktardı.
Maslak 1453'teki konutların bitmek üzere olduğunu dile getiren Ağaoğlu, zor zamanlarda bile bu kadar hızlı satış yapmalarını "Piyasa yapıcı konumlarına" bağladı.
Ağaoğlu, sektörün durgun olduğu zamanlarda projelerini satışa çıkardıklarını ve sektöre hareket kazandırdıklarını kaydederek, "Bizden alan her zaman kazanacağını biliyor. Biz karımızı hızlı yapıyoruz. Maliyette bizle yarışacak başka bir firma yoktur. Ucuza mal ettiğimiz şeyi de müşterilerimizle paylaşıyoruz. 100 liradan satışa çıkacak şeyi, 60-70 liradan çıkartıyoruz ve yatırımcımıza da kazandırıyoruz" şeklinde konuştu.
İran pazarına girip girmeyeceklerine ilişkin soru üzerine ise Ağaoğlu, potansiyelinin yüksek ve nüfusu fazla olan İran'ın, hedefleri arasında bulunduğunu vurguladı.
"Uludağ turizmi her geçen gün geriye gidiyor"
Uludağ'da bürokrasiden ve yatırımcılardan kaynaklanan sıkıntılar yaşandığını iddia eden Ağaoğlu, "Türkiye'nin önünü kesen bürokratik oligarşi var. Türkiye'de iyi yapılan şeyleri de engellemeye çalışıyorlar. Türkiye'de turizm yokken Uludağ'da turizm vardı. Türkiye'de şu anda turizmin nerelere geldiğini biliyorsunuz ancak Uludağ'daki turizm geriye gitti. Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmak üzere hep beraber Uludağ'ı bu hale getirdik" dedi.
Ağaoğlu, burada yatırımcının da günahı olduğunu, yatırımcıların birlikte hareket edemediğini ve bencillik yaptığını, bürokrasi üzerinde etkili olamadıklarını aktardı.
Uludağ'ın birinci bölgesinin Orman ve Su İşleri Bakanlığına, ikinci bölgenin Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı olduğunu söyleyen Ağaoğlu, 1930'larda kayak turizminin başladığı Uludağ'da bugünlere plansız gelindiğini, Uludağ'ın günlük çözümlerle ayakta tutulmaya çalışıldığını anlattı.
Ağaoğlu, çok önce bir plan çıkarıldığını ancak bunun da yetersiz kaldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"2000 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ve Çevre Bakanlığı olmak üzere 3 bakanlık geldi. Burada mevcut tesisler gelişen turizm anlayışına cevap vermiyor. İhtiyaçlar vardı. 3 bakanlık yetkilileri buradaki yatırımcılara ne istediklerini anlattı. Konferans salonları, yüzme havuzları, sosyal aktivite alanları istenildi. Bu talepler değerlendirildi. Talepler çerçevesinde 3 bakanın altına imza attığı bir protokol var. Talepler çerçevesinde buradaki tesislere ek inşaat yapma izni verildi. Neticede de o süreçte inşaatlar başladı. Bir taraftan da planlar yapıldı.
Bu planları Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ile Turizm Bakanlığı imzaladı. Orman Bakanlığı imzalamadı. O arada iktidar değişikliği oldu. Sonra da imar planı yürürlüğe girmedi. Bu planlar yürürlüğe girmeyince mevcut tesisler devlet eliyle açığa düştü. Zaten burada kaçak inşaat yapılamaz. Plan süresince inşaata müsaade edildi. Yeni plan hayata geçmeyince ek yatırımlar kaçak duruma düştü."
"Kaybeden Türkiye oldu"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Davos'ta yaşanan "One minute" olayından sonra "Uludağ'ı Davos gibi yapalım" dediğini anımsatan Ağaoğlu, bundan sonra yeni plan yapmanın gündeme geldiğini, kendisinin bakan, büyükşehir belediye başkanı, vali, müsteşar düzeyinde bir heyeti inceleme gezisi için Davos'a ve Fransa'daki kayak merkezlerine götürdüğünü anlattı.
Ağaoğlu, yeni hazırlanan planın, turizmle uzaktan yakından alakası olmadığını dile getirerek, "Mao'nun Çin'deki tek tip elbisesi gibiydi. Sağda solda oteller var, biliyorsunuz birinci bölgede. Bizim oradaki otelin toplam 35 bin metrekare kapalı alanı vardı. Düşürdüler 4 bin metrekareye. Böyle saçma sapan bir plan yapıldı ve orada yatırımcı ile bakanlık arasındaki plan koptu" diye konuştu.
Dört bin metrekarelik kapalı alanla ancak pansiyonculuk yapılabileceğini savunan Ağaoğlu, bu bölgedeki bazı otellerin katları yıktığını, burada kaos oluştuğunu ve bu kaosa girmemek için kendisinin birinci bölgedeki oteli kapattığını anlattı.
Ağaoğlu, birinci bölgede kaybedenin Türkiye olduğunu belirterek, Uludağ'ın bu yüzden geriye gittiğini iddia etti.
Uludağ'ın, Bursa Büyükşehir Belediyesine bağlanması konusunda girişimlerde bulunulduğunu anımsatan Ağaoğlu, Kayseri ve Erzurum'da kayak bölgelerinin belediyelere bağlı olduğunu aktardı.
Ağaoğlu, Uludağ'ın eski günlerine dönmesi için acil bir şekilde 12 ay turizm yapılabilecek bir imar planı yapılması ve bu planı Orman ve Su İşleri Bakanlığının yapmaması gerektiğini savunarak, "Aslında Uludağ'ı Davos'tan daha güzel yapacak becerimiz var. Burada Bakanlığın zihniyetinin değişmesi gerekiyor. Yoksa burası Davos olmaz, dağ fos olur" dedi.
"Uludağ'da suni kar sistemi var ancak çalışmıyor"
Uludağ'da yapay kar üretilip üretilemeyeceğine ilişkin bir soru üzerine de Ağaoğlu, Türkiye'de ilk yapay kar üretimini 2002 yılında Uludağ'da kurduklarını hatırlattı.
Ağaoğlu, "Ancak burada her şeyi devlete veya bürokrasiye yıkmamak lazım. Burada bu işi bilen birine yatırımın ana finansörlüğünü yaparak 'git en iyisi hangisi ise onu seç' dedim. Gitti en kötüsünü seçti maalesef, Uludağ şartlarına uygun değildi, bizi yanlış yönlendirdi. Yatırımımız atıl kaldı. Şu anda suni kar sistemi Uludağ'da var ancak çalışmıyor" ifadelerini de kullandı.
AA
Bu haber Sabah Gazetesi'nde şöyle yer aldı:
İstanbul'da yatırım yapmanın zor olduğunu söyleyen Ali Ağaoğlu, rotasını İran'a çevirdi. Gündeminde konut ve enerji yatırımları olan Ağaoğlu Grubu, Suudi Arabistan ve Almanya'yı da yakın markaja aldı
Gayrimenkul sektörünün güçlü markası Ağaoğlu, yurtdışına yatırım yapmaya hazırlanıyor. Ortadoğu başta olmak üzere yabancılara ciddi konut satışı gerçekleştiren şirket, ev sattığı müşterilerin bağlantılarıyla rotasını İran'a çevirdi. Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, "Türkiye'de hiçbir dönemde iş yapmak bu kadar zor olmamıştı. O yüzden biz artık buradaki yatırımlarımızda frene basıp, yurtdışına açılma hedefindeyiz" dedi. Özellikle ambargonun kalkmasının ardından dünyanın her yerinden İran'a yatırımcı akını olduğunu söyleyen Ağaoğlu, "İran'ı uzun süredir araştırıyoruz. Orada bir şeyler yapacağız. İşler netleşmeye başladı. Konut geliştirme veya enerji yatırımları yapabiliriz. Tüm dünyanın gözü üzerinde. İran'da uçaklarda otellerde yer yok. S. Arabistan ve Almanya pazarını da araştırıyoruz" diye konuştu.
"PİYASA YAPICIYIZ"
Geçen hafta Maslak 1453 projesinin ilk ofis blokunu satışa açan Ağaoğlu, projenin konut kısmının satışlarında yüzde 90'a geldiklerini söyledi. Ağaoğlu, "Biz proje çıktığımızda, kampanya yaptığımızda piyasa da hareketleniyor, piyasada yapıcı bir etkimiz var" dedi.
ENERJİDE TAM GAZ
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) ile ilgili son bilgileri veren Ağaoğlu, "İFM'de altyapı çalışmaları bitti. Projede ruhsatını alanların bir kısmı inşaatına başladı" diye konuştu. Burada 300 bin metrekarenin üzerinde satılabilir alanları olduğunu anlatan Ağaoğlu, İFM'de niyetlerinin kiralama yapmak olduğunu belirtti. Yenilenebilir enerji ile ilgili de konuşan Ağaoğlu, Türkiye'de en fazla lisans alan firma olduklarını, daha önce sattığı iki enerji şirketi nedeniyle yenilenebilir enerjiden çıktığı algısı oluştuğunu söyledi. Ağaoğlu, "Halbuki portföyümüzün yüzde 10'ydu. EPDK'ya rağmen yatırımlarımızı yapıyoruz. Bu alanda tam gaz gidiyoruz" dedi.
SADECE HAFRİYATA 10 MİLYON LİRA
Düzce'de çimento fabrikasını kuran Ali Ağaoğlu başına oğlu Alican Ağaoğlu'nu getirdi. Yatırım danışmanlığını ise eski İTO Başkanı Atalay Şahinoğlu yapıyor. Alican Ağaoğlu, "200 milyon dolarlık yatırımla fabrikayı kurduk. Yıllık üretim miktarı ise 2 milyon ton olacak" dedi. Atalay Şahinoğlu ise, "Sırf hafriyata 10 milyon lira yatıracağız" diye konuştu.
ORMAN BAKANLIĞI AYILARLA İLGİLENSİN
One Minute olayından sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, Uludağ'ın Davos gibi yapılması emrini verdiğini ama daha beter olduğunu belirten Ağaoğlu şunları anlattı: "Yeni yapılan plan maalesef turizmin yakınından bile geçmedi. Orman Bakanlığı gitsin ormanla, ayılarla ilgilensin. Hazırlanan yeni imar planları nedeniyle mevcut oteller kaçak duruma düştü. Benim 1988 yılında aldığım 35 bin metrekarelik otel yeni planlarda 4 bin metrekareye indirildi. Ben de oteli dört yıl önce kapatıp anahtarı Orman Bakanlığı'na teslim ettim. 300-400 kişi işsiz kaldı."
Sabah
Bu haber Akşam Gazetesi'nde şöyle yer aldı:
Artık yurtdışına açılmak için ciddi hazırlık yaptıklarını söyleyen Ali Ağaoğlu ayrıca “Maslak 1453’ün ilk ofis bloğunu bir ayda satarız demiştim. Şimdiden yarısı tamamlandı. Bu ay bitmeden tamamını satarız” dedi.
Ali Ağaoğlu, Uludağ’da gerçekleştirilen organizasyonda turizm merkezi olarak Uludağ’ın sorunları ve grubun turizm, gayrimenkul, sanayi ve enerji alanlarındaki yatırımları hakkında konuştu. Şirketin profesyonel yöneticilerle kurumsallaşma sürecinin devam ettiğini belirten Ağaoğlu, uluslararası deneyime sahip kadrolarla artık yurtdışına açılmayı kesin olarak düşünüp planlamaya başladıklarını söyledi. Ağaoğlu ayrıca “Bu konuda ciddi planlamalar içerisindeyiz. Büyük projelerde başarılı olacağımıza eminiz. Dünyanın dört bir yanındaki şirketler gibi biz de elbette ambargosu kaldırılan İran’ı öncelikli pazar olarak hedefliyoruz” dedi.
MART AYI BİTMEDEN SATARIZ
Geçtiğimiz hafta Maslak 1453’ün satışa çıkan ilk ofis bloğuna yönelik talepten memnun olduklarını belirten Ağaoğlu "İlk ofis bloğunu satışa çıktık, diğer 3 bloğu henüz satışa sunmadık. İlk ofisimizde orta ve küçük ölçekli yatırımcıları hedefledik. Ay sonuna kalmadan satışları tamamlayacağız. Projedeki konutların da yüzde 90’nından fazlasını sattık. Biz kampanya yaptığımızda piyasa da hareketleniyor, sektörü de harekete geçiyoruz” dedi.
DOĞRU İŞİ YAPAN BÜYÜYECEK
Gelecek 10 yılda sektörde doğru işi yapanın kazanacağını belirten Ağaoğlu, “Doğru işi yapan büyüyecek. Ürettiğimizden daha fazlasını üretmemiz lazım, bunu da büyükler yapacak diye bir şey yok, işini doğru yapan her zaman iş yapar” dedi.
İFM'yi satmak istemiyoruz
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) ile ilgili güncel bilgileri de paylaşan Ağaoğlu, “İFM’de altyapı çalışmaları bitti, metro inşaatı da bitmek üzere. Bir tane IFM olacak. Başka benzer proje yok. Ofisleri satışa çıkmadık, satma konusunda istekli değiliz, kiralama yapabiliriz” dedi.
Alican Ağaoğlu yönetimde
Ağaoğlu, “1984’ten beri sahip olduğumuz tuğla üretim tesisleriyle sanayicilik deneyimimiz de var” dedi ve ekledi: Yeni dönemde Alican Ağaoğlu yönetiminde 200 milyon dolarlık yatırımla çimento üretim tesisinin faaliyete geçecek. Düzce’de kurulu tesis yılda 2 milyon ton üretim kapasitesine sahip olacak.
Rus krizi enerji için bir fırsat
Ali Ağaoğlu, “Grubumuzun enerjiden çekildiği gibi bir algı oluşmuş. Tam tersi; enerjide güçleniyoruz. Martın ikinci haftasında Amasya’daki HES'imiz devreye girecek. Mayıs ayı gibi Seferhisar’daki rüzgâr santrallerimiz üretime başlayacak" dedi. Ağaoğlu ayrıca Rusya ile yaşanan krizin Türk enerji yatırımcıları için bir şans olduğunu da sözlerine ekledi.
Uludağ'a 3 aksiyon planı şart
Turizm açısından bugün Uludağ’ın kan kaybettiğini söyleyen Ağaoğlu, çözüm önerilerini şöyle sıraladı: "Uludağ için acil imar planı gerekiyor. Sonrasında ise Uludağ’ı birinin sahiplenmesi gerekiyor. Son olarak da yatırımcıların tesisleşmeleri için özel teşvikler verilmesi gerekiyor.”
Akşam
Bu haber Milliyet Gazetesi'nde şöyle yer aldı:
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Uludağ’ın acınacak halde olduğunu belirtirken, bürokrasinin tutumundan yakındı.
Ağaoğlu, "Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bürokratlar olmak üzere Uludağ’ın içine ettik. Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne Uludağ’la ilgili yetki verilirse Uludağ’la ilgili birçok sorunu çözer" dedi.
Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Uludağ’da ’Geleneksel Basın Buluşması’nda bir grup gazeteci ile bir araya geldi. Ağaoğlu, Uludağ’a yeterli kar yağmaması nedeniyle sezonun kötü geçtiğini anlatırken, "Uludağ’ın durumu ortada. Orman ve Su İşleri Bakanlığı başta olmak üzere bürokratlar, Uludağ’ın içine ettik. Ben biraz bu ara bürokrasiye gıcık gidiyorum. Gerçi bürokratik bir oligarşi var gerçekten. Türkiye’de iyi yapılan şeylerin önünde de engel olabiliyor bu bürokrasi" dedi.
"BAKANLIĞA OTELİ Mİ KAPATTIĞIMI SÖYLEDİM"
Ağaoğlu, Uludağ’la ilgili özeleştiri yaparken, yatırımcıların da bu konuda ’Günahının olduğunu’ söyledi. Uludağ’da işletmeciler olarak birlik olamadıklarına dikkat çeken işadamı Ali Ağaoğlu, şöyle dedi:
"Tabii ki yatırımcının da burada günahı var. Birlik olamadık, herkes bencillik yaptı. Bürokrasi üzerinde etkili olamadık. Uludağ’daki turizmi ileri götüreceğimize tam tersine, geri götürdük. 2000 yılında Turizm, Bayındırlık ve Orman Bakanlığı bir proje hazırladı. Mevcut binalara ek bina yapılacaktı. Bizde ek bine yaptık o zamanlar. Ancak, daha sonra yapılan değişiklikle bu yaptığımız ek binalar Kaçak durumuna düştü. Bizim birinci bölgedeki otelimizin 35 bin metrekarelik bölümü 4 bin metrekareye düşürüldü. İmarda böyle saçma sapan şeyler yapıldı. Biz burada turizm yapmak istiyoruz ama bugün 4 bin metrekarelik bir turizm tesisinden bahsetmek imkansız. Neticede ben de gittim Orman ve Su İşleri Bakanlığı oteli mi kapattığımı söyledim."
"YAPAY KAR MAKİNESİ VAR AMA ÇALIŞMIYOR"
Uludağ’a kar yağmamasıyla birlikte otellerin kötü bir sezon geçirdiğini ifade eden Ağaoğlu, şöyle devam etti:
"Kar makineleri ile ilgili en iyi sitemi buraya kurmak istedik. Ben kardan anlamam. Onun için bu işi yapmak için Haluk Beceren’den ricada bulunduk. Ancak kendisi de Uludağ’ın iklimine uygun makine getiremedi. Şu anda Uludağ’da suni kar sistemi var ama sistem olarak yanlış olduğu için çalışmıyor."
"ULUDAĞ’A YATIRIM YAPACAK YATIRIMCILAR KALMADI"
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Uludağ’daki durumun şu anda çok kötü olduğunu ifade ederken şöyle devam etti:
"Uludağ’a yatırım yapacak yatırımcılar kalmadı. Çünkü Uludağ’da yatırım yapabilecek ekonomik güçte bir yatırımcı yok. Bunu da itiraf etmiş olayım. Mesela mevcut oteller 1950’lerde yapılmış. O zamanlar Uludağ’ın en güzel otelleri bunlardı. 1950’de yapılan oteller şu anda yıkılıyor desem yeridir. Buradaki oteller kendilerini yenileyemedi."
"YETKİ BÜYÜKŞEHİRE VERİLİRSE"
Ağaoğlu, Uludağ’la ilgili Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin önemli çabalarının olduğunu bölge ile ilgili en çok Orman ve Su İşleri Bakanlığı’ndan şikayetçi olunduğunu söyledi. Bu bakanlığın ormanlarla ilgilenmesi gerektiğini belirten Ağaoğlu, şöyle dedi:
"Uludağ’da Bursa Büyükşehir Belediyesi’ne yetki verilirse işler değişir. Ben inanıyorum ki Bursa Büyükşehir Belediyesi bu konuda istekli ve birçok sorunu çözer. Ama yetki istedi, yetki verilmedi. Uludağ’a atılan atıklar konusunda Uludağ’ın çok büyük sorunu vardı. Bursa Büyükşehir Belediyesi bu konuda son derece yapıcı bir çalışma yaptı. Hala da Uludağ’la ilgili belediyenin yaptığı çok önemli çalışmalar var."
Ağaoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Davos’taki ’One Minute’ çıkışı ardından Uludağ ile ilgili bazı çalışmalar yapılmaya başlandığını buraya büyük yatırımlar yapılması için proje hazırlandığını anlatırken, "Bu projeyi Orman ve Su İşleri Bakanlığı imzalamadı. İmzalamayınca proje öyle kaldı. Yeni yatırımlar yapılacağı söylendi. Ancak, hepten rezil oldu gitti. Maalesef bugün Uludağ acınacak halde" diye konuştu.
Milliyet
Haber Milliyet Gazetesi'nde 14 Mart 2016 tarihinde şöyle yayınlandı;
Yatırım için yönünü yurtdışına çeviren Ağaoğlu’nun öncelikli hedefleri güçlü şekilde yer almak istediği İran ile Suudi Arabistan ve Almanya...
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul’da yatırım yapmanın zorlaştığını belirterek, yurtdışına açılmak için ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi. Ağaoğlu Uludağ’daki My Mountain adlı otelinde gazetecilerle bir araya gelerek açıklamalarda bulundu.
Ağaoğlu’nun 2013 yılında Bakırköy 46 isimli projesi, yapı yoğunluğunu artırdığı, tarihi yarımada siluetini etkileyeceği gibi sebeplerle durdurulmuştu. Enerji yatırımlarında da sık sık bürokratik engellerle karşılaştığını vurgulayan Ağaoğlu, uzmanlık alanları olan konut geliştirme dışında enerji yatırımları için de yurtdışını hedefe koyduklarını dile getirdi.
İran’da güçlenecek
Hedef pazarları ve yatırım hedefleriyle ilgili olarak ipuçları veren Ağaoğlu, özellikle ambargonun kalkması ardından dünyanın her yerinden İran’a yatırımcı akını olduğunu ifade etti. Ali Ağaoğlu, “Türkiye’de hiçbir dönemde iş yapmak bu kadar zor olmamıştı. O yüzden biz artık dışarı çıkma hedefindeyiz. Özellikle İran büyük potansiyeliyle dikkat çekiyor. Orada bir şeyler yapacağız, hatta bir şeyler olmaya da başladı. Tüm dünyanın gözü üzerinde, İran’da uçaklarda otellerde yer yok. Suudi arabistan ve Almanya da öncelikli pazarlarımız” dedi. Ayrıca Ağaoğlu, Anadolu illerinde de proje geliştirmek için düğmeye bastı.
‘Niyetimiz kiralamak’
Geçen hafta Maslak 1453 projesinin ilk ofis bloğunu satışa açan Ağaoğlu, ay sonuna kadar büyük çoğunlunu satacaklarını söyledi. Projenin konut kısmında ise satışlarda yüzde 90 oranına geldiklerini hatırlatan Ağaoğlu, “Biz proje çıktığımızda, kampanya yaptığımızda piyasa da hareketleniyor, piyasada yapıcı, harekete geçirici bir etkimiz var. Şu anda da bunu hissediyoruz” diye konuştu.
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) ile ilgili son bilgileri veren Ağaoğlu, şunları söyledi:
“İFM’de altyapı çalışmaları bitti, metro inşaatı da bitmek üzere. Projede ruhsatını alanların bir kısmı inşaatına başladı, bir kısmı başlamak üzere. Bizler zaten binaları en iyi şekilde yaparız. Önemli olan dünya finans piyasasından pay almak için harekete geçmemiz, gelecek olanlar için vergi düzenlemeleri, kapsamlı çalışmalar yapmamız lazım. Burada bir istek var ama yavaş hareket ediyoruz.”
Burada 300 bin metrekarenin üzerinde satılabilir alanları olduğunu anlatan Ağaoğlu, satma konusunda tereddütleri olmadığını ama İFM’de niyetlerinin kiralama olduğunu belirtti. Ağaoğlu, “Dünyaya baktığımız zaman emlakta kısmi dönemlerde dalgalanmalar olduğunu görüyoruz. Ama finans merkezleri olan bölgelerde fiyatlar hiçbir zaman aşağı inmiyor” diye konuştu.
Enerji ve sanayi tam gaz gidiyor
Gelecek salı günü Amasya’da hidroelektrik santralinin açılışını yapacaklarını belirten Ağaoğlu, mayıs ayında ise Sefarihisar’da rüzgar santralini açacaklarını dile getirdi. Ağaoğlu Şirketler Grubu sanayi yatırımlarını da artırdı. Grubun sanayi yatırımlarının başında olan Ali Ağaoğlu’nun oğlu Alican Ağaoğlu, “Düzce’de 200 milyon dolar yatırmla çimento fübrikası kuruyoruz. Yıllık üretim miktarı 2 milyon ton olacak” dedi.
Milliyet
Haber Star'da şu şekilde yer aldı;
Gayrimenkul alanında 7 milyon metrekareye ulaşan, konutun yanında 30 bin ofis projesi geliştiren Ağaoğlu Şirketler Grubu, uluslararası alanda önemli bir aktör olma çabasında. Grup, ilk olarak gayrimenkulde öncelikli pazarlar arasında ambargolardan yeni kurtulan İran ile Suudi Arabistan’ı ve Almanya’yı görüyor. Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, profeyonel yöneticilerle girdikleri kurumsallaşma süreci ile yurtdışına açılacaklarını söylerken, bugüne kadar hep iç piyasada iş yapmaya odaklandıklarını, kurumsalaşma hamlesiyle dünya çapında iş yapan bir şirket olacaklarını kaydetti. Ağaoğlu “Global oyuncu olmak için kadro ve altyapı çalışmalarımız sürüyor. Bünyemizde 300 mühendis ve mimar var. Birikimlerimizi yurtdışına da taşıyacağız”dedi. Ağaoğlu, bu doğrultuda dünyanın dört bir yanındaki şirketler gibi ambargoların kaldırıldığı İran’ı öncelikli pazar olarak hedeflediklerini açıklarken, bunun yanında Suudia Arabistan ve Almanya gibi ülkelerde projelere imza atacaklarını söyledi.
İFM’DE SATIŞ DEĞİL KİRALAMA DÜŞÜNÜYOR
İstanbul ve Türkiye’nin en önemli projelerinden İstanbul Finans Merkezi’nde (İFM) alt yapı çalışmalarını tamamladıklarını anlatan Ali Ağaoğlu, kendilerine ait ticari ünitelerin inşaatının da hızla devam ettiği, İFM’deki ticari üniteleri satmayı planlamadıklarını, kiralama yöntemini tercih edeceklerini açıkladı. Ağaoğlu “Maslak 1453 projemiz Türkiye’nin en büyük projelerinden. Bunun gibi 30-40 proje yapabilirsiniz ama, İFM projesi tek. Buradaki ofisleri satmayıp, kiralama fikrimiz öne çıkıyor” dedi.
Star
Haber Vatan'da şu şekilde yer aldı;
Ağaoğlu Şirketler Grubu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul’da yatırım yapmanın zorlaştığını belirterek “Türkiye’de hiçbir dönemde iş yapmak bu kadar zor olmamıştı. O yüzden biz artık dışarı çıkma hedefindeyiz. İran büyük potansiyel. Suudi Arabistan ve Almanya da öncelikli pazarlarımız” dedi.
Türkiye’de iş yapmanın çok zorlaştığını belirten Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, rotasını yurt dışına çevirdi. Uludağ’da gazetecilerle bir araya gelen Ali Ağaoğlu, yurt dışına açılmak için ciddi çalışmalar yaptıklarını söyledi. Ağaoğlu’nun 2013 yılında Bakırköy 46 isimli projesi yapı yoğunluğunu artırdığı, tarihi yarımada silüetini etkileyeceği gibi sebeplerle durdurulmuştu.
Konutun yanı sıra enerji yatırımlarında da sık sık bürokratik engellerle karşılaştığını vurgulayan Ağaoğlu, uzmanlık alanları olan konut geliştirme dışında enerji yatırımları için de yurtdışını hedefe koyduklarını dile getirdi.
İran’da potansiyel var
Hedef pazarları ve yatırım hedefleriyle ilgili açıklama da yapan Ali Ağaoğlu, özellikle ambargonun kalkmasının ardından dünyanın her yerinden İran’a yatırımcı akını olduğuna dikkat çekti. Ali Ağaoğlu, “Türkiye’de hiçbir dönemde iş yapmak bu kadar zor olmamıştı. O yüzden biz artık dışarı çıkma hedefindeyiz. Özellikle İran büyük potansiyeliyle dikkat çekiyor. Orada bir şeyler yapacağız, hatta bir şeyler olmaya da başladı. Tüm dünyanın gözü üzerinde, İran’da uçaklarda otellerde yer yok. Suudi Arabistan ve Almanya da öncelikli pazarlarımız” dedi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu Anadolu illerinde de proje geliştirecek.
Uludağ planı Mao’nun tek tip elbisesi gibiydi
Ali Ağaoğlu, Uludağ’da sahiplik ve imar sorunu olduğunu belirterek,“Orman ve Su İşleri Bakanlığı başta olmak üzere bürokratlar, Uludağ’ın içine ettik. Ben biraz bu ara bürokrasiye gıcık gidiyorum. Bürokratik bir oligarşi var gerçekten” dedi. Uludağ’da birinci bölgenin Orman Bakanlığı’nın ikinci bölgenin Turizm Bakanlığı’nın olduğunu kaydeden Ağaoğlu, şöyle devam etti: “One Minute olayından sonra Cumhurbaşkanımız Erdoğan, Uludağ’ın Davos gibi yapılması emrini verdi. Yeni yatırımlar yapılacağı söylendi. Ancak, hepten rezil oldu gitti. Maalesef bugün Uludağ acınacak halde. Yeni yapılan plan maalesef turizmin yakınından bile geçmedi. Mao’nun Çin’deki tek tip elbisesi gibiydi. Orman Bakanlığı gitsin ormanla, ayılarla ilgilensin. Yeni imar planları nedeniyle mevcut oteller kaçak duruma düştü. Benim 35 bin metrekarelik otel 4 bin metrekareye indirildi. Bakanlığın zihniyeti değişmeli. Yoksa burası Davos olmaz, dağ fos olur.”
Enerjide tam gaz gidiyoruz
Yenilenebilir enerjide Türkiye’de en fazla lisans alan firma olduklarını belirten Ali Ağaoğlu, daha önce sattığı iki enerji şirketi nedeniyle yenilenebilir enerjiden çıktığı algısı oluştuğunu söyledi. Ağaoğlu, “Halbuki portföyümüzün yüzde 10’ydu. EPDK’ya rağmen yatırımlarımızı yapıyoruz. Bu alanda tam gaz gidiyoruz” dedi. Gelecek Salı günü Amasya’da hidroelektrik santralinin açılışını yapacaklarını belirten Ağaoğlu, Mayıs ayında ise Sefarihisar’da rüzgar santralini açacaklarını dile getirdi.
İFM 2020’ye sarkabilir
Ali Ağaoğlu, Uluslararası Finans Merkezi (İFM) ile ilgili de gecikme olduğunu söyledi. Ağaoğlu, “Finans Merkezi kesinlikle hayata geçecek. Orada devletin ve hükümetin iradesi çok sağlam. Belki güncel olaylar nedeniyle burası ihmal ediliyor gibi görülse de onun aksama ihtimali yok. Ancak hedef 2017’ydi, 2018’de, 2019’da belki 2020’ye sarkabilir ama kesinlikle olacak” dedi. Gelecek olanlar için vergi düzenlemeleri, kapsamlı çalışmalar yapmak gerektiğini vurgulayan Ağaoğlu, buradaki 300 bin metrekarenin üzerinde olan alanlarını satmayıp kiralamayı düşündüklerini bildirdi.
Vatan
Haber Aydınlık'ta şu şekilde yer aldı;
AĞAOĞLU Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Uludağ'da emlak editörleriyle biraraya geldi. Sektöre ilişkin değerlendirmelerde bulunan Ağaoğlu, "Büyük iş yapan müteahhitler devam edecek, küçük müteahhitler sektörden elenecek" şeklindeki yorumların sorulması üzerine, her zaman devam edeceğini söyledi.
Arada elenenlerin de olabileceğini dile getiren Ağaoğlu, inşaat sektörünün önünün hala çok açık olduğunu vurgulayarak. "Hep büyükler iş yapacak diye bir şey yok. işini doğru yapan büyük müteahhide de küçük müteahhide de piyasada yer var. İşini doğru yapmayan, ekonomik gücü olmayan elenecektir. Bu çok doğal" diye konuştu.
BÜROKRASİ ENGEL!
Şirketin enerji sektöründeki faaliyetlerine değinen Ağaoğlu, bu alanda 23 şirketleri olduğunu belirtti.
Enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için başta yenilenebilir enerji olmak üzere bu konuya önem vereceklerini ifade elenecek' eden Ağaoğlu, "En fazla yatırım buraya yapılacak.
Burada inanılmaz bir bürokratik süreç işliyor. Bir direk dikmek bir yıl sürüyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun (EPDK) bürokrasi konusunda çok büyük sıkıntıları var. Sayın Bakanın bunu değiştireceğini düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
'OTELİ KAPATTIM'
Uludağ özelinde ise, bürokrasiden ve yatırımcılardan kaynaklanan sıkıntılar yaşandığını dile getiren Ali Ağaoğlu, "Türkiye'nin önünü kesen bürokratik oligarşi var. Türkiye'de iyi yapılan şeyleri de engellemeye çalışıyorlar.
Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı olmak üzere hep beraber Uludağ'ı bu hale getirdik" dedi. Dört bin metrekarelik kapalı alanla ancak pansiyonculuk yapılabileceğini savunan Ağaoğlu, bu bölgedeki bazı otellerin katları yıktığını, burada kaos oluştuğunu ve bu kaosa girmemek için kendisinin birinci bölgedeki oteli kapattığını anlattı.
Ağaoğlu, birinci bölgede kaybedenin Türkiye olduğunu belirterek, Uludağ'ın bu yüzden geriye gittiğini iddia etti.
Aydınlık
Haber Birgün'de şu şekilde yer aldı;
AĞAOĞLU Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Uludağ'ın acınacak halde olduğunu belirterek, "Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bürokratlar olmak üzere Uludağ'ın içine ettik. Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne Uludağ ile ilgili yetki verilirse birçok sorun çözülür" dedi. Bürokrasiden de yakınan Ağaoğlu. "Ben biraz bu ara bürokrasiye gıcık gidiyorum. Gerçi bürokratik bir oligarşi var gerçekten. Türkiye'de iyi yapılan şeylerin önünde de engel olabiliyor bu bürokrasi" diye konuştu.
'Bürokrasiyi geçemedik'
Uludağ ile ilgili yatırımcılarında 'günahı' olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, şöyle dedi: "Tabii ki yatırımcının da burada günahı var.
Birlik olamadık, herkes bencillik yaptı. Bürokrasi üzerinde etkili olamadık. Uludağ'daki turizmi ileri götüreceğimize tam tersine, geri götürdük.
2000'de Turizm, Bayındırlık ve Orman Bakanlığı bir proje hazırladı. Mevcut binalara ek bina yapılacaktı. Biz de ek bine yaptık o zamanlar.
Ancak, daha sonra yapılan değişiklikle bu yaptığımız ek binalar kaçak durumuna düştü. Birinci bölgedeki otelimizin 35 bin metrekarelik bölümü 4 bin metrekareye düşürüldü. İmarda böyle saçma sapan şeyler yapıldı. Burada turizm yapmak istiyoruz ama bugün 4 bin metrekarelik bir turizm tesisinden bahsetmek imkânsız. Neticede ben de gittim Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na otelimi kapattığımı söyledim."
"Bakanlık ormanla ilgilensin"
Ağaoğlu, Uludağ ile ilgili Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin önemli çabalarının olduğunu bölgeyle ilgili en çok Orman ve Su İşleri Bakanlığı'ndan şikâyetçi olunduğunu söyledi. Bu bakanlığın ormanlarla ilgilenmesi gerektiğini belirten Ağaoğlu, şöyle dedi: "Uludağ'da Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verilirse işler değişir. Bursa Büyükşehir Belediyesi bu konuda istekli ve birçok sorunu çözer. Ama yetki istedi, yetki verilmedi. Uludağ'a atılan atıklar konusunda Uludağ'ın çok büyük sorunu vardı.
Bursa Büyükşehir Belediyesi bu konuda son derece yapıcı bir çalışma yaptı. Hâlâ da Uludağ ile ilgili belediyenin yaptığı çok önemli çalışmalar var." Ağaoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Davos'taki 'One Minute' çıkışı ardından Uludağ ile ilgili bazı çalışmalar yapılmaya başlandığını buraya büyük yatırımlar yapılması için proje hazırlandığını anlatırken, "Bu projeyi Orman ve Su İşleri Bakanlığı imzalamadı. İmzalamayınca proje öyle kaldı. Yeni yatırımlar yapılacağı söylendi. Ancak, hepten rezil oldu gitti. Uludağ acınacak halde" diye konuştu.
Birgün
Haber Yeni Akit'te şu şekilde yer aldı;
Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, hafta sonu Uludağ’da gerçekleştirilen organizasyonda turizm merkezi olarak Uludağ’ın sorunları ve grubun turizm, gayrimenkul, sanayi ve enerji alanlarındaki yatırımları hakkında bilgi verdi. Geçtiğimiz hafta Maslak 1453’ün satışa çıkan ilk ofis bloğunun satışlarından son derece memnun olduklarını belirten Ağaoğlu, “Maslak 1453 dünyanın sayılı projelerinden. Projenin ilk ofis bloğunu satışa çıktık, diğer 3 bloğu henüz satışa sunmadık. İlk ofisimizde orta ve küçük ölçekli yatırımcılarımızı hedefledik. Ne kadar doğru bir karar verdiğimizi gördük, ay sonuna kalmadan satışları tamamlayacağız. Yatırımcılarımız bize güveniyor, kazanacaklarını biliyorlar ve bu yüzden bizi tercih ediyorlar. Projede satışa çıkan konutların da yüzde 90’nından fazlasını sattık. Biz kampanya yaptığımızda piyasada hareketleniyor, sektörde böyle bir konumumuz var, sektörü de harekete geçiyoruz” dedi.
“DOĞRU İŞİ YAPAN BÜYÜYECEK”
Gelecek 10 yılda sektörde doğru işi yapanın kazanacağını belirten Ağaoğlu, “Sektörümüzde her zaman büyükler de, küçükler de olacak ancak doğru işi yapan büyüyecek. Sektörümüzün önü açık. Ürettiğimizden daha fazlasını üretmemiz lazım, bunu da büyükler yapacak diye bir şey yok. İşini doğru yapan her zaman iş yapar” dedi.
“İFM’Yİ ŞU ANDA SATIŞA SUNMAYI TERCİH ETMİYORUZ, KİRALAMA YAPABİLİRİZ
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi (İFM) ile ilgili güncel bilgileri de paylaşan Ağaoğlu, “İFM’de altyapı çalışmaları bitti, metro inşaatı da bitmek üzere. Projede ruhsatını alanların bir kısmı inşaata başladı, bir kısmı da başlamak üzere. İFM bir tane olacak, başka benzer bir proje yok. Ofisleri satışa çıkarmadık, satma konusunda çok istekli değiliz, kiralama yapabiliriz” dedi.
Şirketin profesyonel yöneticilerle kurumsallaşma sürecinin devam ettiğini belirten Ağaoğlu, bünyelerinde bulunan uluslararası deneyime sahip kadrolarla artık yurt dışına açılmayı kesin olarak düşünüp planlamaya başladıklarını söyledi. Ağaoğlu, “Şirketimiz uzun bir süredir yurt dışı odaklı insan kaynağı altyapısı oluşturuyor. Bu konuda ciddi planlamalar içerisindeyiz ve büyük projelerde başarılı olacağımıza eminiz. Bu doğrultuda dünyanın dört bir yanındaki şirketler gibi biz de elbette ambargosu kaldırılan İran’ı öncelikli pazar olarak hedefliyoruz” diyerek, grubun gelecek vizyonu hakkında bilgi verdi.
Sanayi yatırımları konusuna da değinen Ağaoğlu, 1984’ten beri sahip olduğu tuğla üretim tesisleriyle sanayicilik deneyimlerinin de olduğunu ve yeni dönemde oğlu Alican Ağaoğlu yönetiminde 200 milyon dolarlık yatırımla çimento üretim tesisinin faaliyete geçeceğini aktardı. Ağaoğlu, Düzce’de kurulu tesisin yılda 2 milyon ton çimento üretim kapasitesine sahip olacağını belirtti.
“ENERJİDE TÜRKİYE’NİN EN FAZLA LİSANS SAHİBİ ŞİRKETLERİNDEN BİRİYİZ”
Doğan Grubu’na gerçekleştirilen 126 MW’lik iki adet rüzgâr santrali satışının mevcut kurulu elektrik üretim kapasitelerinin sadece yüzde 10’una denk geldiğini vurgulayan Ali Ağaoğlu, “Grubumuzun enerji sektöründen çekildiği gibi bir algı oluşmuş. Tam tersine enerjide daha da güçleniyoruz. Hatta enerjideki yatırımlarımız tam gaz sürüyor. Bugün 1.300 MW rüzgâr santrali lisansımız var. Yaklaşık 200 MW da hidroelektrik santral lisansına sahibiz. Mart’ın ikinci haftasında Amasya’daki hidroelektrik santralimiz devreye girecek. Nisan sonu, Mayıs ayı gibi Seferhisar’daki rüzgâr santrallerimiz üretime başlayacak. Şu anda Türkiye’de elinde en çok lisans bulunan şirketlerden biriyiz” dedi.
Rusya ile yaşanan krizin Türk enerji yatırımcıları için bir şans olduğunu söyleyen Ağaoğlu, alternatif oluşturmak adına bakanlığın lisanslama süreçlerinin daha hızlı tamamlanacağına inandıklarını aktardı.
“ULUDAĞ’IN ACİL KURTULUŞ PLANI VE EYLEMLERİNE İHTİYACI VAR”
Türkiye’de turizm konuşulmazken Uludağ’ın bir turizm merkezi haline geldiğini belirten Ağaoğlu, bugün Uludağ’ın kan kaybettiğini söyledi. Çözüm olarak da üç acil aksiyon önerisinde bulunan Ağaoğlu, “İlk olarak Uludağ için turizm ihtiyaçlarına cevap veren acil imar planı gerekiyor. Sonrasında ise Uludağ’ı birinin sahiplenmesi gerekiyor. Son olarak da yatırımcıların tesisleşmeleri için özel teşvikler verilmesi gerekiyor” diye konuştu.
Sahiplenilmesi konusunda Bursa Büyükşehir Belediyesi’ni işaret eden Ağaoğlu, bunun örneğinin Anadolu’daki pek çok şehirde olduğunu ve turizm kalkınmasının başarıyla gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Yeni Akit
Haber Hürriyet'te şu şekilde yer aldı,
İSTANBUL’da yatırım yapmanın her geçen gün zorlaştığını söyleyen Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurul Başkanı Ali Ağaoğlu, rotayı yurtdışına çevirdiklerini ifade etti. Bakırköy’deki konut projesinin yaklaşık 2 yıl durdurulduğunu, enerji yatırımlarının EPDK engeline takıldığını hatırlatan Ali Ağaoğlu, “Türkiye’de hiçbir dönemde iş yapmak bu kadar zor olmamıştı. Bu nedenle şirket olarak yurtdışına yatırım kararı aldık. Know how’ımızı dışarıya taşıma zamanı geldi. Kadromuzu buna göre oluşturuyoruz” dedi.
Yurtdışında hem konut hem de enerji yatırımı planladıklarını ifade eden Ağaoğlu İran’ın öncelikli adresleri olacağını belirtti. Ambargo kalkan İran’ın müteahhitlik sektörü için büyük potansiyel taşıdığını ifade eden Ağaoğlu, “Tüm dünyanın gözü İran’da. Almanya’dan Amerika’ya tüm yatırımcılar bölgeyi takip ediyor. İran’da uçaklarda oteller de yer yok. İran’ın yanı sıra Suudi Arabistan ve Almanya’da öncelikli pazarlarımız arasında” diye konuştu.
ULUDAĞ’IN İÇİNE ETTİK
Uludağ’daki My Mountain adlı otelinde gazetecilerle bir araya gelen Ağaoğlu, Uludağ’da turizm yatırımcılarının ciddi sıkıntılar yaşadığına da dikkat çekti. “Türkiye’de bürokratik oligarşi iyi şeyler yapılmasına izin vermiyor” diyen Ağaoğlu şunları söyledi: “Bakanlık ve yatırımcılar el birliği ile Uludağ’ın içine ettik. Bölgede ciddi bir sahiplik sorunu var. One Minute olayından sonra dönemin başbakanı şimdi ki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Uludağ’ın Davos gibi yapılması emrini verdi. Ama daha beter oldu.”
Uludağ’da birinci bölgenin Orman Bakanlığı’na, ikinci bölgenin ise Turizm Bakanlığı’na bağlı olduğunu belirten Ali Ağaoğlu, “Birinci bölgede plan sorunu var. Bu sorun çözülecek denildi ve hazırlık aşamasında tesislere inşaat izni verildi. Ancak daha sonra saçma sapan bir plan açıklandı. Kaos ortamı yaratıldı. Hazırlanan yeni imar planları nedeniyle mevcut oteller kaçak duruma düştü. Benim 35 bin metrekarelik otel yeni planlarda 4 bin metrekareye indirildi. Bu alanda otelcilik değil pansiyonculuk yapılır. Ben de oteli dört yıl önce kapatıp anahtarı Orman Bakanlığı’na teslim ettim. 300-400 kişi işsiz kaldı. Birinci bölgede bizim dışımızda çok sayıda otelin kapısına kilit vuruldu. Bu nedenle imar problemi olmayan ikinci bölgedeki bir oteli satın aldım” diye konuştu.
DAVOS DEĞİL FOS
Bölgede sadece Orman Bakanlığı’nın değil yatırımcıların da günahı olduğunu söyleyen Ağaoğlu, “Birlik olmadık, bencillik yaptık, el birliğiyle Uludağ’ı rezil ettik. Uludağ’ı kaybediyoruz, dağın en güzel otelleri kapandı. Bunların yenilenmesi lazım ama yatırım yapacak ekonomik güce sahip yatırımcı yok” dedi. Bölgede tüm ihtiyaçlara cevap verecek bir plana ihtiyaç olduğunu belirten Ağaoğlu yatırımcıların da teşvik edilerek Uludağ’ın 12 ay turizme açılması gerektiğini ifade etti. Bursa Belediyesi’nin Uludağ için yetki istediğini ancak Orman Bakanlığı’nın izin vermediğini hatırlatan Ağaoğlu, “Orman Bakanlığı Bursa Büyükşehir Belediyesine Bursa’yı güzelleştirsin Uludağ’a karışmasın demiş. Bende Orman Bakanlığı’na gidin ayılarla ilgilenin turizme karışmayın diyorum. Bakanlık zihniyetini değiştirmezse burası Davos değil fos olur” şeklinde konuştu.
EPDK’ya rağmen yatırım
YENİLENEBİLİR enerjide Türkiye’de en fazla lisans alan firma olduklarını belirten Ağaoğlu, “EPDK’ya rağmen yatırımlarımızı yapıyoruz. Bu alanda tam gaz gidiyoruz” dedi. Gelecek salı günü Amasya’da hidroelektrik santralinin açılışını yapacaklarını belirten Ağaoğlu, mayıs ayında ise Sefarihisar’da rüzgar santralini açacaklarını dile getirdi. Doğan Grubu’na gerçekleştirilen 126 MW’lik iki adet rüzgâr santrali satışının, mevcut kurulu elektrik üretim kapasitelerinin yüzde 10’una denk geldiğini vurgulayan Ali Ağaoğlu, “Grubumuzun enerji sektöründen çekildiği gibi bir algı oluşmuş. Tam tersine enerjide daha da güçleniyoruz” diye konuştu.
Sektörü harekete geçiriyoruz
GEÇTİĞİMİZ hafta Maslak 1453’ün satışa çıkan ilk ofis bloğunun satışlarından son derece memnun olduklarını belirten Ağaoğlu: “Satışa açılmayan 3 blok daha var. İlk ofisimizde orta ve küçük ölçekli yatırımcılarımızı hedefledik. Ay sonuna kalmadan satışları tamamlayacağız. Yatırımcılarımız bize güveniyor, kazanacaklarını biliyorlar ve bu yüzden bizi tercih ediyorlar. Projede satışa çıkan konutların da yüzde 90’nından fazlasını sattık. Biz kampanya yaptığımızda piyasa da hareketleniyor, sektörü harekete geçiyoruz” dedi. Ataşehir’deki İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projelerinde çalışmalara da devem ettiklerini belirten Ağaoğlu, 300 bin metrekare satılabilir alanları olacağını ancak bu alanları satmayıp kiralama yapmayı planladıklarını ifade etti.
2 milyon ton Çimento
AĞAOĞLU Şirketler Grubu sanayi yatırımı da yapıyor. Grubun sanayi yatırımlarının başında olan Ali Ağaoğlu’nun oğlu Alican Ağaoğlu, “Düzce’de 200 milyon dolar yatımla çimento fabrikası kuruyoruz. Yıllık üretim miktarı 2 milyon ton olacak” dedi.
Hürriyet
Haber Yeni Dönem'de şu şekilde yer aldı;
Uludağ konusunda bakanlıklar ile Bursa Büyükşehir Belediyesi arasındaki yetki tartışmasına is adamı Ali Ağaoğlu da katıldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 13 yıl önceki talimatına rağmen Uludağ'ın Davos yapılamadığını belirten Ağaoğlu, "Uludağ'da ikinci bölge Turizm Bakanlığı'na bağlıyken, birinci bölge ise Orman Bakanlığı Milli Parklar'a bağlı. 1936'da kayak turizmi başlamış.
2000 yılında Bayındırlık ve Orman Bakanlığı bir proje hazırladı. Mevcut binalara ek bina yapılacaktı. Daha sonra yapılan değişiklikle ek yatırımlar tamamen kaçak durumuna düştü" dedi.
YATIRIMCI YOK
Ağaoğlu, "Artık Uludağ'a yatırım yapacak yatırımcı kalmadı. Çünkü yatırım yapabilecek ekonomik güçte bir yatırımcı yok. Mevcut oteller 1950'lerde yapılmış, o zamanlar Uludağ'm en güzel otelleriydi.
Ama şu an yıkılıyor" itirafında bulundu.
ALTEPE ÇÖZER
Uludağ ile ilgili Bursa Büyükşehir Belediyesi'ne yetki verilmesi gerektiğini ifade eden Ağaoğlu, "Ben inanıyorum ki Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe bu sorunu çözer. Ama verilmiyor. Ona rağmen atık konusunda Uludağ'm çok büyük sorunu vardı, bunları halletti.
Bursa Büyükşehir Belediyesi'nin bu konuda son derece yapıcı bir çalışma yapacağına inanıyorum ifadelerini kullandı.
Yeni Dönem
Haber Sözcü Gazetesi'nde şöyle yer aldı;
İstanbul’da bürokratik oligarşi nedeniyle iş yapmanın zorlaştığını söyleyen Ali Ağaoğlu, yatırımlarını yurtdışına ve Anadolu’ya kaydırma kararı aldı.
Uludağ’da hafta sonu gazetecilerle bir araya gelen Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, gündemi değerlendirip gelecek planlarını paylaştı.
“Türkiye’de hiçbir dönemde iş yapmak bu kadar zor olmamıştı” diyen Ağaoğlu, bu nedenle yurtdışına açılacaklarını kaydetti. Grup içinde yeniden yapılanmaya gittiklerini ve kurumsal açıdan yurtdışında iş yapacak hale geldiklerini söyleyen Ağaoğlu, “İnşaat ve enerji sektöründe bilgi ve deneyimlerimizi başta İran olmak üzere Suudi Arabistan ve Almanya’ya taşıyacağız” dedi.
İRAN’LA TEMASLARA BAŞLADIK
İran’a uygulanan yaptırımların kaldırılmasıyla ülkeye giden uçaklarda yer bulunamadığını ifade eden Ağaoğlu, “Dünyanın gözü İran’ın üzerinde, otellerde yer yok. Biz de ülkede yatırım için temaslara başladık. Yakın zamanda kamuoyuna gelişmeleri duyuracağız” dedi. Yurtiçinde bürokrasiye rağmen enerjide yatırımlarını sürdürmeye devam edeceklerini bildiren Ağaoğlu, “Yenilenebilir enerjide Türkiye’de en fazla lisans alan firmalardan biriyiz. Santral yatırımlarımız çoğalıyor. Tam gaz gidiyoruz” diye konuştu. Düzce’de 200 milyon dolar yatırımla çimento fabrikası açmaya hazırlandıklarını belirten Ağaoğlu, Anadolu’da gelişme hızı yüksek şehirlerde konut, ofis, hastane, okul ve AVM’yi bir arada barındıracak gayrimenkul projeleri geliştireceklerini açıkladı.
EKONOMİ GÜNDEMDE DEĞİL
İstanbul Uluslararası Finans Merkezi projesinde bir takım aksaklıklar nedeniyle gecikmelerin olduğunu ancak yılbaşından bu yana çalışmaların hızlandığına dikkat çeken Ağaoğlu, “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Dünya finans merkezi konusunda ne yapıyorsa onu yapmamız lazım. Ancak maalesef Ankara’nın gündeminde ekonomi ilk sırada değil, başka öncelikler var. Ekonomi 3’üncü 5’inci sırada bile değil. Bir an önce yasal alt yapı ve hukuk mevzuatını iyileştirerek projenin önünü açmalıyız” değerlendirmesi yaptı. İstanbul Finans Merkezi’nin alt yapı işlerini yaptıklarını hatırlatan Ağaoğlu, kendilerine ait olacak 300 bin metrekarelik ofis alanını satmayıp kiralamayı düşündüklerini kaydetti.
BU ZİHNİYETLE ULUDAĞ DAVOS DEĞİL DA-FOS OLUR
Uludağ’da turizm yatırımcılarının son dönemde ekonomik açıdan sıkıntıya düştüğünü belirten Ali Ağaoğlu, “Türkiye’de bürokratik oligarşi iyi şeyler yapılmasına izin vermiyor. Acınacak halde olan Uludağ ileri gitmesi gerekirken geriye gidiyor” dedi.
Palandöken ve Erciyes’te olduğu gibi Uludağ’ın büyükşehir belediyesine bağlanması gerektiğini kaydeden Ağaoğlu, bölgedeki turizmi 2 aydan 12 aya çıkaracak bir imar planı yapılması gerektiğini vurguladı. Bölgede bir sahiplik sorunu olduğuna dikkat çeken Ağaoğlu, şunları söyledi:
“Dönemin başbakanı şimdiki cumhurbaşkanımız Erdoğan, Uludağ’ın Davos gibi yapılması emrini verdi. Ama daha beter oldu. Orman Bakanlığı’na bağlı birinci bölge için hazırlanan yeni imar planları nedeniyle oteller kaçak duruma düştü. Ben de otelimi kapatıp Turizm Bakanlığı’na bağlı ikinci bölgede yeni bir otel aldım. Orman Bakanlığı Bursa Büyükşehir Belediyesine “Bursa’yı güzelleştirsin Uludağ’a karışmasın” demiş. Bende Orman Bakanlığı’na gidin ayılarla ilgilenin turizme karışmayın diyorum. Orman Bakanlığı’nda bu zihniyet olduğu sürece Uludağ Davos değil Da-fos olur.”
BAZI FİRMALAR ELENECEK
ALİ Ağaoğlu, Türkiye’de nitelikli ve güvenli konuta olan ihtiyacın devam ettiğini kaydetti. Ağaoğlu, “İnşaat sektörünün önü açık. Ancak işini doğru yapmayan, ekonomik gücü yeterli olmayan, yatırımcısına kazandırmayan firmaların sektörden eleneceği bir döneme giriyoruz” dedi. Sektörde piyasa yapıcı bir konuma ulaştıklarını ve “Ağaoğlu kampanya yaptığı zaman konut satışlarına canlılık geliyor” denildiğini ifade eden Ağaoğlu, “Bugüne kadar yaptığımız her projede kazandırdık. Kimse beni seviyor diye 1.5 milyon verip daire almıyor. Son olarak Maslak 1453 projesinde kısa sürede gerçekleştirdiğimiz yüksek satış performansı da bunun göstergesi” diye konuştu.
Sözcü
Haber Cumhuriyet Gazetesi'nde şöyle yer aldı;
Ali Ağaoğlu, Uludağ'ın acınacak halde olduğunu dile getirerek "Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bürokratlar olmak üzere Uludağ'ın içine ettik" diye konuştu Uludağ'da yatırımları olan Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, Uludağ'ın yapılaşmasıyla ilgili özeleştiri geldi.
Ağaoğlu'ndan "Tabii ki yatırımcının da burada günahı var. Birlik olamadık, herkes bencillik yaptı. Bürokrasi üzerinde etkili olamadık. Uludağ'daki turizmi ileri götüreceğimize tam tersine, geri götürdük" dedi.
Günahım var Ali Ağaoğlu, Uludağ'da "Geleneksel Basın Buluşması"nda yaptığı açıklamada, Uludağ'a yeterli kar yağmaması nedeniyle sezonun kötü geçtiğini anlatırken, "Uludağ'ın durumu ortada. Orman ve Su İşleri Bakanlığı başta olmak üzere bürokratlar, Uludağ'ın içine ettik.
Ben biraz bu ara bürokrasiye gıcık gidiyorum. Gerçi bürokratik bir oligarşi var gerçekten. Başta Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bürokratlar olmak üzere Uludağ'ın içine ettik. Bursa Büyükşehir Belediyesi'ııe Uludağ'la ilgili yetki verilirse Uludağ'la ilgili birçok sorunu çözer" diye konuştu.
Ağaoğlu, Uludağ'la ilgili özeleştiri yaparken, yatırımcıların da bu konuda "Günahının olduğunu" söyledi. Uludağ'da işletmeciler olarak birlik olamadıklarına dikkat çeken işadamı Ağaoğlu, "Tabii ki yatırımcının da burada günahı var. Birlik olamadık, herkes bencillik yaptı. Bürokrasi üzerinde etkili olamadık. Uludağ'daki turizmi ileri götüreceğimize tam tersine, geri götürdük. 2000 yılında Turizm, Bayındırlık ve Orman Bakanlığı bir proje hazırladı. Mevcut binalara ek bina yapılacaktı.
Bizde ek bina yaptık o zamanlar. Ancak, daha sonra yapılan değişiklikle bu yaptığımız ek binalar kaçak durumuna düştü. Neticede ben de gittim Orman ve Su İşleri Bakanlığı'na otelimi kapattığımı söyledim" ifadesini kullandı.
Ağaoğlu, Uludağ'daki durumun şu anda çok kötü olduğunu ifade ederken Uludağ'a yatırım yapacak yatırımcılar kalmadığını Uludağ'ın hepten rezil olup gittiğini sözlerine ekledi.
Ağaoğlu Şirketler Grubu'nun Patronu Ali Ağaoğlu Bursa Uludağ'daki Geleneksel Basın Buluşması'nda gazetecilerle mangal keyfi yaptı.
Ağaoğlu kış turizminin sekteye uğramasının sebeplerini kar yağmamasından da bağımsız olarak, turizme uygun imar planlarının olmamasına, yatırımcıların desteklenmemesine, ağır aksak işleyen bürokrasiye bağladı.