Genel

Ali Haydar Veziroğlu'ndan Nuri Al Maliki'ye mektup!

İşadamı Ali Haydar Veziroğlu, Dawaniye-Nasiriye-Samawa Otoyol Projesi ile ilgili olarak Irak Başbakanı Nuri Al Maliki'ye açık mektup yazdı

Veziroğlu Mühendislik Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş.Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, Dawaniye-Nasiriye-Samawa Otoyol Projesi ile ilgili olarak Irak Başbakanı Nuri Al Maliki'ye açık mektup yazdı.
 
Kırışıklık Derdine Son Verildi!İşadamı Ali Haydar Veziroğlu, Dawaniye-Nasiriye-Samawa Otoyol Projesi ile ilgili olarak Irak Başbakanı Nuri Al Maliki'ye açık mektup yazdı Veziroğlu Mühendislik Sanayi İnşaat ve Ticaret A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Haydar Veziroğlu, Dawaniye-Nasiriye-Samawa Otoyol Projesi ile ilgili olarak Irak Başbakanı Nuri Al Maliki'ye açık mektup yazdı. Açık mektubunu gazete ilanı olarak yayımlayan Veziroğlu, Nuri Al Maliki'den Başbakanlığına bağlı konu ile ilgili Bakanlıkların ve Karayollarının Irak yasalarına ve Irak mahkemelerinin nihai kararlarına aykırı icraatlarını durdurarak, hak ve alacaklarıyla birlikte otoyol projesini şirketine iade etmesini istedi. Veziroğlu, Yasalara aykırı hak ve hukuktan uzak anlayışla gasp edilmek istenen otoyol projesiyle ile ilgili doğru bilgileri, belgeleri ve şirketinin haklılığını belgeleyen Irak Mahkemelerinin nihai kararlarını içeren otoyol projesiyle ilgili dosyayı Maliki'nin takdirlerine ve ilgililerin dikkatine sunulmak üzere özel ofisine ve Bakanlar Kurulu kanuni dairesine gönderildiğini açıkladı.

"KARAYOLLARI SÖZLEŞMEMİZDEKİ SORUMLULUKLARI YERİNE GETİRMEDİ, PROJE İNİSİYATİFİMİZ DIŞINDA DURDU"

İşadamı Ali Haydar Veziroğlu gazetelere verdiği ilanlarda Irak Başbakanı Nuri Al Maliki'ye yazdığı açık mektuba yer verdi. Veziroğlu, şirketinin Irak'ın yeniden imarına katkı koyarak kazanç sağlamak amacıyla etkin kadrosu ve güçlü makine parkıyla 2003 yılında Irak'a geldiğini belirterek, Irak Devlet kurumları ile çalışmayı tercih eden şirketinin, yargı süreci devam eden diğer projelerinde olduğu gibi uluslararası şirketlerle yarışarak 2004 yılında Karayollarından aldığı Diwaniya - Nasiriya - Samawa Otoyol projesiyle ilgili Karayollarıyla sözleşme imzalayarak 2004 yılı sonunda projenin inşaat çalışmalarına başladığını hatırlattı.

O tarihlerde Irak'ta yaşanan "güvenlik sorunu, sürekli artan fahiş fiyatlar ve sözleşmeden kaynaklanan hakların ödenmemesi ve değişik tarihlerde noter kanalıyla yaptığımız ikazlara rağmen sözleşme gereğinin yerine getirilmediğini dile getiren Veziroğlu, projenin yapımında kullanılacak, akaryakıt (gaz); bütüm (zift) ve çimentonun Karayolları tarafından temin edilmesi gerekirken temin edilmediğinin altını çizdi. Veziroğlu, "Karayolları sözleşmemizdeki sorumluluklarını yerine getirmemesi nedeniyle yaklaşık 900 çalışanla şirkete ve taşeronlara ait iş makineleri dahil yaklaşık 400 adetten oluşan araç, gereç, üretim tesisleri ve iş makineleriyle inşaat çalışmaları sürerken arz ettiğimiz nedenle şirketimizin inisiyatifi dışında proje çalışmaları yavaşladı, durma noktasına geldi ve durdu" dedi.

"PROJENİN ŞİRKETTEN ÇEKİLMESİ KARARI İÇİN YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALINDI"

Mektubunda, Karayolları'nın, Veziroğlu şirketinin sözleşmesinden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirip proje çalışmalarına başlatması gerekirken, tam tersini yaparak sürpriz bir şekilde otoyol projesini şirketten geri çektiğini belirten Veziroğlu, şirketinin Karayollarının bu haksız icraatını durdurmak amacıyla temyiz mahkemesinin nihai kararıyla onaylanan, halen yürürlükte olan yürütmeyi durdurma kararı aldığını vurguladı. Veziroğlu, davanın şirketin lehine sonuçlandığına dikkat çekti.

"MAHKEME ŞİRKETİMİ HAKLI BULDU, TAHKİM KARARI VERDİ"

Karayolları'nın, söz konusu projesi şirketlerine iade etmeyince tahkim talebinde bulunduğunu kaydeden Veziroğlu mektubunda şu açıklamalara yer verdi:

"Şirketimizi haklı bulan Mahkeme tahkim kararı verdi. Tarafların atadığı üyelerden oluşan Tahkim Kurulu kararında şu ifadeler yer aldı: Karayolları, Projeyi keyfi ve sözleşme şartlarına aykırı olarak geri çekmiştir. Şirket, tazminat ve projeden beklediği karı hak etmektedir. Şirket, diğer şirketler gibi fiyat farklarını hak etmektedir. Tespitlerin yapılması için dosyanın bilirkişilere teslim edilmesi. (Tahkim Kurulu kararı Temyiz Mahkemesinin nihai kararıyla onaylanmıştır. Dava şirketimizin lehine sonuçlanmıştır.) Karayolları, Projeyi kendi Bakanlık şirketlerine yaptırmak amacıyla açtıkları dava temyiz Mahkemesi tarafından ret edilmiştir. Karayolları, yasal son hakkını kullanarak yaptıkları itiraz da Temyiz Mahkemesi tarafından ret edilmiştir. (Dava Şirketimizin lehine sonuçlanmıştır.) Karayolları ve İmar İskn Bakanlığı, Başbakanlıktan Şirketimiz ile mahkemelerde devam eden davaların askıya alınarak projemizi kendi şirketlerine yaptırmak için talepte bulunmuşlardır."

"BAKANLIK ŞİRKETLERİNE DİREK PROJE VERİLEMİYOR"

Gelişmeler üzerine Başbakanlık Rakaba Dairesi, Planlama Bakanlığına ve İmar İskan Bakanlığına verdiği cevabi yazıya atıfta bulunan Veziroğlu, İmar İskan Bakanlığına ait olan şirketler taahhüt şirketleri oluşlarından dolayı 2001 yılı direk uygulamayla ilgili talimatlarının 9. Maddesi gereği ve aynı talimatların 10. Maddesinde belirtildiği gibi 2010 yılı muvazene yasası ve 2008 yılı bir no'lu hükümet sözleşmeleri uygulama talimatları gereği kamu şirketlerinin diğer şirketlerden istisna edilemeyeceğini, Bakanlık şirketlerine direk proje veremeyecekleri hususunun altını çizdi.

"İMAR İSKAN BAKANLIĞI Bakanlar Kurulu'NUN İSTEĞİNİ DİKKATE ALMADI"

Mektubunda Maliki'ye "Sayın Başbakan" diye seslenen Veziroğlu, konuyla ilgili yürürlükte olan Irak yasaları ve Irak mahkemelerinin nihai kararları, Karayollarının otoyol projemizi kendi Bakanlık şirketlerine yaptıramayacaklarını kesin bir dille ifade edildiğini dile getirdi.

İmar İskan Bakanlığı'nın ve Karayollarının amaçlı ısrarları sonucu olsa gerek, konu ile ilgili yürürlükte olan Irak yasaları ve Irak mahkemelerinin nihai kararları ile onaylanan yürütmeyi durdurma kararının devam ettiğinin bilgisini vermeden Bakanlar Kurulu'ndan tavsiye niteliğinde idari karar çıkardığını belirten Veziroğlu, mektubunda şu açıklamalara yer verdi:

"Bakanlar Kurulu, çıkardığı idari kararda şirketimizi kastederek, davacı şirketin rızası alınarak sorunun çözümünü İmar İskan Bakanlığına tavsiye etmiştir. Ancak, İmar İskan Bakanlığı, Bakanlar Kurulunun bu isteğini dikkate almadan yürütmeyi durdurma kararını hiçe sayarak kendi şirketlerini otoyol projemizde çalıştırmaya başlatmıştır. İmar İskan Bakanlığı ve Karayolların baskıları sonucu olsa gerek; Başbakanlık ekonomi dairesi, Irak yasaları gereği ve Irak mahkemelerinin verdiği nihai kararlarına göre projede herhangi bir icraatta bulunamayacağını bildiren yürütmeyi durdurma kararını hiçe saymıştır. Kendilerince, projemize yeni bedel belirleyerek projeyi Bakanlık şirketlerine yaptırılmasıyla ilgili tavsiyede bulunmuştur. İmar İskan Bakanlığı ile Karayolları, Irak yasalarını ve Irak mahkemelerinin nihai kararlarını, Karayolları ile Şirketimiz arasında yapılmış geçerli olan sözleşmemizi, yürütmeyi durdurma kararını, Karrada Uygulama Müdürlüğünün ikazlarını, Şirketimizin noter kanalıyla yaptığı ikazlarını hiçe sayarak yangından mal kaçırırcasına kendi şirketleriyle sözleşme yapıp 80 milyon ABD Doları iş avansı vererek projemizde çalışmalara devam ettirmektedir. (Yetkili ve ilgililerin yıldırım hızıyla yaptıkları yasalara aykırı bu eylemlerinin nedeni projeyi gerçekleştirmenin ötesinde gerçek nedeni projemizi Bakanlık şirketleri adı altında kendilerine yakın firmalara iş vermektir. Yani, yaşanan paylaşım fırsatçılığıdır."

"DİZANİ'NİN DEMECİ GERÇEĞİN KENDİSİDİR"

Mektubunda Maliki'ye "Başbakanlığınıza bağlı Rakaba dairesi yürürlükte bulunan Irak yasalarına atıfta bulunarak, projenin Bakanlık şirketlerine yaptırılamayacağını İmar İskan Bakanlığına bildirildi" diye çağrıda bulunan Veziroğlu, diğer taraftan, yine Başbakanlığa bağlı ekonomi dairesinin yargı süreci devam eden diğer bir projemizde yasaları çiğneyerek yaptığı gibi bu projemizin Bakanlık şirketlerine yaptırılmasıyla ilgili tavsiye kararının üzücü olduğunu vurguladı. Veziroğlu, mektubunda Dönemin İmar İskan Bakanı Sayın Beyan Dizani'nin 617 sayılı ve 22 Haziran 2006 tarihli El Sabah gazetesinde yer aldığı "Bakanlık olarak gaz, zift ve çimento vermediğimiz için Vinsan Veziroğlu Türk şirketinin makinelerini çöllerde çürüterek şirketi mağdur ettik" şeklindeki demecini hatırlatarak, bu demecin gerçeğin ta kendisi olduğunu vurguladı. Veziroğlu açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Çünkü yaklaşık 7 yıldır atıl bekleyen şantiyelerimizin yanı sıra değişik özellikler taşıyan yaklaşık 200 adetten oluşan üretim tesislerimiz ile iş makinelerimizi kapsayan varlıklarımız proje mahallinde çürütülmektedir. Her türlü mobilizasyonu tamamlamış, projeyi kalitesinde ve zamanından önce bitirebilecek makine parkımız, üretim tesislerimiz proje mahallinde çalışmayı beklerken tahkim kurulu kararında belirtildiği gibi Karayolları projeyi keyfi ve sözleşme şartlarına aykırı olarak Şirketimizden geri çektiğine göre sunduğumuz bilgi, belge ve nihai mahkeme kararları gerçek ise ki gerçektir. O halde, diğer firmalardan geri çekilen projeler aynı firmalara iade edilirken bizim projemiz neden şirketimize iade edilmiyor "Çalışmalara başlamaya hazırlıklı olun, önümüzdeki hafta sizi çağıracağız" diyen Bakanlık yetkilileri neden bizi çağırmadılar Kritik bu sorunun cevabı bellidir ve biliniyor. Ancak bilinen bu gerçek ilgililer tarafından sahiplenilmiyor ve ifade edilmiyor."

"PROJELERİ GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN GEREKEN ÖZVERİSİ FAZLASIYLA GÖSTERDİK"

Yaptıkları projelerde beklenen kalitenin üstünde imalatlar gerçekleştirdiklerini belirten Veziroğlu, "Projeleri gerçekleştirmek için gereken özveriyi fazlasıyla gösterdik. O günkü koşullarda çoğu Iraklının terk ettiği Irak'ta, sürekli kalarak uğradığımız can ve mal kaybımıza rağmen ısrarla çalışmaları sürdürmeye çalıştık. Ne acıdır ki, o koşullarda can güvenlikleri nedeniyle proje mahalline gelemeyen yöneticiler ile o tarihlerde can güvenliği nedeniyle Irak'a gelemeyen daha sonra Irak'a gelerek yönetici olan kişiler aynı anlayışla yaptıkları haksızlıklarla şirketimizi, şirketimizde çalışan kadrolarımızı, taşeron firmalarımızla, ticari ilişkide bulunduğumuz kişi ve kurumları mağdur etmişlerdir. Dahası, projelerimizde yapılan haksızlığı önlemek için yasal mücadele veren Şirketimizin Iraklı bazı avukatları ilgili bazı Bakanlarınız tarafından tehdit edilmişlerdir. Bu gerçekleri size iletemedik. Projeleri geri çekilen, tekrar iade edilen yol projelerinde Irak'lı firmalara verilen fiyat farkları emsal teşkil ettiği için otoyol projemizde şirketimize de verileceği bilinen bir gerçektir. Projeyi gerçekleştirmek için yaklaşık 7 yıldır şantiyelerimiz kurulmuş, mobilizasyon çalışmalarımız tamamlanmış, projenin yapımında ihtiyaç duyulan araç, gereç, iş makineleri ve üretim tesisleri dahil gereken her türlü yatırımlar yapılmış olduğundan projenin yapımıyla ilgili işçilik ve imalat girdileri dışında herhangi bir giderimiz olmayacaktır. Proje mahallinde yapılan izharat, imalat ve imalatlarda kullanılan gaz, zift, çimento fiyat farkları, ayrıca tahakkuk etmiş ödenmeyen hakedişimiz ile sözleşmemizden kaynaklanan diğer hak ve alacaklarımız ile şirketimizin Karayollarından aldığı avans yapılacak kesin hesap sonucunda netleşecektir" ifadelerini kullandı.

"OTOYOL PROJEMİZ GASP EDİLEREK, ŞİRKETİMİZDEN KAÇIRILMAYA ÇALIŞILIYOR"

Veziroğlu, mektubunda Tahkim Kurulu ve Irak mahkemelerinin nihai kararları çerçevesinde alacakları tazminat ve projenin yapımından elde edecekleri müteahhitlik karının yaklaşık 250 milyon dolar hak ve alacağını engellemek ve firmalara menfaat sağlamak için mahkeme süreci devam eden diğer bir projelerinde olduğu gibi aynı yöntemle otoyol projelerinin gasp edilerek, şirketlerinden kaçırılmaya çalışıldığını iddia etti. Veziroğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:

"Bir projemizle ilgili verdiğimiz haklı mücadelemiz ABD Harvard Üniversitesinde talebelere ders konusu olurken, Irak'ta yapılan tüm bu haksızlıklara rağmen dost ülkenize saygın kurumlarınıza ve kendi ilkelerimize duyduğumuz saygı nedeniyle şimdiye kadar yapılan haksızlıkları medyaya yansıtmadık ulusal ve uluslararası kamuoyunun gündemine taşımadık. Karayolları Genel Müdürlüğü ile Şirketimiz arasında otoyol projemiz ile ilgili karşılıklı açılan davaların tamamı, Irak yasalarına göre Irak mahkemelerinin nihai kararlarıyla Şirketimizin lehine sonuçlanmıştır. Ayrıca, Başbakanlık Rakaba dairesi konuyla ilgili yürürlükte olan Irak yasalarına atıfta bulunarak projemizin Bakanlık şirketlerine verilemeyeceğini net olarak ifade etmiştir. Otoyol projemizle ilgili Karayolları ile Şirketimiz arasında yapılan sözleşmede anlaşmazlık halinde, Irak yasaları geçerli olup Irak mahkemeleri yetkilidir.

Otoyol projemiz ile ilgili Karayollarıyla karşılıklı açtığımız davalar sözleşmemizde yer aldığı gibi, Irak yasalarına göre Irak mahkemelerinde açılmış karşılıklı açılan davaların tamamı Şirketimiz lehine sonuçlanmıştır. Şirketimiz veya Karayolları Irak yasalarına ve Irak mahkemelerinin nihai kararlarına uymaları keyfi midir yoksa zorunlu mudur

Konuyla ilgili kurumların aldıkları idari kararlar mı geçerli yoksa konuyla ilgili yürürlükte olan Irak yasalarıyla Irak mahkemelerinin nihai kararları mı geçerli Sözleşmemizde belirtilen Irak yasaları ve Irak mahkemelerinin nihai kararları geçerli değilse; bizim Şirketimiz dahil biz yabancı firmaların ülkeniz Irak'ta yasal güvencesi nedir Karayolları, konuyla ilgili yürürlükte olan Irak yasalarını ihlal etmiştir. Karayolları, Irak mahkemelerinin Şirketimiz lehine verdikleri nihai kararlara aykırı davranmıştır."

"ZATI ALİNİZDEN TALEBİMİZ"

Dünya tarihinde Kral Hammurabi'nin yaklaşık 3800 yıl önce 300 maddelik kanununu Mezopotamya topraklarında yürürlüğe koyduğuna dikkat çeken Veziroğlu, "Yürürlüğe koyduğu kanunun en önemli maddelerinden biri olan haksızın haklıyı ezmeme ilkesine dayalı "Hak ve Haklıya saygı' maddesinin 3800 yıl sonra yine bu topraklarda var olan Müslüman bir ülkenin Müslüman yönetici ve ilgilileri tarafından ihlal edilmesi takdir edersiniz ki adalet duygusu olan herkes için üzücü ve düşündürücüdür. Zati alinizden talebimiz, Başbakanlığınıza bağlı konu ile ilgili Bakanlıkların ve Karayollarının Irak yasalarına ve Irak mahkemelerinin nihai kararlarına aykırı icraatlarını durdurarak, hak ve alacaklarımızla birlikte otoyol projemizin Şirketimize iade edilmesidir. Yasalara aykırı hak ve hukuktan uzak anlayışla gasp edilmek istenen otoyol projemiz ile ilgili doğru bilgileri, ilgili kurumların Şirketimiz lehine görüşlerini yansıtan belgeleri ve şirketimizin haklılığını belgeleyen Irak Mahkemelerinin nihai kararlarını içeren otoyol projemizle ilgili dosyamızı zati alinizin takdirlerine ve ilgililerin dikkatine sunulmak üzere özel ofisinize ve Bakanlar Kurulu Kanuni Dairesine gönderilmiştir" ifadelerini kullandı.

www.haberler.com