Antalya kentsel olarak değişim ve dönüşüm içerisinde!
Antalya'nın kentsel olarak bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu belirten Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, "Projeler temelde rant artışını değil, can güvenliğinin sağlanmasını ve yaşam düzeyinin yükseltilmesini amaçlamalıdır" dedi
Antalya kentinin bir değişim ve dönüşüm içerisinde olduğunu belirten Antalya Kent Konseyi Başkanı Semanur Kurt, "Antalya kenti, nüfus artışı, turizmin gelişimi, ekonomik faaliyetlerde hizmetlerde çeşitlilik ve uzmanlaşmayla birlikte sosyal, ekonomik, fiziksel anlamda değişim ve dönüşüm geçirmektedir. Tarım alanları hızla kentsel alanlara dönüşmekte, kıyılarımız yoğun yapılaşma baskısı altında kalmakta, kent fiziksel olarak yayılmakta, bu yayılma açık ve yeşil alanlara önemli bir baskı oluşturmaktadır. Bu süreç, özellikle bir tarım kenti olan Antalya'nın gelecekte sosyal, ekonomik, ekolojik sorunlara yol açmasına neden olacağı gibi kentin geleceği açısından da kaygı verici olarak görülmektedir" dedi.
AMAÇ, YAŞAM KALİTESİNİ YÜKSELTMEK'
Kent kimliğine ve dokusuna uygun olmayan geri dönüşü olmayan uygulamaların Antalya'da yaşanmaması adına gerekli önlemlerin alınması, kent için oluşturulacak kentsel dönüşüm stratejilerinin belirlenmesi kentimizin geleceği açısından büyük önem taşımaktadır. Günümüzde, yerel yönetimlerin yapısına ilişkin yasal düzenlemelerden, imar yasasına, kültür ve tabiat varlıklarına ilişkin düzenlemelerden kıyı yasasına ilişkin düzenlemelerin planlı bir şekilde yapılması gerekmektedir. Antalya kentinin bilimin ve tekniğin gerektirdiği nitelikte planlanması için parçacıl değil bütüncül planlama çalışmalarına ihtiyaç vardır. Kentin vizyon ve stratejilerinin mekansal planlama çalışmalarına aktarılmasına, afetler açısından sakınım (risk azaltma) planlama çalışmalarına ve bu çalışmaların mekansal planlama çalışmalarına aktarılmasına, ulaşım ana planının değişen büyükşehir sınırlarıyla birlikte revize edilerek nazım imar planlama çalışmalarıyla eşgüdüm içerisinde yürütülmesi gerekmektedir.
Kentsel yaşam kalitesini yükselten sağlıklı, güvenli mekanların oluşturulmasına yönelik kararlı politikalara ve adaletli planlama anlayışına ihtiyaç bulunmaktadır" diye konuştu.
"KENT PLANI BÜTÜNLEŞİK ELE ALINMALI"
Kentsel dönüşüm için oluşturulan projelerin kamu yararına uygun olması gerektiğini ifade eden Kurt, "Sağlıklı ve yaşanabilir bir kentsel çevre oluşturulabilmesi için, kent planlama disiplini içinde geliştirilmiş olan tüm planlama ilkeleri ve kuralları, planlama disiplininin bir parçası olan kentsel dönüşüm uygulamaları açısından da vazgeçilmezdir. Bu nedenle, geliştirilen tüm projelerde, kamu yararı ilkesine ve planlama ilkelerine ayrımsız biçimde uyulmalıdır. Geliştirilen planlama çalışmaları ve projelerde ekonomik, toplumsal, fiziksel, doğal ve çevresel koşullar birlikte ele alınmalı, proje alanlarına yönelik planlama kararları kent bütününe yönelik kararlardan koparılmamalı, üst ölçekli plan kararlarına aykırı uygulamalardan kaçınılmalı, projeler başta ulaşım kararları olmak üzere, olası çevresel etkileri analiz edilerek, kent planı ile bütünleşik olarak ele alınmalıdır" şeklinde konuştu.
"ÖNCELİK YÜKSEK RİSKLİ ALANLAR"
Yüksek riskli binaların kentsel dönüşümde ön planda olması gerektiğini vurgulayan Başkan Kuıt, "Kentsel alanların dönüşümünde kentsel ve bölgesel özel alanların tarihsel ve kültürel miras anlamında ortaya çıkarılması ve peyzaj değerleri projelerde önemle üstünde durulması gerekmektedir. Doğal ve tarihi alanların korunması sağlanmalıdır. Dönüşüm projeleri hiçbir koşulda doğal, tarihi ve kültürel değerlere zarar vermemeli, yaşamın gerçek sigoıtası olan ormanlar, meralar, sulak alanlar, kıyılar ve tarım alanları gibi doğal varlıklar yapılaşma dışı tutulmalı ve mutlak biçimde korunmalıdır. Kentsel dönüşüm açısından öncelikli, yüksek riskli alanlar ve yapılar bilimsel çalışmaların ışığında toplumsal uzlaşma ile belirlenmeli, gerçek anlamda risk taşıyan alanlar ile riskli yapıların yoğunlaştığı alanlar dışında, rantı önceleyen projelerin geliştirilmesi engellenmelidir.
Kentsel dönüşüm alanları belirlenirken hem zemin yapısı itibariyle depreme riskli alanların belirlenmesi hem de yapı ömrü ve güvensizliği açısından riskli yapıların bilimsel ve teknik çalışmalar sonucunda belirlenmesi büyük önem taşımaktadır. Ekonomik, ekolojik, sosyal ve tarihi değerler çok iyi tanımlanmalı her alan dönüşüm alanı olarak ileri sürülmemelidir" şeklinde konuştu.
"PROJELER RANT ARAÇI OLMAMALIDIR"
Projeler ayrıcalıklı imar hakkı araçı olarak kullanılmaması gerektiğini belirten Kurt, "Projeler temelde rant artışını değil, can güvenliğinin sağlanmasını ve yaşam düzeyinin yükseltilmesini amaçlamalıdır.
Kentsel dönüşüm projeleri ayrıcalıklı imar hakkı sağlama aracı olarak kullanılmamalıdır. Kentsel çevrenin dönüşümü sosyal gelişim, ekonomik kalkınma, çevre koruma ve demokratik örgütlenme ile birlikte bütüncül bir yaklaşımla düşünülmelidir.
Dönüşüm projelerinde sadece fiziksel mekanın dönüşümü şeklinde algılanmamalı, fiziksel iyileştirmenin yanında sosyal yapı ve ihtiyaçlar da kentsel alanın dönüşümünde göz önünde bulundurulmalıdır" dedi.
Antalya Gazete Bir