Genel

Antalya'da falezlerdeki göçük tehlikesine çare bulundu!

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya şžube Başkanı Kutlu Taner, göçük tehlikesi altında olan Falezler üzerindeki Konserve Koyu"nun sudan uzak tutulması gerektiğini belirtti

Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya şžube Başkanı Kutlu Taner, göçük tehlikesi altında olan Falezler üzerindeki Konserve Koyu"nun sudan uzak tutulması gerektiğini belirterek, 'çünkü ne kadar ıslanırsa kaymayı o kadar tetikleriz' dedi. Kutlu Taner AA muhabirine, falezlerdeki göçük tehlikesini değerlendirdi. Konserve Koyu"nda yaşanan bu sıkıntının kendileri için sürpriz olmadığını belirten Taner, falezlerin, traverten denilen kaya grubu olduğunu hatırlattı. Bunların sıcak su kalıntısı, kalsiyumlu karbonatça zengin suların karbondioksit gazının uçmasından sonra geriye kalan kalsiyum karbonat çökeli olduğunu ifade eden Taner, şu bilgileri verdi: 'Ancak bu traverten kayası, baştan sona kadar her tarafta aynı homojen kalınlıkta değil. Kimi yerlerde granit kadar sert, kimi yerlerde tüf gibi çabuk kırılabilen özellikte. Konserve Koyu"nun büyük bölümü tam kaya özelliği kazanmamış durumda. O bölgedeki inşaatların temel çalışmaları sırasında zeminin toprak gibi olduğu görüldü. Açıktaki böyle bir zemin, hele bir de 30 metrelik dayanıksız bir boşlukta askıda gibi duruyorsa, zamana göre bazı tehlikelerle karşı karşıyadır. Sel sularının yoğun olarak buradan denize akması, rüzgarlı havada denizden dalganın bu kıyılara vurması falezler için risk faktörü.'Muratpaşa Belediyesi"nin 2009 yılında Jeoloji Mühendisleri Odası"na başvurarak, bölgedeki riske dikkati çektiği ve kendilerinden teknik görüş istendiğini hatırlatan Taner, Oda olarak altı noktada temel sondajı yaptıklarını ve alınan numuneleri Süleyman Demirel Üniversitesi"nde değerlendirdiklerini bildirdi. Taner, olayın muhtemelen zeminden kaynaklandığını, zemindeki sistematik denize paralel kırıkların dönem dönem kaydığı bu şekliyle denize doğru akmanın söz konusu olduğunu belirttiklerini vurguladı. Bölgenin, zamanında imara açılarak büyük binaların yapılmasına izin verildiğini belirten Kutlu Taner, 'Keşke orada site, bina olmasaydı.Dolayısıyla orası ağzına kadar doldu. Bu saatten sonra ne oranın boşaltılmasını isteyebiliyorsunuz ne de yıkabiliyorsunuz. Bu para meselesi' ifadelerini kullandı.

GÜçLENDİRME çALIşžMASI

Kutlu Taner, "bölgede güçlendirme çalışması" gibi bir kavramı kabul etmediğini ifade ederek, bölgede alınacak önlemleri şöyle anlattı: 'Yapılan yanlış imar uygulamalarıyla Falez bandı üzerinde yeteri kadar artı yük bindirdik, buna bir nokta konması gerekir. Bu saatten sonra olabildiğince akan suların yüzey drenajları ile bu tip yerlerden uzak tutulması gerekir. Suyun Falez bandının üzerinden akışına izin verilmemeli, binaların atık suları ve yağmur sularının denize deşarjına izin vermemeliyiz. Olabildiğince o bant kuru kalmalı. çünkü ne kadar çok ıslanırsa kaymayı tetikleriz. Bölgeyi sudan uzak tutacağız. Falez bandının bir uçtan bir uca uzman grup tarafından incelenmesi lazım. Bunun gibi travertenlerin yumuşak olduğu riskli bölgeler varsa buraları tespit ederek, buradaki hareketleri gözlem altında tutmamız lazım.' Falezlerin doğa harikası, eşi benzeri dünyada olmayan bir yapı olduğunu belirten Taner, 'Sana ikram edilmiş olan bu zenginliği, hazineyi sen sırf deniz manzaralı bina sevdasına feda ediyorsan doğa da senden intikamını böyle alır. Burada herkesin işi zor, karar vericilerin işi zor, belediyenin, valiliğin işi zor. (Boşalt burayı) demek kolay. Nasıl boşaltılacak (Yıkılsın) deseniz nasılyıkılacak Ama vatandaşın bu konuda bilinçlendirilmesi ve çözüm önerilerine ortak edilmesi lazım. Bu sıkıntıyı toplum olarak kendimiz yarattık, duyarsız toplum olmanın acılarını çekiyoruz' diye konuştu.

RUHSATLANDIRMALARA DİKKAT

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Cem Oğuz da AA muhabirine yaptığı açıklamada, bölgedeki bazı binalarda hasarlar olduğunu belirtti. Bu hasarların binalarda kendini çatlak olarak gösterdiğine işaret eden Oğuz, zemindeki problemin giderilmesi gerektiğini söyledi. Yağmur sularının zeminle temasının kesilmesi gerektiğine vurgu yapan Oğuz, sözlerini şöyle tamamladı: 'Tufa denilen bir zemin bu. Suyla birlikte ergime olan heyelan ve göçme mekanizmasını geliştiren bir yapı. Önlem hemen alınmalı. Bölgede risk var ama riskin boyutunu şu an kestirmek çok zor. Heyelanlar olduğu sürece binalar her zaman risk altında. Bölgede yapılaşmaya dikkat edilmeli. Belli süre ruhsatlandırma askıya alınmalı. Kentsel altyapıyı dikkate almadan bina dikiyoruz sonra çözüm arıyoruz.'
AA