Ali Pandır, ERDEMİR'in hedeflerini anlattı!

Türkiye’de demir-çelik sektörün en büyük şirketi olarak öne çıkan Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam eden Ali Pandır, gelecek hedeflerini ilk kez Platin’e anlattı.

Kariyer yolculuğuna Kasım 2013’ten bu yana Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı olarak devam eden Ali Pandır, gelecek hedeflerini ilk kez Platin’e anlattı. Erdemir’i dünya klasında faaliyet gösteren küresel bir şirkete dönüştürme vizyonuna yatırım yaparak ilerlediklerini söyleyen Pandır, yeni yapılanma döneminde şirketin iş yapma tarzını yalınlaştırmaya, matriks organizasyon yapısını geliştirmeye, kapasite artırmadan büyümeye, inovasyon kültürü oluşturmaya, Ar-Ge’yi yeni baştan inşa etmeye ve yurtdışında satış ofisleri kurmaya odaklandıklarını vurguluyor.

Türkiye’de demir-çelik sektörün en büyük şirketi olarak öne çıkan Erdemir Grubu, 2015’te 50’nci yılını geride bırakacak. 2006’dan bu yana OYAK bünyesinde hizmet veren Erdemir Grubu, Türkiye’de üretilen yassı çeliğin yaklaşık yüzde 65’ini, ham çeliğin de yüzde 25’ini üretiyor. Erdemir Grubu’nun lokomotif şirketi Ereğli Demir Çelik Fabrikaları T.A.Ş, Türkiye’nin ilk ve en büyük entegre yassı çelik üreticisi unvanına sahip. Grup bünyesindeki diğer şirketler ise yassı ve uzun çelik üreten İsdemir, Sivas ve Malatya’da maden sahaları bulunan Ermaden, Romanya’da silisli çelik üreten Erdemir Romanya, grup şirketlerine mühendislik yönetimi hizmeti veren Erenco ile sektörün ebatlanmış yassı çelik ihtiyacını karşılayan Erdemir Çelik Servis merkezi olarak öne çıkıyor. Farklı bir yapılanma dönemine giren Erdemir Grubu yönetim kurulu başkanlığına otomotiv sektöründen üst düzey bir yönetici transfer etti. Tekersan, Koç Holding, Otokar, General Motors, Türkiye Opel, Tofaş ve Fiat’ta görev yapan ve iş hayatında 33 yılı geride bırakan Ali Pandır, Kasım 2013’ten bu yana yaklaşık 13 bin kişiyi istihdam eden Erdemir Grubu’nun yönetim kurulu başkanı ve murahhas azası olarak faaliyet gösteriyor. Pandır, yeni dönem vizyonunu ilk kez Platin’in Haziran sayısında açıkladı.

Erdemir Grubu’nun başına geldiğiniz günden bu yana özellikle hangi alanlarda farklı bir değişim yaratmaya odaklandınız?

Otomotiv sektöründen demir-çelik sektörüne geçmiş bir yönetici olarak farklı bir bakış açısına sahibim. Erdemir’i dünya klasında bir şirket yapma vizyonu ve iddiasıyla bu göreve geldim. Erdemir, 2006 yılına kadar kamu kuruluşuydu. Daha sonra OYAK’a geçti. Şirketin iş yapma tarzını yalınlaştırmaya odaklandım. Şirketi çok daha hızlı hareket eden bir organizasyona dönüştürmeye çalışıyorum. Bunu yaparken altı şirketi tek bir şirket gibi yönetebilmek adına matriks organizasyon yapısı kurmayı hedefledim. Daha önce her bir fabrikanın kendi organizasyonu vardı. Şimdi tek bir organizasyon altında projeler geliştiriliyor. Şirkete farklı bir inovasyon kültürü getirmek istiyorum. Erdemir kendi teknolojisini yaratıyor olsa da benim düşündüğüm anlamda bir inovasyon kültürü gelişmemiş. Tüm çalışanların tek bir hedef doğrultusunda ilerleyebilecekleri bir yapı kurmak gerekiyor. Ar-Ge’yi yeni baştan kuruyoruz. Erdemir’de Ar-Ge faaliyetlerinin ürün geliştirme odaklı olduğunu gözlemledim. Ama metalürjik araştırmalar çerçevesinde, geleceğe yönelik bir araştırma altyapısı yoktu. Bu ihtiyaçlara da yanıt veren bir Ar-Ge merkezi kurmak için yola çıktık. Başka şirketlerin yapmadığı şeyleri yapmayı ya da üretmeyi hedefliyoruz. Bu sürecin meyvelerini 5-10 yıl sonra alacağız. İnovasyon kültürü için kültürel değişim programı başlatacağız. Bu programın altyapısını kuruyoruz.  Bunlar hep hazırlık aşamaları…

Erdemir Grubu’nun üretim ve ihracat potansiyelini artırmak adına ne gibi planlarınız bulunuyor?

Türkiye’de 50 milyon ton çelik kapasitesi var. Türkiye’nin kullanımı ise 35 milyon ton. Bu kadar kapasite fazlası varken, Erdemir Grubu olarak kapasitemizi yıllar yılı artırıp, şu anda yüzde 90’lara varan yüksek oranda kullanırken; daha fazla kapasite yaratıp, kapasite kullanım oranını düşürmek istemiyoruz. Bu avantajı kaybetmemek için 9.1 milyon ton kapasitemizi artırmadan, katma değeri daha yüksek ürünler yapmayı hedefliyoruz. İlk aşamada yurtdışında satış ofisleri açmak istiyoruz. Erdemir Grubu’nun şu an yurtdışındaki tek tesisi Romanya’da silisli çelik üretimi yapan fabrikası. Küçük satış ofisleri ve satış temsilcileriyle ilerleyeceğiz. Kanada’ya bir satış temsilcisi atadık. İkincisi Singapur’da olacak. Ardından İtalya’da da olmasını da hedefliyoruz. Bu satış ofisleri şu an 3-4 kişiden oluşsa da zaman içinde gelişecek. 3 kıtada, stratejik noktalarda olacağız. Yalın organizasyon ve inovasyon kültürünü hayata geçirip,  kapasite artırmadan büyümeye ve yurtdışında satış ofisleri kurmaya odaklandık. Bu adımları hayata geçirmeden fiziksel olarak ya da kapasite olarak büyüme aciliyetinde değiliz. Çünkü çok optimum bir noktadayız. 2013’te 491 bin ton yassı çelik mamul ihraç ettik. Tayland’dan Haiti’ye kadar 40 ülkeye ihracat yaptık. Bu yıl en çok uzun ürün ihracatı yapılan ülke ise Mısır oldu.

2013 yılının genel bir değerlendirmesini yapar mısınız?

Erdemir Grubu, İskenderun’da 22 gün süren greve rağmen 2013’ü finansal olarak da tonaj olarak da başarılı bir şekilde kapattı. 2013 yılını bir önceki seneye göre artışla kapadık. 2014 için tonaj olarak yüzde 5 kadar artış öngördük. Geçtiğimiz yıl dünya çelik sektöründe yaşanan daralmaya rağmen satış miktarını bir önceki yıla göre yüzde 3 artıran Erdemir Grubu’nun, 2013 yılı toplam nihai ürün satışı 7.7 milyon ton oldu. Satışlarının 6.3 milyon tonunu yassı, 1.4 milyon tonunu uzun ürün olarak gerçekleşti ve 2013 yılı net satış gelirleri 5.1 milyar dolara ulaştı. 2013 yılında net dönem kârını, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 92 artırarak 484 milyon dolar (920 milyon TL) olarak açıklayan Erdemir Grubu, dünyada halka açık çelik şirketleri arasında en kârlı şirketlerden biri oldu. Grubun faiz ve vergi öncesi kârı (FAVÖK) 987 milyon dolar ve FAVÖK marjı da yüzde 19.2 olarak gerçekleşti. Erdemir Grubu, 2013 yılı net kâr marjı ise bir önceki yıla göre yaklaşık 5 puan yükselişle yüzde 9.4 oldu. İşimizi her yıl yüzde 5-7 oranında büyütüyoruz. Sıvı çelik üretimimiz 2012’ye göre yüzde 5 arttı ve 8.4 milyon tona ulaştı. Üretim miktarımızı bir önceki yıla göre yüzde 4 artırarak, 6.4 milyon ton yassı ve 1.4 milyon ton uzun ürün olmak üzere 7.8 milyon nihai ürün ürettik. Erdemir Grubu Ereğli ve İskenderun’daki üretim tesislerinde yıllık 11.25 milyon ton ham çelik ve 11.1 milyon ton nihai mamul üretim kapasitesiyle çalışıyor. Çevre, enerji ve maliyet düşürücü yatırımlar ile yeni ürün geliştirme yatırımlarımıza 2013’te 107 milyon dolar bütçe ayırdık. İnovasyon odaklı büyüme stratejilerimizle dünyanın en kârlı demir çelik şirketlerinden biri olmayı başardık. Önümüzdeki dönemde de bu büyük gemiyi aynı yaklaşımla ve bir sürat motorunun çevikliğiyle yöneteceğiz.

Erdemir Grubu, 2014’ün ilk çeyreğini nasıl kapattı?

2014, kapasite artırımında optimum noktalara geldiğimiz bir yıl. Şirketi yalınlaştırdığımız, bürokrasiyi azaltıp sürece hız kattığımız, inovasyon ve Ar-Ge’ye hız verdiğimiz, yeniden yapılandırma sürecine girdiğimiz bir dönemden bahsediyoruz. Aktif büyüklüğü 15 milyar TL olan Erdemir Grubu, yılın ilk çeyreğinde yassı çelik satış miktarını geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artırarak, 1.7 milyon tona yükseltti. Bu dönemde Erdemir Grubu’nun net kârı, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52 artarak 432 milyon TL (195 milyon dolar) oldu. Türkiye’de ham çeliğin yüzde 25’ini, yassı çeliğin ise yüzde 65’ini grubumuz üretiyor. 2013 yılında tüketilen yassı çeliğin yüzde 51’i yurt içi üretim ile yüzde 49’u ise ithalat ile karşılanıyor. İthal edilen her ton yassı çelik ürünü nedeniyle cari açığımız en az 100 dolar büyüyor. Temel girdilerimiz ithal olsa da yurtiçinde ürettiğimiz sıvı çelikle yapılan her bir ton yassı çelik ürünü nedeniyle cari açığın kapatılmasına katkıda bulunuyoruz. Yılın ilk üç ayında elde edilen başarılı finansal sonuçların sürdürülebilir olması için dünya ve Türkiye’deki sektörel gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Türkiye’nin tek entegre yassı çelik üreticisi ve yüzde 100 Türk sermayeli bir kuruluş olma özelliğimiz ile ülke ekonomisine katkımız büyük. 2014 yılı ilk çeyrek itibariyle elde ettiğimiz 625 milyon TL (282 milyon USD) faiz ve vergi öncesi kâr (FAVÖK) aynı zamanda Türkiye’nin cari açıkla mücadelesinde önemli bir katma değer anlamına geliyor. 2014 yılının ilk çeyreğine yönelik diğer önemli sonuçlara gelince… Erdemir Grubu ilk 3 ayda, 2.1 milyon ton sıvı çelik ve 2 milyon ton nihai mamul üretti. İlk çeyrek nihai mamul satış miktarı ise 2 milyon ton oldu. Satışların yüzde 83’ü yassı, yüzde 17’si ise uzun ürün olarak gerçekleşti. Toplam satış geliri ise 2.9 milyar TL oldu.

2014 yılında ne gibi yeni alanlara yatırım yapmayı planlıyorsunuz? Yatırım bütçenizi paylaşır mısınız? 

Erdemir Grubu olarak her yıl 300 milyon dolar civarında yatırım yapıyoruz. 2014 yılı yatırım planımız ise 377 milyon dolar. Bu yatırımlarda dört önceliğimiz bulunuyor. Fabrikalarımızı modernize etmeye, çevre koruma yatırımlarına, enerji verimliliğini artırmaya ve katma değeri yüksek yeni ürün yatırımlarına odaklandık. Türkiye’de başta otomotiv sanayi olmak üzere birçok sektörde geniş ebatlarda ürüne ihtiyaç duyuluyor. Gerçekleştirmeyi planladığımız yeni yatırımlar ile bu ihtiyacın önemli bir bölümünü karşılamayı hedefliyoruz. Otomotiv sektörünün ve genel olarak yassı çelik anlamında Türkiye’nin en büyük eksikliği özellikle geniş ebatlarda üretimin olmaması… Erdemir Grubu yeni galvaniz yatırımı ile bu ihtiyacın önemli bir bölümünü kapatmayı hedefliyor. Özellikle mevcut galvaniz üretim kapasitemizi iki katına çıkarmayı planladığımız yatırımla, bugüne dek üretemediğimiz farklı ebatlardaki galvanizli ürünleri de üretme imkanına sahip olacağız. Bu, 5 yılı kapsayan bir yatırım.  Erdemir Grubu, ülkenin artan yassı çelik gereksinimi paralelinde son teknolojileri kullanarak kapasite artırma faaliyetlerini aralıksız sürdürüyor. Grubumuz 2012 yılında 400 milyon TL, 2013’te de 300 milyon TL seviyesinde yatırım gerçekleştirdi. 2014’te yüzde 16-18 arası EBITDA hedefliyoruz.