Ankara'daki rekreasyon alanlarının gayrimenkul piyasasına etkileri
İnsan Hakları Beyannamesi'nde de belirtildiği gibi barınma her bireyin ortak hakkıdır. Bu nedenle nüfus ve yapılaşma birbiriyle paralel ilerleyen iki olgudur.
Ancak nüfusun artışı kentlerde çarpık ve plansız kentleşmeyi tetiklemiş, yeşil alanların konut alanlarına dönüştürülmesiyle ekolojik yapı zarar görmekte ve kaliteli yaşam standartlarını düşürmektedir. Ülkemizde kentleşme oranının artmasıyla beraber gecekondulaşma kendini göstermiş ve bunun sonucu olarak ekolojik denge bozulmuş ve kentler sağlıksızlaşmaya başlamıştır. Kentlerde yeşil alanların tahribatıyla kentin üzerindeki ısı kubbesi genişler. Bu da yağışların bu kubbede buharlaşmasına ve hava sirkülasyonun azalmasına neden olur. Bunun sonucunda havadaki nem oranı azalır, yağış miktarı ve hava sirkülasyonu azaldığı için kentteki oksijen oranı da düşer. Kent içindeki yeşil koridorlar kentin yarattığı bu ısı kubbesini böler ve küçültür, hava sirkülasyonu sağlar ki bu da kent içinde bulunan yeşil alanların sadece sosyal donatı alanı olmadığını aynı zamanda halkın sağlığı için bir mecburiyet olduğunu daha net ortaya koymaktadır.
Dünya sağlık örgütünün kişi başına tavsiye ettiği kentsel alanlardaki yeşil alan miktarı 9 m2dir. Avrupa ülkelerine baktığımızda Almanya'nın en büyük şehirlerinden birisi olan Cologne, kişi başına düşen 75 m2'lik yeşil alanı olduğu, İngiltere'nin en yeşil şehirlerinden biri olan Norwich'te kişi başına düşen yeşil alan miktarı 32 m2. Belçika'nın başkenti Brüksel'de bu rakam 27 m2'dir. Amerikan'da ise ulusal kent ormancılığı konferans sonuç raporunda, kentlerde kişi başına en az bir ağaç bulunması ideal bir norm olarak kabul edilmiştir.
Ülkemizde 2 Kasım 1985 tarihli 18916 sayılı Resmi Gazete yayınlanan İmar Planı Yapılması ve Değişikliklerine Ait Esaslara Dair Yönetmeliğine göre belediye sınırları içerisinde kişi başına düşen yeşil alanın 10 m2, belediye ve mücavir alanların dışında ise kişi başına düşen yeşil alanın 14 m2 olması gerekmektedir. Ayrıca Türkiye'nin de imzaladığı Uluslararası Çevre Sözleşmeleri 1992-Strasbourg Avrupa Kentsel Şartında; kentlerde doğa koruma alanlarının kurulması ve bitki kullanımının geliştirilmesi, açık alanların planlanması kabul edilmiştir.
İstanbul'da bir kişiye düşen yeşil alan miktarı olarak verilen rakam 4.64 m2, Ankara'da ise 14,91 m2'dir. Metropol kentlerde yürüme mesafesinde olan, ailecek vakit geçirilebilecek rekreasyon alanı sayısı yok denecek kadar azdır.
Ankara özelinde incelendiğinde durum pek de farklı değildir. Son 10 yıl içinde toplam 4 milyon 573 bin metrekare büyüklüğünde rekreasyon alanın hizmete açılmasıyla Ankara yaklaşık 6 milyon metrekarelik rekreasyon alanına sahip oldu. Ankara'nın kişi başına düşen yeşil alan miktarı bu yıl 14,91 m2 yi bulmuş olup Kamu Kurum ve Kuruluşlarının, TBMM, A.O.Ç., Harbiye ve Askeri tesisler, Cumhur başkanlığı tesisleri, Eymir de dahil olmak üzere yeşil alanları 230.920.135 m2 olup kişi başına düşen yeşil alan miktarı yaklaşık 72 m2 olmuştur. Ancak bu rakamlar kent içinde kalan ve aktif yeşil alanları tam olarak yansıtmamaktadır.
Bu konunun incelenmesine gelecek haftaki yazımda devam edeceğim.
Ebru ÖZ
Mimar-Gayrimenkul Değerleme Uzmanı
Lal Gayrimenkul Değerleme A.Ş
[email protected]
***Bu yazının yazılmasındaki yardımlarından dolayı yardımcım Ş.Bölge Plancısı Burçak Üzel'e teşekkür ederim.