Perakende

Alsancak Dostlar Fırını İstanbul'da şube açacak!

Alsancak Dostlar Fırını, yeni hedeflerine yoğunlaşan tarihi fırın yolculuğuna 1983 yılında Mustafa Akar ile başladı. Akar, daha önce ekmek üretilen bu fırından farklı lezzet kokularının yayılmasını istiyordu...


Boyozu yeni çeşitleriyle farklı illere ulaştırmaya hazırlanan Alsancak Dostlar Fırını, yeni hedeflerine yoğunlaşan tarihi fırın yolculuğuna 1983 yılında Mustafa Akar ile başladı. Akar, daha önce ekmek üretilen bu fırından farklı lezzet kokularının yayılmasını istiyordu. Akar, bunun için de İzmir’in gözdesi boyozu seçti. Ve satın aldığı fırında 3 ustayla birlikte boyoz üretmeye başladı. O dönemde İzmir’de Musevilerin dışında boyozu bilen pek yoktu. Akar, tanıtım için kolları sıvadı ve Alsancak’ta tepsi tepsi bedava boyoz dağıttı. Çiçekyağı, tahin başta olmak üzere hep kaliteli malzeme kullanılan boyozun olmazsa olmazı odun ateşi; Dostlar Fırını’nın da olmazsa olmazı haline geldi.


Tadilat nedeniyle kısa süreliğine müşterilerinden uzak kaldıklarını söyleyen Alsancak Dostlar Fırını ortaklarından Berrin Akar, işletmenin yenilenen yüzüyle geçtiğimiz haftadan itibaren tekrar hizmet vermeye başlağını belirti. Akar, “Alışılan lezzetinde, geleneksel dokusu ama yeni dekorasyon ve kaliteyle sevenlerimize işletmemizin kapılarını tekrar açtık” dedi.


“Burası İzmir fırını ve amiral gemisi boyoz”


İzmir’in boyozla, boyozun da İzmir’de Alsancak Dostlar Fırını ile özdeşleştiğini savunan Akar, “Geleneksel boyozun lezzetini günümüze taşıyabilen çok az fırın var. Biz de bunlardan biriyiz. Geleneksel pişirme yöntemi ile hazırlanan boyoz artık günün her saatinde Alsancak Dostlar Fırını’nda bulunabilecek” diye konuştu. Sade, tahinli ve ıspanaklı çeşitlerinin yanında boyozun patlıcanlı, patatesli ve peynirli çeşitlerini de müşterilerine sunacaklarını açıklayan Akar, “Burası İzmir fırını ve amiral gemisi boyoz. Biz ürünün doğallığını bozmadan ona ne katarız diye çalışıyoruz. Müşterilerimiz sürpriz olarak artık tatlı niyetine de boyoz yiyebilecek. Fırınımızda pekmezli, incir reçelli, vişne reçelli boyozlar üretiyoruz. Bunun yanında İzmir’in geleneksel içeceği olan subyeyi de satmaya başladık. Geçmişte İzmirlilerin yaşadığı keyif saatlerini yeniden canlandırmak istiyoruz. Ayrıca eylül ayından itibaren de pazar günleri fırınımızda boyozlu brunch vermeye başlayacağız” dedi.


Daha büyük bir imalathaneye geçecek


Bu lezzeti başka illere de taşımayı hedeflediklerini vurgulayan Akar, “Hem İzmir’de hem de İstanbul’da şubeler açmayı planlıyoruz. Hedefimiz kapsamında toplu imalat yapmak ve dondurulmuş boyoz üretmek için Işıkkent ve Pınarbaşı’nda daha büyük bir imalathane kuracağız. Burada da odun ateşinden vazgeçmeyeceğiz. Daha büyük adetlerde ve dondurulmuş halde üretilecek boyozları yurtdışına ve başka illere göndereceğiz” bilgisini verdi. Akar, Musevi ustalarca geliştirilen ve İzmir mutfağına dahil olan boyozun kentin simgesi haline geldiğini vurguladı. Akar, özetle şu ifadeleri kullandı: “Boyoz, evlerde uygulanamayacak kadar büyük ustalık gerektiren bir teknikle açılıyor. Yapılışında diğer börek çeşitlerinden farklı olarak tahin kullanılıyor. Bu nedenle çok lezzetli ve sağlıklı bir besin kaynağı. Hele bir de kara fırından yeni çıkan bir boyozun lezzeti anlatılamaz.”



Dünya