Anadolu'da 15 ilde 230 otel yatırımı bulunuyor!
Hilton'dan, Marriot’a, Sheraton'dan Accor’a, Mandarin’den Raffless’e, turizmin global otel zincirleri İstanbul, Ankara, İzmir üçlüsünün ardından şimdi gözlerini Anadolu’ya çevirmiş durumda
Anadolu'da sanayi ve ekonominin hızla gelişmesi konaklama tesislerine de ihtiyacı artırıyor. Özellikle iş adamlarının Anadolu şehirlerine ziyaretlerinin artması, yükselen şehirlerde dört yıldızlı otel yatırımlarını da hızlandırdı. Buna bir de Anadolu'nun kongre, sağlık, gurme, kültür ve inanç turizminde de yükseliyor olması eklendiğinde, yatırımcıların Anadolu’ya iştahları kaçınılmaz bir şekilde kabarıyor.
Bu şehirlerde yatırım yapmak için kolları sıvayanlar arasında sadece yabancı markalar bulunmuyor. Yerli gruplar da, en az onlar kadar Anadolu’ya yatırım konusunda iddialı. Son olarak Elite World Grubu’nun Van’a, The Green Park Otelleri’nin Mardin’e yönelmesi de bunun kanıtı.
Turizm yatırımcılarının Anadolu konusundaki ısrarlarının nedenleri bunlarla da sınırlı değil. Yatırım maliyetlerinin düşük olmasının yanı sıra bölgelerdeki ucuz iş gücü de Anadolu'ya yönelmelerindeki diğer etkenler olarak sıralanıyor. Buna ek olarak son yıllarda devlet teşviklerinin de artması, başta Urfa, Diyarbakır, Mardin ve Karadeniz illeri olmak üzere, Anadolu’daki birçok farklı şehrin turizmin yeni yıldızı olmasını sağlıyor.
Anadolu kent otelciliğinde ve bölgesel turizmde yeni bir dönem başladığını belirten turizm uzmanları, son yıllarda konaklamadaki yatırımların yarısının Anadolu'da gerçekleşmiş olmasını da bunun bir göstergesi olarak değerlendiriyorlar. Açıklanan rakamlar da bunu doğrular nitelikte. Anadolu'nun en az 15 ilinde, önümüzdeki birkaç yıl içinde planlanan yaklaşık 230 otel yatırımı bulunuyor. Bu otellerin inşaat yatırım tutarının ise 10 milyar doları aşması bekleniyor.
Turizm yatırımlarının, özellikle de otel yatırımlarının Anadolu illerine de yayılması, küçük ve orta ölçekli işletmeler için de yeni pazarlar yaratmaya başladı. Turizmin Anadolu’ya yayılmasının KOBİ’lere açtığı pazar, daha önce teşvik kapsamı dışında olan 2 ve 3 yıldızlı otellerin yapacakları yenileme ve komple yatırımların teşvik kapsamına alınması ile daha da büyüdü. Turizm yatırımlarında bugüne kadar hiç gündemde olmayan illerde yoğun bir turizm hareketi yaşandığı belirtiliyor.
Türkiye’de otel yatırımları daha önce; Antalya başta olmak üzere, Muğla, Aydın, İzmir ve İstanbul gibi önemli merkezlerde yoğunlaşırken, bu eğilim son dönemde yatırım ve işletme bazında iç bölgelere ve Anadolu geneline yöneldi. Ekin Grubu Araştırma Birimi’nin yaptığı araştırmaya göre, aralarında Tunceli, Şırnak, Mardin, Diyarbakır, Gaziantep, Van, Beypazarı, Kırşehir ve Sinop’un da olduğu illerde birden çok otel yatırımı devam ediyor.
Bu şehirlerde beş yıldızlı otellerin yanı sıra asıl gelişme gösteren yatırım alanı, orta segment otelciliği olarak adlandırılan dört yıldızlı oteller. Özellikle nüfusu 1 milyonun üstündeki şehirlerde dört yıldızlı otel ihtiyacı giderek artıyor. Türkiye’de nüfusu 1 milyonu aşan yaklaşık 20 şehir bulunuyor. Yetkililer, önümüzdeki dönemde bu şehirlerdeki 3-4 yıldızlı otel yatırımlarında patlama yaşanacağını söylüyor.
Son yıllarda turizm yatırımcılarını cezbeden bölgelerin başında Doğu ve Güneydoğu Anadolu var. Verilen teşviklerle ekonomisi canlanan bu iki bölgede, özellikle 3-4 yıldızlı otel yatırımcıları için büyük fırsatlar saklı.
Bölgede, medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılan Hatay, Mardin, Şanlıurfa ve Gaziantep gibi birçok şehre ziyaretçi sayısı son 8 yılda neredeyse 6’ya katlanmış durumda. Elde edilen turizm geliri ise 2002’den bu yana 7 kat artarak, yaklaşık milyon liraya çıkmış. Yetkililer, bu büyüyen pastadan pay almak için turizm yatırımcılarının harekete geçtiklerini söylüyor.
Dünyada 350 milyon kişi kültür turizmi için seyahat ediyor
Yatırımcıların Anadolu’ya yönelmesinde, bölgelerde canlanan kültür turizminin de payı büyük. Turizmciler, kültür turizminin bu bölgelerdeki yatırımları tetiklediği görüşünde hemfikir. Dünyada yaklaşık 350 milyon kişinin kültür turizmi için seyahat ettiği ve pastanın 20 milyar dolara yaklaştığı belirtiliyor. Anadolu da bu büyük pastadan pay alan bölgeler arasında yer alıyor. Ancak sahip olduğu potansiyelle kıyaslandığında elde ettiği payın yüksek olduğunu söylemek zor. Bu rakamı artırmak için yatırımcıların yanı sıra devlet de yeni projeler için kolları sıvamış durumda. Bunların başında Tarsus'tan Mardin'e uzanan “kültür yolu” projesi yer alıyor.
Türkiye’nin 2023 Turizm Stratejisi’nde kültür turizmini geliştirmek için Tarsus’tan başlayıp Hatay, Gaziantep, Şanlıurfa ve Mardin yörelerini kapsayan bir inanç turizmi koridoru öngörülmüş durumda. Bu ko¬ridor üzerinde Tarsus’tan Mardin’e kadar uzanan bölünmüş yol yapımının kültür aksını güçlendireceği, Şanlıurfa’ya kadar ulaşan demiryolu bağlantısının Mardin’e, oradan bir koldan Diyarbakır’a, diğer bir koldan ise Siirt’te bağlanması ile hareketliliğin iyice pekiştirileceği belirtiliyor.
Hz. Nuh Peygamberin gemisinin oturduğu Ağrı Dağı, üç semavi dinin kaynağı kabul edilen Hz. İbrahim Peygamber’in doğduğu mağara ve yaşadığı Urfa üç büyük din için de kutsal sayılıyor.
Roma, Bizans, Osmanlı imparatorlukları ve İslam, Hıristiyanlık ve Musevilik Anadolu’da önemli izler bıraktı. Keza Anadolu, Paleolitik çağlardan itibaren insan uygarlıklarının izleriyle dolu. Efes, Troya, Perge, Af- rodisias gibi antik çağ kentleri de ülkemizde. Hz. Muhammed’in kişisel eşyalarından oluşan kutsal emanetler, Tarsus’taki St. Pierre Kilisesi, Hz. İbrahim ve Hz. Eyüp peygamberlerin yaşadığı Urfa, Mevlevilik ve sufilik şehri Konya, Türkiye’nin potansiyelini gözler önüne seriyor.