Altın bazlı yatırım fonlarındaki altın miktarı nisanda rekor kırdı!
Çin'de ortaya çıkan yeni tip koronavirüs sebebiyle güvenli liman varlıklardan altına talep devam ederken, nisanda altın bazlı fonlara 9,3 milyar dolarlık fon girişi yaşandı ve rekor seviye olan 3 bin 355 tona yükseldi.
Dünya Altın Konseyi (WGC) altınla ilgili gelişmeleri değerlendirdiği nisan raporunu yayımladı. Buna göre, Kovid-19 salgını sebebiyle finansal piyasalarda yaşanan belirsizliklerle birlikte küresel bazda merkez bankalarının genişlemeci para politikasını benimsemesi altın fiyatlarını yukarı yönlü destekledi.
Anadolu Ajansı'nda yer alan habere göre; küresel piyasalarda Kovid-19 nedeniyle yaşanan çalkantılı dönem yatırımcıları güvenli liman olan altına yönlendirirken, altın bazlı yatırım fonları nisanda portföylerine 9,3 milyar dolar değerinde, 170 ton altın ekledi ve tuttukları altın miktarı rekor seviye olan 3 bin 355 tona ulaştı. Böylece, altın bazlı yatırım fonlarının yönetimi altında bulunan altın değeri tarihi yüksek seviye olan 184 milyar dolar oldu.
Kuzey Amerika, yatırım fonlarındaki altın artışında lider
Geçen ay, altın bazlı yatırım fonlarına gerçekleştirilen para akışında Kuzey Amerika öne çıktı. Bölgedeki yatırım fonları bu dönemde portföylerine 7,8 milyar dolar değerinde 144,2 tonluk altın ekledi ve yatırım fonlarında bulunan altının değeri 93,8 milyar dolar oldu.
Söz konusu dönemde, Avrupa'daki yatırım fonlarına 1,1 milyar dolar değerinde 19,7 tonluk altın ekledi ve böylece Avrupalı yatırım fonlarındaki altının değeri 81,7 milyar dolara ulaştı.
Asya'da da, özellikle Çin'in etkisiyle, altın bazlı yatırım fonlarındaki güçlü para akışı dikkati çekerken, nisanda bu fonlara 206 milyon dolar değerinde, 2,9 tonluk altın eklendi ve yatırım fonlarının yönetimi altında bulunan altının değeri 5,2 milyar dolara çıktı.
Diğer bölgelerde ise bu fonlara 172 milyon dolar değerinde 3,3 tonluk altın eklenirken, altın bazlı yatırım fonlarının toplam değeri 3 milyar dolar seviyesine yükseldi.
Altın en iyi hedge aracı olarak öne çıkıyor
Altının ons fiyatı nisanı 2012'den bu yana en yüksek seviye olan 1.700 doların üzerinde tamamlarken, altın fiyatları neredeyse bütün major para birimlerinde rekor seviyelere ulaştı.
Martta yatırımcıların teminat kapatmak için altın satmak zorunda kalması nedeniyle günlük 236 milyar dolara çıkan işlem hacmi ise nisanda 2019'daki ortalama seviyelere inerek 140 milyar oldu.
Altın fiyatlarında martta gözlemlenen oynaklıkta önemli derecede azalma gözlenmesine rağmen, nisanda tarihsel ortalamalara göre görece yüksek seyretmeye devam etti. Nisan'da tahvil ve pay piyasalarında önemli ralliler yaşanırken, altın yüzde 11'lik artışla birçok varlıktan daha iyi performans gösterdi. ABD'de işlem gören S&P 500 endeksi 1987'den bu yana en iyi aylık performansını sergilemesine karşın yatırımcılar hala yüksek seviyelerde seyreden oynaklık riskiyle karşı karşıya bulunuyor.
Kovid-19 sebebiyle finansal piyasalarda yaşanan dalgalanma altının risk azaltıcı etkisini ortaya çıkarırken, altın birçok portföyde önemli hedge görevi gördü. Bununla birlikte, hedge olarak kullanılan varlıklar incelendiğinde oynaklık bazlı hedge araçları en iyi performans gösteren araçlar olarak göze çarpsa da, bu araçların oldukça maliyetli olması uzun dönemde portföy performanslarını negatif etkiliyor.
Hedge araçları, getiri, oynaklık, risk bazlı getiri bazında ve aşağı yönlü riskler kapsamında analiz edildiğinde altın hedge için en uygun varlık olarak öne çıkıyor.
- Merkez bankaları 2020'de de net altın alıcısı olacak
Küresel Finans Krizi'ndeki duruma paralel olarak, altın fiyatları salgın döneminde güçlenmeyi sürdürdü. ABD'nin yanı sıra küresel çapta parasal genişleme müdahaleleri bu iki dönemde de benzerlik gösterdi ve söz konusu gelişmeler altını Eylül 2011'deki zirvesinin yüzde 130 ilerisine taşıdı.
Öte yandan, ABD Merkez Bankası da dahil olmak üzere merkez bankalarının çoğu, ekonomiyi desteklemek için yeni araçlar kullanmaya istekli olduklarını dile getiriyor.
Kovid-19 salgınında yeni vaka sayılarındaki azalış ve tedavi yöntemlerindeki gelişmeler "normalleşme" sürecini beraberinde getirirken, salgının ekonomiye ve toplumsal hayata uzun vadeli etkileri henüz tam olarak belirlenemedi.
ABD ve Avrupa'da açıklanan makroekonomik veriler salgının etkilerini yansıtmaya başlarken, merkez bankalarının piyasaları daha ne kadar destekleyebileceğinin bilinmemesi sebebiyle, altına yatırım talebinin artırması ve merkez bankalarının 2020'de de net altın alıcısı olmayı sürdürmesi bekleniyor.