Altın fiyatlarında oluşan makasın perde arkasında neler var? Bu seviyelerden altın alınır mı?
Dövizden sonra altın fiyatlarında da üçlü fiyat oluştu. Londra’daki fiyatlara göre gram altının bin 250 liradan satılması gerekiyor. Ancak serbest piyasada gram altın bin 350 liradan işlem görüyor. Altın sertifikalarında ise altının gramı bin 430 liraya denk geliyor. Serbest piyasada işlem gören gram altının fiyatının, Londra’ya göre yaklaşık yüzde 10 primli olduğu belirtilirken, Borsa İstanbul’da işlem gören altın sertifikalarının ise daha da yüksek fiyattan alınıp satıldığı belirtiliyor
Döviz kurlarından sonra altın fiyatlarında da makasın açılması kafaları karıştırdı. Serbest piyasada işlem gören gram altının fiyatının, Londra’ya göre yaklaşık yüzde 10 primli olduğu belirtilirken, Borsa İstanbul’da işlem gören altın sertifikalarının ise daha da yüksek fiyattan alınıp satıldığı belirtiliyor.
Peki, altın fiyatları arasındaki bu farklılığın nedenleri nedir? Altındaki makasın giderek açılmasının nedenleri neler? Dünya Gazetesi köşe yazarı Ufuk Korcan, ‘Paranın Rotası’ adlı köşesinde bu sorunun yanıtını aradı.
Korcan, altının en sevilen yatırım araçlarından biri olduğunu vurgulayarak, geleneksel yatırım aracı olan altına yoğun ilgi nedeniyle yastık altında 4 bin 500 ile 5 bin ton civarında altının bulunduğunun tahmin edildiğini ifade etti. Dolayısıyla bu kadar büyük bir altın tasarrufunun olduğu bir ülkede haliyle altın fiyatları ile ilgili gelişmeler de yakından izleniyor.
Son günlerde döviz kurlarında yaşananların benzeri altın fiyatlarında da yaşanıyor. Korcan, Londra’daki fiyatlara göre bin 250 liraya yakın bir seviyede işlem görmesi gereken gram altının fiyatının serbest piyasada bin 350 liradan alıcı bulduğunu belirtti. Borsa İstanbul’da işlem gören Darphane Altın Sertifikaları’nda ise gram altının fiyatı bin 430 liraya denk geliyor
YÜZDE 10 FİYAT FARKI VAR
Peki altın fiyatlarındaki bu farklılık nereden kaynaklanıyor? Türkiye’nin yıllık altın ihtiyacının yaklaşık 300-310 ton civarında olduğunu kaydeden Korcan, bunun 40 tonunun madenlerden çıkartıldığını, 70-80 ton civarında hurda dönüşümünden geldiğini, geriye kalan yaklaşık 180 tonun ise ithal edildiğini belirtti. Geçen yıl toplam 20 milyar dolarlık altın ithal edilirken bu yıl ilk 2 ayda 9 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Ocak ayında 68.3 ton, şubat ayında ise 57.4 ton altın ithalatı yapıldığını kaydeden Korcan, altın ithalatını sınırlayan düzenlemeler sonrası ise mart ayında yapılan ithalatın 21.6 tona gerilediğine dikkat çekti. Arz kısmındaki daralma nedeniyle altın fiyatlarının Londra ile Türkiye arasında yaklaşık yüzde 10’luk bir makasın oluştuğuna işaret eden Korcan, Türkiye’de gram altının fiyatının Londra’dan yüzde 10 daha pahalı olduğunu vurguladı.
SPEKÜLATİF AMAÇLI TALEP ARTTI
Son 3 yılda 250 işlem gününün tamamında Londra’ya göre altın fiyatlarının Türkiye’de primli olduğunun altını çizen Korcan, bu farklılıkta spekülatif amaçlı artan altın talebinin önemli bir etkisinin olduğunu dile getirdi. Çünkü yılın ilk aylarında yapılan altın ithalatının büyük bölümü kurumsal yatırımcılardan kaynaklanıyor.
Korcan, kredi ile döviz alımının sıkı şekilde kontrol edildiğini, bu nedenle bazı şirketlerin döviz yerine altına yönelerek spekülatif yatırıma yönelmiş olabileceğine değindi.
BU SEVİYELERDEN ALTIN ALINIR MI?
Altın sertifikalarının fiyatlarının serbest piyasadan da yüksek işlem görmesinin nedeni olarak ‘spekülasyon’ un gösterildiğinin altını çizen Korcan, bu kadar fiyat farklılığının olduğu bir ortamda altına yatırım yapılıp yapılmayacağı sorusuna da yanıt aradı. Uzmanlar ithalattaki sınırlamaların gevşetilmesi halinde Londra ile makasın aşağı yönlü kapanabileceğini belirtirken, bu durumda yurt içinde fiyatların aşağıya gelebileceğini öngörüyor. Bugün gram altına yatırım yapanların kara geçebilmesi için kurların artmadığı varsayımına göre ons fiyatının yüzde 10’un üzerinde artması gerekiyor.