İmar

Antalya Batı Çevre Yolu'na dava yolda!

ANTALYA'da Batı Çevre Yolu'ndaki pürüzün giderilmesi amacıyla 1800 metrelik alan için kamulaştırma yerine 160 hektar tarım arazisini imara açan Büyükşehir Belediye Meclisi kararının iptali için dava açılıyor.

Antalya'da Konyaaltı Sahili'ni ağır tonajlı araçlardan kurtaracak olan ve 16 yıl önce planlanan 13.5 kilometrelik Batı Çevre Yolu'nun 1800 metrelik kısmında uzun yıllardır yaşanan kamulaştırma sorununa ilişkin Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nin, 160 hektar birinci tarım arazisini imara açan kararı mahkemeye taşmıyor. Konyaaltı'nda 15 bin 500 yeni nüfus öngören ve 35 bin nar, portakal ve çeşitli narenciye türü ağaçların kesimine yol açacak 160 hektarlık birinci sınıf tarım arazisini imara açacak olan plan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclisi'nde Ak Parti, CHP ve MHP'li üyelerinin 62 'evet' oyuyla karara bağlandı. Karar itirazların değerlendirmesi için 1 aylık askıya çıkarıldı. İtiraz süresinin tamamlanmasına ise kısa süre kaldı. 


EŞGÜDÜM KURULU NDAN DAVA KARARI 


21 meslek odasından oluşan Eşgüdüm Kurulu, 21 Kasım tarihli toplantısında, Belediye Meclisi'nin bölgeyi imara açacak kararının iptali için dava açılması yönünde karar aldı. 



Eşgüdüm Kurulu sözcüsü Abit Küçükarslan, Şehir Plancıları, Ziraat Mühendisleri, İnşaat Mühendisleri, Mimarlar, Baro, Jeoloji Mühendisleri ve diğer ilgili meslek odaları adına itirazlar askıdan indirildiğinde imar planının iptali için dava açacaklarını söyledi. 


İMARA AÇILINCA CADDE OLUR 


Kurul sözcüsü Küçükarslan, dava gerekçelerini de şöyle sıraladı: "Batı Çevre Yolu dediğimiz yol bu şekilde açıldıktan sonra ikinci bir çevre yolu açacak yerimiz yok. Bu ne anlama gelir? Etrafını imara açarsak çevre yolu olmaz. 

Kentiçi bir cadde olur. Orası imara açıldığında aynen Yüzüncü Yıl Caddesi veya Hasan Subaşı Caddesi gibi bir cadde olur. Antalya gibi bir yerde zaten defalarca da bunu gördük. Orası bir rant alanına döner. İkincisi, Antalya'da imarlı alanların yani konut olan alanların şu an yüzde 30'a yakını dolu. 

Bu oran Muratpaşa'da belki yüzde 37-38'lere çıkıyor. 

Yani şu an Antalya'nın konut ihtiyacı yok. Konut ihtiyacı ya da imarlı alan ihtiyacı olmayan bir yere imarlı alan kazandırmak sadece buradan rant elde etmeye yönelik bir çalışmadır." 


ALTYAPI GİDERİ KAMULAŞTIRMANIN ÜZERİNDE OLUR 


Buranın kamulaştırılarak yapılması durumunda, harcanacak paranın yaklaşık 12 milyon TL olduğunu kaydeden Küçükarslan, "Bu 12 milyon TL'nin merkezi hükümetçe ödenmeyip rantla karşılanmaya çalışılması, bize göre Antalya'ya ihanettir. Bu çok ciddi bir para değildir. 


İmara açılacak alanın altyapı bedelleri, kamulaştırma bedelinden daha çok olacak ve bunu Antalyalı ödeyecek. 

Kamulaştırma bedelinden daha çok para ödenerek imara açılan alanların altyapısına para harcanacak. Bu nedenle kamulaştırmanın önüne geçilmesini de anlayabilmiş değiliz" diye konuştu. 


SU HAVZASI VE SEL YATAĞI 


Antalya özelinde bölgenin su havzası olmasının da çok önemli olduğunu belirten Küçükarslan, "Son yağışta da yapılacak imarın ne kadar tehlikeli olduğu görüldü. Oradaki yolun yüksekliği yerden 3 metre. Böyle bir yağmur yağdığında nasıl sonuçlar vereceğini herkes tahmin edebilir. Yolun 3 metre altında konutlar olduğunu düşünün, o su nereye gidecek? 


Orası aynı zamanda bir sel yatağı, imara açılmaması sağlık, Antalya, yolun kullanılabilmesi açılarından önemli" dedi.


 

TARIM TOPRAĞI TÜM İNSANLIĞIN SORUNU 


Bu yerel gerekçelerin dışında dünyada tarım topraklarının bütün insanlığa ait olduğunu belirten Küçükarslan, "Burada az veya çok 250500 hektar olur, tarım toprağını yok etmek bütün insanlığın, Türkiye'nin Antalya'nın sorunudur. Ama orada yaratılacak rant sadece 51-52 kişinin veya onların çocuklarının olacaktır. Bu anlamda da açacağımız dava toplumsal açıdan çok önemli. Tarımın toprağını yok ediyorsun, orayı imara açıyorsun, birkaç kişi oradan rant kazanıyor, ama insanlığın her kesiminin yarın bugün ihtiyacı olacak tarım topraklarını yok ediyorsun. 


Biz tüm bu gerekçelerle davamızı açacağız" diye konuştu. 


ÇÖZÜMÜ ÇOK KOLAY 


Küçükarslan, Eşgüdüm Kurulu olarak önerilerini de sundu. Burada çözümün aslında çok kolay olduğunu açıklayan Küçükarslan, "Oranın ismi gibi bir çevre yolu olarak yapılmasını öneriyoruz. Nasıl olacak bu? Sadece çevre yolu etrafı kamulaştırılacak ve Antalya'nın hiç değilse o bölümü ranta teslim edilmeyecek. Bu hepimizin sorunu aslında, Antalya'nın da Türkiye'nin de sorunu. 


Çünkü Antalya'nın trafiğinin içinden çıkılmaz hale gelmesi, böyle bir turizm kentinde herkesi, Türkiye'yi etkileyecek. Tek çözüm yolu kamulaştırılıp gerçek, ihtiyaç olan bir çevre yolunu yapmaktır" dedi.


Antalya Akdeniz Güncel