Sektörel

Ali Ağaoğlu: İstanbul'da yabancı alımlar artacak!

Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu, İstanbul'da yabancıların gayrimenkul alımını artıracaklarını söyledi

Son yıllarda Türkiye'de konut ve inşaat kelimelerinin kullanıldığında her ne kadar belli edilmese de insanların aklına ister istemez Ağaoğlu Şirketler Grubu'nun kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Ağaoğlu geliyor. Karadeniz'in bu çılgın çocuğu yaptığı işler, kurduğu inşaatlar, olaylara ve konuta getirdiği ele avuca sığmaz bakış açısı ile herkesin hayranlığını kazandı ve kazanmaya da devam ediyor. Sahi… Ali Ağaoğlu'nun gelecek hayalleri ne? Bunu kim merak etmez ki? Bizde Ali Ağaoğlu ile gelecek hayallerini ve Türkiye için çizdiği ufukları öğrenmek istedik.

Konut ve inşaat dendiğinde Ali Ağaoğlu'nun söylediği ilk şey Türkiye'de konut tanımının hızla değişmekte olduğu. Ağaoğlu'na göre inşaat sektörü kaçınılmaz bir dönüşüm sürecine girdi ve insanlar artık konutu yalnızca başını sokacakları fiziksel bir mekan olarak görmüyor.  Konut aynı zamanda bir hayat tarzı sunmalı, insanlar ailesiyle birlikte tüm sosyal ve sportif imkânlara sahip olmalı, huzur ve güven içinde doğal bir çevrede yaşama imkanına sahip olmalı. Tüm bunlar yetmiyor… Aynı zamanda insanlar yatırım yaptıkları konutlarından kazançlı da çıkmalı.

Ali Ağaoğlu on yıl sonra bu algının İstanbul dışında Anadolu'da da yerleşeceğini düşünüyor. Bugün TV'deki diziler bile insanlara bir hayat tarzı gösterilerek böyle yaşamaya özendiriliyor. İnsanlar artık daha çok yurtdışı seyahat yapıyor oralardaki yaşamları görüyor. Yeni kuşaklar çevrelerinde gelişen nitelikli konutları görerek, daha bilinçli yetişiyor. Bunlara ek olarak deprem gibi hayatlarını ilgilendiren tehlikelere ve teknik sorunlara karşı daha duyarlı ve bilinçliler.

Ali Ağaoğlu hayallerine gem vurulamayan ve bu hayallerin önemli bir kısmını da gerçekleştiren bir isim. Buna rağmen Türkiye'nin 50 yıl sonrası ile ilgili soru yöneltildiğinde ister istemez tedirgin oluyor ve bu tahminde bulunmaktan biraz kaçınıyor. Beklentisi ise kentlerdeki toplu yenilenmenin çok ilerlemesi ve eski yapı stoklarının hızlı bir şekilde yenilenmesi. Büyük kentlerde arazi az olduğu için sürekli olarak kentin kenarlarına doğru genişlemek mümkün değil. Hızlı kentleşme ve nüfus artışı büyük kentlerin merkezlerinde de insanları ve firmaları yüksek katlı yapılaşmalara yöneltecek.

İstanbul bugün yaşam tarzı olarak Anadolu kentlerinin 10 yıl önünde gidiyor ama Ağoğlu'nun tahminlerine göre yakın gelecekte şehir dokusunun oluşumunda da Anadolu'ya öncülük edecek. Önemli olan bu dönem içerisinde kalitesiz yapı stoğunun ne kadarının yenilenmiş olacağı ve kaliteli konutlara orta ve düşük gelir grubundaki insanların da kavuşabilmesi. Bunun için bu kesimlere yönelik politikalar geliştirerek ucuz arsa yaratılması ve imar düzenlemelerinde kentsel yenilenmenin teşvik edilmesi gerekiyor.

Kentleşme dikey ve çok katlı olacak
Gelecek 10'lu, hatta 50'li yıllarda büyük kentlerde yapılaşmanın dikey ve yüksek katlı olacağını artık herkes öngörebiliyor. Şehir hayatını kolaylaştırmak için kurulan bu yapılarda teknoloji kullanımı çok artacak. Çünkü konutlarda IP TV, internet, uzaktan erişim ve akıllı kontrollerin kullanımı hızla artıyor. İnsanların yaşamları kısıtlı zamanda çok iş yapabilme üzerine kurulu. Evindeki aktiviteyi, çocuğunu, bakıcıyı uzaktan izlemek istiyor, arıza yada eksiklerin kendisi olmadan giderilmesini istiyor. Bu nedenle binalarda teknolojik altyapı gelişecek ve kullanımı yaygınlaşacak.

Sosyal hayattaki düzen ise en az vakit kaybı ve seyahat süresiyle organize edilmeyi gerektiriyor. Yani alış veriş, spor, kreş, okul ve böyle ihtiyaçları sağlayabilen yaşam merkezleri sunulan projeler tercihte öne geçiyor. Diğer yandan insanların çevre koruma ve yeşil bilinci yükseliyor. Bu kapsamda yenilenebilir enerji, temiz enerji, dönüştürülebilir atık yönetimi, doğa dostu ortamlara talep artıyor ve yeşil bina kriterlerine uyum yaygınlaşıyor. Bunlar aynı zamanda kişilerin ekonomik gelişimine paralel yükselen eğilimler, bu anlamda Türkiye'nin gelir düzeyi arttıkça bu tarz duyarlılıkların artması da bir başka beklenti aslında.

Yapılarda önemli olan işlev!
Yapılarda fonksiyonellik daha küçük alanlarda daha fazla fayda sağlamak ve ekonomik olmak üzerine yoğunlaşıyor. Bunu yaparken mimari çizgiler de çağın beğenilerine göre hızla değişirken 70'li yıllardaki hızlı betonarme yapılaşmanın sıkıcı görüntüsü zamanla kendini daha modern, estetik, şeffaf tasarımlara bırakıyor. Bugün nasıl bir otomobilde 5 yıl öncesinin çizgisi demode oluyor ve araba yeni olsa bile çizgisinin eski olduğunu anlaşılabiliyorsa konutlarda artık bu riski taşıyor. Bundan kaçınmak için mimaride de zamansız tasarımları bulma arayışı hız kazanıyor. Ali Ağaoğlu bu temalı tasarımların zaman içinde sıkıcı olacaklarını düşünüyor ve bu çizgilerin hızla eskiyeceğini belirtiyor.  İlk yapıldığında bu tür futurist çizgili yapılar insanlara ilginç gelse de tasarımları hızla eskir. Bundan kaçınmak için eskimeyecek çizgilerin arayışı mimaride öne çıkacak. Ağaoğlu projelerinde tema tasarımı yerine bu zamansız çizgiler yakalama endişesi öne çıkıyor. Örneğin 10-15 yıl önce yapılmış Ağaoğlu projelerinin bile mimarisi bugünün anlayışına ters düşmüyor.

Kentsel dönüşüm… Mutlaka…
Ali Ağaoğlu'na geleceğin Türkiye'sinde büyük şehirler dışında nasıl bir emlak haritası çıkacağını sorduğumuzda yine İstanbul'dan hareket etmeyi tercih ediyor. Çünkü emlak yatırımının da kalbi İstanbul. Ağaoğlu'nun beklentisi konut yatırımlarının kent ekonomisi geliştikçe ve nüfus hareketleri yoğunlaştıkça artması yönünde. Bu nedenle önümüzdeki yıllarda ekonominin geliştiği ve teşvik alan bölgeler konutta da önemli yatırım fırsatları sunacak. Türkiye'de konut ihtiyacı sayısal değil. Türkiye'de sokaklarda yaşayanlar yok ama konutta kalite ve sağlamlık anlamında ciddi sıkıntılar var. Bu nedenle önümüzdeki yılların en can alıcı konusu kentsel yenilenme olacak. Sanayileşen kentlerde ekonomiye paralel ciddi bir konut üretimi göreceğiz.

Büyük kent sakinleri ikinci konuta yöneliyor
Ağaoğlu'nun tesbitine göre büyük kentler dışında özellikle tatil yörelerinde hızlı bir ikincil konut piyasası gelişiyor. Başta Bodrum, Antalya, Alanya, Fethiye gibi sahil merkezlerinde belli ülke vatandaşlarının yoğunlaştığı ciddi yabancı yatırımlar var. Ağaoğlu da grup olarak Bodrum'da halen üstünde çalıştıkları bir projeyi gerçekleştirmeye çalışıyor. Bittiğinde villalar, oteller, golf sahaları, günübirlik tesisler gibi küçük bir şehrin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek büyüklükte bir turizm ve konut yatırımını gerçekleştirilmiş olacak.

İstanbul nereye?
İstanbul'un bölgesel finans merkezi olma vizyonu Ağaoğlu'na göre çok önemli bir hedef. Ama bu vizyon Türkiye'deki banka ve finans kuruluşlarının merkezinin Ataşehir'e taşınmasıyla sınırlı kalmamalı, yakın çevre ülkelerindeki finansal işlemleri Türkiye'ye çekmek hedeflenmeli ve buna uygun altyapıyı kurulmalı. Bu anlamda Ataşehir'deki projelere Ağaoğlu özel bir önem veriyor. Finans merkezi vizyonu gerçekleştiğinde buradaki gelişime paralel olarak banka ve finans kesiminden çalışanların bölgeye talepleri artacak. İstanbul'un bir metropol kent ve finansal merkez olması yolunda ilerlemesi yoğun sanayi altyapısı ile birleştiğinde yabancı yatırımcılar için bir cazibe unsuru oluyor.  Önümüzdeki yıllarda yabancı alımlarının çok artacağı görülecek, bunun ilk sinyalleri gelmeye başladı bile. Ağaoğlu projelerinden de yabancılar alım yapıyor. Özellikle yaşama, çalışma ve yatırım ihtiyaçlarını birlikte cevaplayabilen ev-ofis kavramı giderek daha popüler oluyor.

Ağaoğlu İnşaat gelecekte nerede duracak?
Ağaoğlu markasıyla gerçekleşen her proje bir dönem Ali Ağaoğlu'nun hayali olmuştur. Hayat devam ediyor kaçınılmaz olarak yenilikler de devam ediyor, aklımda tabi ki ilginç projeler var ama bunlar yeri ve zamanı geldiğinde ortaya çıkacak. Hayalleri iyi planlamalı ve uygulanabilir hale getirmeliyiz bu da ancak iyi bir ekiple çalışarak olur. Ali Ağaoğlu'nun neyi hayal ettiğini önceden bilmek isteyen çok insan var ama biz bunları gelecekteki projelerimizde gerçeğe dönüştürerek ortaya çıkaracağız. Her zaman öncü olacağız, farklılık yaratacağız, yenilikleri tanıtacağız, sözün özü yaratıcı olacağız. Her zaman söylediğimiz gibi biz yaşam mimarıyız.
Milliyet