24 / 12 / 2024

Ali Ağaoğlu: İnşaatçının önünü açmalı

Ali Ağaoğlu: İnşaatçının önünü açmalı

Vatan Gazetesi'nden Aydın Ayaydın, bugünkü yazısında Ali Ağaoğlu'nun konuşmalarına yer verdi



Ağaoğlu: Armutlu'yu bana verin, devlete 5 yılda 5 milyar dolar kazandırayım

İstanbul'daki konutların yüzde 70'i depreme dayanıklı değil diyor konunun uzmanları. Peki depreme dayanıklı olmayan bu konutlarda oturan insanlar olası bir depremde bile bile mi hayatlarını kaybedecek? Bu konu son derece önemli, ancak asli görevi bu konuda çözüm bulmak olan kurumlar başka telden çalıp duruyor.

Memlekette işsizlik almış başını gidiyor. Her gün işsizler ordusuna yenileri katılıyor. Çözüm arayan yine yok. Çünkü karar vericilerin çocuklarından işsiz olanı yok. Gerisi önemli değil galiba. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, dün düzenlediği basın toplantısında, `2010 yılı için yeniden büyümenin artı olacağını, hatta yüzde 3.5 büyüme olacağını' müjdeledi. Bu yıl sonunda yüzde 12 beklenen eksi büyüme, yani küçülme, önümüzdeki yıl artıya geçecek ve yüzde 3.5 da büyüyecek. Peki bu nasıl olacak, o da belli değil.

Beyler şapkamızı önümüze koyalım ve biraz gerçekleri görelim. Krizin yarası oldukça derin. İşsizliğe çözüm bulamazsanız bu iş sosyal patlamalara gider. Yatırım, yatırım, yatırım. Bu da beraberinde yeni iş alanları getirir. Ne özel sektörün ne de kamunun yatırım yapacak kenarda köşede birikimi yok. Üstelik borçlular. Peki işsizler ordusunu ortadan kaldırmak ve yeniden büyüyen bir Türkiye için ne yapmak gerekir?

Dün karşılaştığım ve onbinlerce insanı ev sahibi yapan ünlü müteahhit Ali Ağaoğlu, bakın çözüm için neler öneriyor: Krizin ilacı inşaat sektörüdür. İnşaat sektörü canlanırsa, peşinden en az 500 sektörü daha canlandırır. Bu canlanma da işsizlere yeni iş imkanı yaratır. Ali Ağaoğlu'nun bu önerisini dinleyince sordum, "Bunun için ne yapılmalı?" Ali Ağaoğlu'nun cevabı çok net, "Devlet düğmeye basmalı ve inşaatçının önünü açmalı" şeklinde oldu. Ben de "Ali Bey, devlette para yok ki sana iş yapman için para versin" dedim. Ali Ağaoğlu'nun buna cevabı "Devletten para isteyen kim? Devlet önümüzü açsın biz hem iş yaparız hem de devlete para kazandırırız" şeklinde oldu.

Devletten para istemem

Ali Ağaoğlu'nun bu sözleri üzerine "Bana ne yapmak istediğinize dair somut bir öneriniz var mı?" deyince başladı somut önerisini anlatmaya; "Hocam, İstanbul'un en güzel yeri Armutlu gecekondudan geçilmiyor. Yıllar önce gelip, bu bölgeye varını yoğunu ortaya koyup ev yapan bu insanlar buradan atılabilir mi? Yok. O zaman bu bölgeyi ıslah etmek lazım ve İstanbul'a yakışır çağdaş ve yüksek gelir grubuna mensup insanların oturabileceği bir bölge yapması lazım."

Ağaoğlu'na sordum, "Nasıl ve devletin hangi bütçesi ile olacak bu?". Ağaoğlu, anlaşılan bu konuda hazırlıklıydı, "Hoca devletten para falan istemem. Burayı bana versin, hem buraya İstanbul'a yakışan çağdaş bir şehir yapayım, hem burada oturan insanları zengin edeyim, hem de devlete 5 yılda 5 milyar dolar para kazandırayım" dedi. "Olur mu bu" dediğimde "Olur ve bal gibi olur" yanıtını verdi ve ekledi, "Ancak bu bürokratların kafası ile devlet bu öneriye de hayır der. Çünkü bürokrasi dar düşünen bir kafaya sahip. Dünyayı gören, ufku geniş ve cesaretli bir bürokratik yapı şart. Bu olmazsa olmaz."

Büyümenin lokomotifi olur mu?

Ali Ağaoğlu'nun önerisi bununla da sınırlı değil. Ağaoğlu'na göre, Kadıköy yakasındaki Bağdat Caddesi ve Suadiye gibi en güzel yerlerdeki binalar da depreme dayanıklı değil. "Ben de yıllar önce o bölgede yap-sat işleri yaptım ve bu daireleri diğer yap-satçılar gibi o dönemdeki orta halli insanlara sattım. O günlerdeki inşaat teknolojisi ve imkanlar bugünkü gibi değildi. Artık o binalar yıkılmalı ve yerlerine depreme dayanıklı binalar yapılmalı. Ancak o binalarda oturan insanların imkanları buna müsait değil. O zaman oranın imar durumları gözden geçirilecek, daha yüksek imar verilerek hem o insanlar daha güvenli binaya kavuşacak, hem de otoparkları olan bir bölge yeniden inşa edilecek. Böylece kimsenin cebinden ekstra bir para da çıkmayacak. Ha insanlar buna da bir şey diyecek. Yok birileri bundan rant sağladı diyecekler. O kişiler buradan rant sağlamış olsun, kime ne zararı var. Birilerin cebinden veya devletin cebinden para mı çıktı? Yok hayır. O zaman bırakın hem çağdaş bir kent hem de o kentte oturan zenginler olsun" diyor Ali Ağaoğlu.

Ali Ağaoğlu'nun bu sözlerini dinlerken, "İnşaat sektörü gerçekten canlanırsa büyümenin lokomotifi olur ve Babacan'ın önümüzdeki yüzde 3.5 hedefi de tutturulabilir mi?" diye düşündüm.
Vatan/Aydın Ayaydın


Geri Dön