Köşe yazıları

Antalya Akseki Evleri restore ediliyor!

Antalya Körfez Gazetesi yazarı Mustafa Koç bu haftaki yazısında Antalya Arıhacılar Köyü'ndeki Akseki Evleri’nin restorasyonunu ele aldı. İşte Koç'un o yazısı...

Cumartesi günü gazetemizde yayınlanan, Akseki Belediye başkanı İsmet Uysal ve İşadamı Mehmet Orhan Can ile yaptığımız söyleşiyi okumadıysanız okumanızı tavsiye ederim. Söyleşinin konusu Akseki’nin Sarıhacılar köyündeki Akseki Evleri’nin restorasyonu. Restore edilen 10’un üzerindeki evi görünce kelimenin gerçek anlamıyla çarpıldığımı söylemeliyim.

 

HER YÖNÜYLE ŞAHESER


Restorasyonu tamamlanan evlerin her biri ayrı bir mimari şaheser. İnşaat mühendisi olan oğlum düğmeli evlerin sadece mimarisiyle değil, mühendislik alanına giren konularda da hayranlık verici özelliklere sahip olduğunu söylemimişti. Sıradan bir sallantıda bütün taşların başımıza yıkılacağını sandığımız bu evlerin depreme dayanıklılığı meğer en sağlam betonarme yapıdan daha elverişliymiş.

 

DOĞUP BÜYÜDÜĞÜMÜZ EVLER


“Akseki Evleri” denilen düğmeli evler, bizim de doğup büyüdüğümüz evler. Bizim köyümüzde (Manavgat’ın Ahmetler Köyü) bu evlerden çok az kaldı. Bizim evlerin duvarları Sarıhacılar’daki evlerin duvarlarıyla aynı özelliklere sahipti. Çatılarsa Sarıhacılar’dakilerden farklı olarak kiremitle değil “yonga” denilen ahşap malzeme ile kaplıydı. 1960’lı yıllarda çekilmiş bir fotoğrafta Ahmetler’deki hiçbir evde kiremit olmadığı görülüyor. Ahmetler’in komşusu Fersin’deki evlerin de bu iki malzemeden müteşekkil olduğunu hatırlıyorum. Sözünü ettiğim tabi ki eski Fersin. (Kiremit, Sarıhacılar’a da sonradan girmiş olabilir mi?)

 

HER YER SARIHACILAR


Akseki Belediye Başkanı, ilçe sınırları içinde koruma altına alınan 23 köy olduğunu hatırlattı.  İbradı ve Ormana da bu kapsamda düşünülürse Başkan Uysal’ın “Akseki havzası” olarak ifade ettiği bölgede otantik evlerden oluşan 30 - 40 köy var demektir. Bunlara Manavgat’ın ve Gündoğmuş’un dağ köyleri de eklendiğinde ortala epey büyük bir rakam çıkar.

 

BİR ÜTOPYA ÜLKESİ


Sarıhacılar kökenli bazı işadamları elbirliği edip ata yadigârı evlerini büyük miktarda paralar harcayıp restore ettirmiş. Mustafa Kavasoğlu adlı işadamı aslına uygun restore ettirdiği bir evi konaklama ve yeme içme tesisi olarak düzenlemiş. İki katlı bir başka evi yüzlerce yıllık yöre malzemeleriyle donattığı şahane bir müze olarak donatmış. Bir avuç gönüllünün çabalarıyla ortaya neredeyse bir ütopya ülkesi çıkmış.  Sarıhacılar’a şimdilerde tur otobüsleri gidiyor; trekkingciler, safariciler aktivitelerinin önemli bir bölümünü Sarıhacılar’a ayırıyorlar.

 

ALTERNATİF TURİZME BUYURUN!


Antalya’ya deniz – kum – güneş olarak bakılmasından; alternatif turizmin, kültür turizminin yaygın olmayışından yakınıyorduk. Akseki, İbradı ve Ormana’nın koruma altına alınan ve turizme açılan köyleri “Alın size alternatif turizm”, “Buyurun size kültür turizmi” diyor. Diyor demesine de sahiller de yaptığınız gibi bu turizmi de yozlaştırmayın, üstüne bir şeyler koyarak, üstüne değerler ekleyerek yapın bu işi uyarısında bulunmadan da edemiyor.

 

BU GÜZELLİĞE HALEL GELMESİN


Akseki ve İbradı’nın koruma altındaki köylerinde yaşlılardan oluşan parmakla sayacak kadar az insan oturuyor. Buralardaki otantik yaşam ve ortamın dejenere edilmesi o nedenle biraz zor. Yine de paranın, kapitalizmin girdiği bir yerin sahiciliğini koruması garanti edilemez. Akseki’nin girişindeki belediye arazisine inşa edilecek TOKİ evleri bu bozulmanın başlangıcı olmasın. Akseki, Alanya – Manavgat – Bodrum olmasın. Dileğimiz, uyarılarımız bu yönde olsun. 





Mustafa KOÇ/Antalya Körfez