Eğitim

Ali Ağaoğlu ofisine mini hayvanat bahçesi kurmuş!

Hakan Gence bu hafta köşesinde Ali Ağaoğlu'yla yaptığı röportaja yer veriyor

İnşaatçı Ali Ağaoğlu, senenin başında Forbes'un dünyanın en zenginleri listesinde Türkiye'den servetini arttırmış tek isim oldu. Otomobillere, helikopterine ve genç kızlara olan ilgisi sık sık gündeme geldi. Fakat onun bilmediğiniz başka bir özelliği var: Ofisinin bahçesinde oluşturduğu mini hayvanat bahçesi. Orada ceylan, tavuskuşu ve keklik besliyor.

Ali Ağaoğlu'nun hayvan sevgisi küçüklüğünden beri var. Karadenizli bir ailenin çocuğu ama doğma büyüme İstanbullu. Ümraniye'deki evlerinin bahçesinde her zaman tavukları, kedileri ve köpekleri olmuş. Şimdi Ataşehir'deki ofisinin kapısında duran AGA plakalı lüks arabaları, son derece şık dekore edilmiş ofis odası, yağlıboya tabloları, her tarafta asılı duran büyük bina planları, Ağaoğlu'nun iş alanını yeterince şaşaalı gösteriyor. Fakat bütün bunların yanında bahçesinde beslediği ceylanlar, tavuskuşları ve keklikler yüksek binaların arasında adeta bambaşka bir dünya yaratıyor.
Urfa'da özel bir çiftlikten 15 sene önce satın aldığı ceylanların hepsi evcil. Yaşları 2 ila 15 arasında değişiyor. Kafese yaklaştığınız anda size ilgi göstermeye başlayıp kendilerini sevdiriyorlar. Ağaoğlu da boş vakitlerini en çok ceylanlarıyla geçiriyor. İçlerinde en özel olanı da iki yıldır baktığı Maymun. "O sürünün lideri. Birlikte çok toslaşıp didişiriz. Aslında hepsi benimle birlikte zaman geçirmeyi seviyor" diyor. Önceleri Çamlıca'daki şirketinin bahçesinde yaşayan ceylanlar, merkez ofisle birlikte Ataşehir'e taşındı. Sayıları da bu sene yavrulamalarıyla sekizden 12'ye çıktı.

Ali Ağaoğlu, ceylanların zarif görüntülerini sevdiğini söylüyor: "Gözleri ve bakışları çok güzel. Estetiği, zarafeti ve duruşuyla seyredilesi hayvanlar." Yüksek binalar arasındaki bu yerin ceylanların yaşaması için uygun olup olmadığını soruyoruz. Soğuk kış ayları için ceylanlara kapalı bir alan yapmayı planladığını söylüyor. İstanbul ikliminin onlar için uygun olduğunu anlatıyor: "Yerleri şehir içinde olabilecek en geniş alan. Rahat hareket edebiliyorlar. Ayrıca ben hayvanların kapalı ortamlarda tutulmasına karşıyım. Mesela köpeklerim de var. Bağlı durmalarını asla istemiyorum. Özgürlükleri kısıtlanmamalı ve doğal ortamlarına yakın mekânlarda yaşamalılar. Ben de bunu sağlamaya çalışıyorum."

AVLUDAKİ TAVUSKUŞLARINA BALKONDA YETİŞEN DOMATES
Ali Ağaoğlu'nun şirketinin birinci katındaki geniş avluda da 20 tavuskuşu ve kekliklerle dolu bir alan var. Tavuskuşları Bursa'daki özel bir çiftlikten alınmış. Onları en üst kattaki ofisinin balkonunda yetiştirdiği domates ve zeytinlerle besliyor. Bol bol fındık veriyor. Tavuskuşlarının görüntülerini çok güzel bulan Ağaoğlu, artık kendi de tavuskuşu üretmeye başlamış: "Yavru tavuskuşlarını çevremde durumu iyi olan arkadaşlarıma hediye ediyorum."

Hayvan beslemek için işyerini tercih etmesinin sebebi de vaktinin çoğunu orada geçirmesi: "Günde 16 saatim iş yerinde geçiyor. İşlerden sıkılıp bunaldığımda hemen aşağıya inip onları besliyorum. Oyun oynarken stresimi atıyorum." Hayvanlarının bakımı özel bakıcıları ve veterinerlerce yapılıyor. Kendisi de bakımlarını bizzat kontrol ediyor. Hayvanlar büyük binaların arasında sıkışıp kalmış diye düşünenlere de cevap veriyor: "Ben de hayvanların doğal ortamlarda olmasını tercih ediyorum ama bunlar özel çiftliklerde yetiştirilmiş ve doğduklarından beri bu tarz ortamlarda yaşayan canlılar. Şehrin içinde yapılabilecek en iyi mekânı onlar için yaptık. Oldukça iyi bakıyoruz. Zaten sorumluluğunu taşımıyorsanız hayvan bakmayın." Ağaoğlu yakın zamanda hayvanların yaşadığı şehre yakın çiftlik evleri yapmayı da planlıyor.
Hürriyet Cumartesi