Ali Esad Göksel müze gibi bir ofis evde yaşıyor!
Tarihe meraklı bir koleksiyoner olan mimar Ali Esad Göksel, duruma göre "ev olarak" da kullandığı Maçka'daki ofis dairesini, dünyanın dört bir yanındaki müzayedelerden satın aldığı eşyalarla ve Arkeoloji Müzesi'ne kayıtlı 1500 parça tarihi eserlerle dekor
10 yıldır Maçka Parkı'na bakan bir ofiste çalışan ünlü mimar Ali Esad Göksel, bulunduğu apartman dairesinin kendisine 'İstanbul'un göbeğinde ama büyük bir korunun içinde yaşıyormuş' izlenimi verdiğini söylüyor. Ofisini dekore ederken her yerin "beyaz", "aydınlık" ve "çok şık" görünmesine özen gösteren Göksel, duvardaki tarihi eserleri sorduğumuzda, şöyle yanıt veriyor: "Tarihi eser konusunda deli bir şöhretim var. Üniversitede asistanken sandviç yemek pahasına bunları alıp biriktiriyordum. Ofisimdeki çoğu eser o günlerden kalmadır."
Döşemeler 100 yıllık bir gemiden sökülmüş
Yerdeki "tik ağacından" yapılma ahşap kaplamayı da Aliağa'daki bir gemiden aldığına işaret eden ünlü mimar, "Artık böyle 3 santimlik kalın bir masif kaplamayı bulamazsınız, 100 yıllık bir gemiden sökülmüştü. Tik ağacı en dirençli ağaçlardandır. Suda bozulmaz, rutubetten etkilenmez" diyor.
"3 bin yıl önceki tarihi eserler huzur veriyor"
Göksel, müzeye kayıtlı 1500 parça tarihi eserle dolu bir ortamda çalışmanın kendine ayrı bir "huzur" verdiğini iddia ediyor: "Burada 2-3 bin yıl önce yapılan eserlerle iç içe yaşamak, insana büyük bir ego terbiyesi veriyor. Adamlar binlerce yıl önce taştan mükemmel eserler yapmışlar ve bugüne kadar gelmiş..."
Ressam Siyahkalem’in reenkarnasyonu
Özbekistan'ın en ünlü ressamının 1940'larda ölmeden önce yaptığı son resimlerden biri de Ali Esad Göksel'in koleksiyonuna girmiş. Göksel, bu eser hakkında "Bizim Türk olarak çok övündüğümüz 'Siyah Kalem' lakaplı ressamın bir eseri İstanbul'da Fatih Sultan Mehmet tarafından satın alınmış, bir diğeri de Londra'da British Museum'da... Yukarıdaki resim de o ekolün en başarılı yorumlarından biri... Sanki Siyah Kalem (Mehmed Siyah Kalem) tekrar reenkarnasyonla vücut bulmuş ve o yapmış gibi, 'insanın biri melek, ötekisi de demon (içimizdeki şeytani haller)' olmak üzere muhtelif halleri vardır' mesajını veriyor" diyor.
Uşak halısını New York'taki müzayededen satın aldı
Ali Esad Göksel'in ofisindeki onlarca kıymetli halıdan en ayrıcalıklı olan ise 1600 yıllarından kalan bir Uşak halısı. Uzun yıllar Venedik'te kaldıktan sonra 1900'lerde bir Amerikan müzesi tarafından satın alınmış. Ancak ekonomik krizden ötürü geçen yıl New York'ta müzayedeye çıkarılınca Göksel tarafından satın alınmış.
Tuğrul Tunalıgil/Vatan
