Kent Haberleri

Antalya Muratpaşa'daki 3 bin 588 metrekarelik alanın ihalesi 16 Şubat'ta!

Muratpaşa Belediyesi, lüks sitelerin, 5 yıldızlı otellerin arasında yer alan 3 bin 588 metrekare yerini 16 Şubat Salı günü ihaleyle satacak.

Muratpaşa Belediyesi, tartışmalara konu olan falez kıyı bandı üzerinde yüksek katlı lüks sitelerin, 5 yıldızlı otellerin arasında yer alan 3 bin 588 metrekare yerini 16 Şubat Salı günü ihaleyle satacak. Tüm tepkilere rağmen satışı durdurmayan Muratpaşa Belediyesi, alanın satışını 15 milyon 252 bin lira muhammen bedel üzerinden kapalı zarf usulü gerçekleştirecek. Metrekaresi yaklaşık 4 bin 250 liradan satılacak alana bina yapıldığında 4 cephesi açık, lüks restoranların sıralandığı Lara Caddesi'ne cepheli olacak. Muratpaşa Belediyesi, alanın satışından elde edilecek gelirin doğalgaz çalışmaları sırasında yıpranan asfaltın yenilenmesinde ve çok amaçlı gösteri merkezinin inşasında kullanılacağını açıkladı. Açıklamada, Türkiye'de bütün belediyeler için gelir kaynaklarından birinin gayrimenkul satışları olduğu belirtildi. Antalya'da da bu yönteme belediyelerin sıkça başvurduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Satışa konu yer, imar planında günübirlik tesis alanı olarak tanımlandığından, Mobil alanı da çoklu mülkiyete konu olup, spor alanı olarak tanımlandığından, amacı dışında bir kullanıma tahsis edilmesi mümkün değildir. Bu alanda, hiçbir şekilde otel ya da konut inşasına, belediyemizce asla izin verilmeyecektir" denildi.


Sabah Akdeniz


Haber Antalya Hürses Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


MURATPAŞA Belediyesi, falez bantlıyla ilgili gündeme gelen iddialara cevap verdi. Konuyla ilgili olarak yapılan açıklamada Türkiye'de hemen hemen bütün belediyeler için, gelir kaynaklarından birinin gayrimenkul satışları olduğu belirtilerek Antalya'da da bu durumun, kamu hizmetleri için tüm belediyelerin sıkça başvurdukları bir yöntem olduğu ifade edildi. Falez bandı üzerinde bulunan, 12718 ada 1 parseldeki gayrimenkulun 16 Şubat 2016 tarihinde açık ihale usulü ile satılacağı hatırlatılan açıklamada bu satış öncesi kentte" birilerinin falez bandında mülkiyet topladığı' eski Mobil alanına otel ya da yüksek katlı apartman yapılacağı' yönünde iddiaların temelinin bulunmadığı bildirildi.


Hürses (Antalya)


Antalya Hürses Gazetesi'nin yazarlarından Abdullah Yalçın konuyu şu şekilde ele aldı;


Son günlerde Antalya’da Muratpaşa Belediyesi’nin falezler üzerinde bulunan 12718 ada 1 parseldeki gayrimenkulünün satışı tartışılıyor. Elbette belediyelerin gelir kaynaklarından biri de gayrimenkul satışlarıdır. Zaten belediye de dün yaptığı yazılı açıklamada bu duruma dikkat çekmiş.


Bende katılıyorum, gelir adına belediyelerin gayrimenkullerini satmasına. Ancak, 12718 ada 1 parselin satışının öyle gelir elde etmek adına satılamayacağını düşünüyorum.  Eski yönetim döneminde de aynı arazinin satışı gündeme gelmiş ama başarılı olunamamıştı.


Ben bu satışın neden olamayacağını biraz teknik olarak ortaya koymaya çalışacağım.


Falezler, Antalya’nın dünyaca tanınmış gerdanlığıdır. Bugüne kadar yanlış planlamalar, yanlış kıyı kenar çizgisi belirlenmeleri, Koruma Kurulu tarafından bazı bölgelerin 1. Derecede Doğal SİT Alanı, bazı bölgelerin SİT Alanı dışında bırakmasına yönelik aldığı yanlış kararlar bugün falezlerin durumunun içler açısına gelmesine neden olmuştur.


Şöyle ki; yakın geçmişi şöyle bir hatırlayalım. Yat Limanı, Bambus Plajı ve en son Konserve Koyu’nda çöküntüler ve kaymalar yaşanmadı mı? Özellikle 2010 yılında Konserve Koyu’nda yaşanan çöküntü ve kaymalar sonucunda Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) 2,5 yıl çalışma yapıldı ve ortaya 14 Ağustos 2014 tarihinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Mekansal Planlama Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan ve İnşaat Mühendisliği Bölümü Geoteknik Ana Bilim Dalı’ndan Prof. Dr. Kutay Özaydın ve Prof. Dr. Mustafa Yıldırımile Prof. Dr. Kutay Özaydın’ın hazırladığı 104 sayfalık İmar Planına Esas Jeoloji-Jeoteknik Etüt Raporu çıktı. Bu raporun tek özelliği, falezlerin korunması adına ve daha fazla sorunların ortaya çıkmaması adına yoğunluğun arttırılmaması. Ayrıca Lara falezlerinin ilk 50 metresinin çok tehlikeli olduğu, en önemlisi öncelikli olarak falez kıyısı boyunca iri kayalardan oluşan koruyucu bir taş dolgu topuk oluşturulması (Hilal Topuk Sistemi), yeterli drenaj sistemlerinin oluşturulması ve Falez boyunca Hendek yapılması. Hilal Topuk Sistemi ve Hendek yapılmasının istenmesi ise falezler üzerinde oluşmuş yapı yoğunluğundan dolayı daha fazla heyelanın olmaması.


Muratpaşa Belediyesi, Lara falezler üzerinde doğal oluşmuş olan 11 adet merdivenli iniş plaj ünitesini talep etmiş ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonu ise YTÜ raporu doğrultusunda reddetmişti.


Siyasi olarak algılanan bu kararın aslında siyasi olmadığı ilerleyen aylarda yine Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Komisyonutarafından yapılan toplantıda ortaya çıkmıştı.


O toplantıda alınan karar, Lara falezler üzerinde 1. Derecede Doğal SİT Alanı’nda ilk 50 metre de aykırı yapılaşmaların yıkılmasını içeriyordu. Yani otellerinde güneşlenme platformlarını da içeriyordu bu karar. Komisyon, geçmişte alınmış benzer kararlar varsa ve bugün itibari ile uygulamasının hangi durumda olduğunun belirlenmesi için ilgili kurumlardan (Muratpaşa Belediyesi ve Büyükşehir Belediyesi) talep etti.Bu talebe göre gönderilen dosyalar üzerine yapılan yen çalışmadan sonra komisyon bu kez noktasal olarak isim isim belirterek yıkılması gereken yapılar ve güneşlenme platformlarını belirledi. Ancak, komisyon bu yıkımın falezlerin dokusuna zarar vermeden nasıl yapılacağına dair bakanlık bilgisi dâhilinde bir çalıştayın yapılmasına karar verdi.


Zaten, Muratpaşa Belediyesi Lara falezler üzerinde ki aykırı yapılarla ilgili encümen aracılığı ile karar almış ve Cumhuriyet Baş Savcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştu.


Lara falezler ile ilgili bugün itibari ile bu tür çalışmalar yapılırken, sadece belediyelerin gelir kaynağını oluşturmak adına 12718 ada 1 parseldeki 3 bin 588 metrekare yüzölçümlü kamu arazisini 0,80 emsalle günü birlik tesis adı altında da olsa satmak ne kadar doğru olur.


Muratpaşa Belediyesi, bu tür SİT konumundaki özel yerler ve rantı yüksek kamu alanlarını satma yerine aynı bölgede bulunan Engelli Park gibi değerlendirip halkın ortak kullanımına açması gerekir.


Kaldı ki, 1. Derece Doğal SİT Alanı’nda Resmi Kurum Alanı’nda bulunan Bababurun Deniz Feneri gibi ilerde belki bakanlık vasıtası ile günübirlik alan turizm ya da ticari alana dönüştürülürse, 12718 ada 1 parselin satılmasına yönelik karar alanların vicdanı rahat edecek mi?


Hürses (Antalya)/ Abdullah YALÇIN