Kentsel Dönüşüm

Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlükleri kuruluyor!

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı; Bursa, İstanbul ve İzmir illerinde Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü kuruyor.

Bakan Erdoğan Bayraktar “  Kurulan bu müdürlüklerce İstanbul, İzmir, Bursa,Kocaeli,Eskşehir,Sakarya,Bolu,Tekirdağ ve Düzce illerimizde kentsel dönüşüm daha hızli ve daha verimli sonuçlanacaktir”   dedi.


Bakanlık kentsel dönüşüm’ü metropol illerde daha hızlı sonuçlandırmak için harekete geçti. Bu kapsam da  İstanbul, Bursa ve İzmir’de Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Müdürlükleri kuruluyor.


İstanbul’un büyük bir kısmı 1 inci ve 2 nci derece, Bursa’nın tamamı 1 inci ve 2 nci derece, İzmir’in ise tamamı 1 inci derece deprem kuşağında yer almakta. İstanbul ilinde yaklaşık 12 milyon nüfus 1 inci ve 2 nci derece deprem bölgesinde, İzmir ilinde yaklaşık 4 milyon nüfus 1 inci derece deprem bölgesinde, Bursa ilinde ise yaklaşık 3 milyon nüfus 1 inci ve 2 nci derece deprem bölgesinde yaşamakta. 


 


Bu illerde kurulacak ve direkt olarak Merkez teşkilata bağlı olarak çalışacak yeni birimler ile (Alt yapı ve kentsel dönüşüm müdürlükleri) Belediyelerle birlikte Kanunda İdare tanımında yer alan İl Özel İdareleri ile olan ilişkiler hızlanacak.


İstanbul, İzmir ve Bursa illerinin İl Özel İdareleri, Büyükşehir Belediye Başkanlıkları ile Büyükşehir sınırları içerisindeki ilçe belediye başkanlıklarının, Kanunun uygulamaları ile ilgili işlemlerini yürütebilmek için kendi illeri bünyesinde ama merkez teşkilatının görevlerini haiz bir İdare ile çalışması da bu illerdeki yerel yönetimler için büyük avantajlar sağlayacak.


Kentsel dönüşüm müdürlüklerinde uygulamalar konusunda ihtisas sahibi personel görev alacak, zaman verimli kullanılacak.


Bakan Bayraktar “      Kurulan bu müdürlüklerce Istanbul, Izmir, Bursa,Kocaeli,Esksehir,Sakarya,Bolu,Tekirdağ ve Düzce illerimizde kentsel dönüşüm daha hizli ve daha verimli sonuçlanacaktir. Kanun faaliyetlerinin bu illerden başlatılma amacı topraklarının büyük bölümü 1 inci ve 2 nci derece deprem bölgesinde kalan ve nüfus olarak da büyük yoğunluk taşıyan bu illerde riskli alan ve riskli yapıların bir an önce belirlenerek olası bir afette yaşanacak can ve mal kayıplarının en aza indirgenmesidir” dedi.