02 / 05 / 2024

'Antalya'da depreme dayanıklı olmayan bine yakın bina var'

'Antalya'da depreme dayanıklı olmayan bine yakın bina var'

Antalya'da gerçekleştirilen "Modern Şehircilik ve Kentsel Dönüşüm Zirvesi"nin ikinci toplantısında, 'Antalya'nın Dönüşümü' konulu panelde konuşmacılar, kentsel dönüşümle ilgili kentte yaşanan sorunları ve çözümlerini masaya yatırdı



Moderatörlüğünü Hürriyet gazetesi köşe yazarı Vahap Munyar'ın yaptığı 'Antalya'nın Dönüşümü' konulu panelde konuşan Sanax Yönetim Kurulu Başkanı Halil ibrahim Öcalan, Antalya'da özellikle 100. Yıl ve Doğu Garajı'nda inanılmaz görsel kirlilik olduğunu belirtti. Türkiye'nin deprem kuşağında olduğunu, Gölcük, Marmara ve Van depremlerinden ders alınmadığını savunan öcalan, şöyle devam etti: "Dünyada, insan kaybeden ülkeler sıralamasında Türkiye 3. sırada. Kentsel dönüşüm konusunda çok önemli adımlar atılması gerekiyor. Şu an çok önemli yatırımlarımız var. Şanlıurfa'da biz kentsel dönüşümde bunu yapıyoruz. 600 konutluk projemiz var. Umuyorum ki Antalya'da da başlayacaktır. Belediyemiz bu konuda ciddi yatırımlar yaptı. Kavşaklar yaptı. Biz de özel sektör olarak elimizden geleni yapacağız. Ama üzerinde hassasiyetle durulması gereken bir konudur. Antalya'da depreme dayanıklı olmayan bine yakın bina var. Konutlarda konfor bir yana insan hayatı çok önemli." 

Kentsel Strateji ortağı şehir plancısı Faruk Göksu ise, Türkiye'de şehirlerin 1950'lerden bu yana 3 kez yıkılıp yapıldığını belirtti. 1950-1980 döneminde göç ve sanayileşme ile birlikte 'gecekondu', 1980 sonrası 'apartman', şu dönemde de 'akıllı kentler'in yapıldığına dikkat çekti. 

"Geçmişte yaratılan mahalleleri, sokakları ve komşuluk kültür ilişkilerini yeniden yaratmalıyız" diyen Göksu, "Kentleşmede yaşanan sıkıntıları çözmek amacıyla 81 il 81 Vizyon Platformu'nu kurduk. Birbirine benzemeyen kentleri, şehirleri birbirine benzetmeye çalışıyoruz. Kentler arası eşitsizlik artıyor"dedi. Antalya'nın yeni bir kent modeline ihtiyacı olduğunu vurgulayan Göksu,"Antalya'nın en iyi yapabileceği şey, çeşitliliği nasıl yöneteceğini belirlemesidir. 

İmar planından, vizyon planından önce yönetim vizyonunu belirlemeli. Antalya kıyı ile kırı iyi entegre etmeli. Eğer bunu başarabilirse kentin marka değeri daha da artar. Antalya'nın bu konuda birikimi var. Antalya kent merkezini yeniden dönüştürmeli. Kıyılarını etkin kullanabilmeli. Kırsal kalkınmayı da dikkate alarak kent kalkınır. Antalya böylece küresel pazara çok daha rahat ulaşabilir. Antalya ekonomik ve ekolojik dengesini çok iyi kullanmalı. ÇED yerine Sosyal Etki Değişim (SED) programına başlamalı. Sosyal Etki Değişime Dayalı tasarım sürecine başlamalı. Çevreyi hep göz ardı etmişiz. Çevreyi, maviyi ve yeşili yeniden keşfediyoruz" açıklamasını yaptı. 

İller Bankası Genel Müdürü Turgut Dedeoğlu da Antalya'nın hızlı göçün getirdiği yapılaşma yoğunluğu ve altyapı yatırımları açısından çok zor bir il olduğunu belirterek," Belediyenin finansman sorunu var. Belediye ile birlikte projeler ürettik. 16 milyar TL öz kaynağımızın tamamını şehirlere kullandırıyoruz" dedi. 

Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Ali Güvenç Kiraz, belediyelerin şu haliyle kentsel dönüşüm faaliyetleri konusunda sekreterya görevinden başka herhangi bir etkinliği olmadığını savundu. Kentsel dönüşüm faaliyetleri ve projelerini ilgilendiren yasayı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın yürüttüğüne dikkat çeken Kiraz. '"Bu konuda yönetmelik değişiklikleri yapılmalı. Belediyelere bu konuda önemli yetkiler verilmeli. Müteahhitler açısından sıkıntısı var. Müteahhitler bu konuya girmek istiyorlar, hevesliler, ancak yasanın getirdiği sıkıntılar var. Bakanlık süreçte hızlı hareket edemiyor. Sorun çözümlenmeyince mahkemelere gidiliyor. Davalar uzuyor. Cumhuriyet tarihi boyunca biz 'Arsa Payı Düzeltme Davası' bilmiyorduk. Ama Kentsel Dönüşüm Kanununda ortaya çıktı. Meğerse çok önemliymiş. Herkes mahkemelere gidiyor. Davalar arttı. Vatandaşlar açısından da sıkıntı var. Ciddi tıkanmalar var. Bakanlık, bürokratik işlerde çok yavaş davranıyor. Ancak Kentsel dönüşüm yavaş yavaş rayına oturuyor. Kentsel dönüşüm İstanbul'da daha çok rantın çok olduğu bölgelere kayıyor. Örneğin Bağdat Caddesi, Şişli, Beşiktaş, Bakırköy gibi" diye konuştu. 


Dünya




Geri Dön