Kentsel Dönüşüm

Antalya'da kentsel dönüşüm konuşuldu!

ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İssi ile Akdeniz Manşet Gazetesi okuyucuları için Rus krizinin Antalya’ya yansımalarını, EXPO 2016’yı ve kentsel dönüşümü görüştük.

ATSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa İssi ile Akdeniz Manşet Gazetesi okuyucuları için Rus krizinin Antalya’ya yansımalarını, EXPO 2016’yı ve kentsel dönüşümü görüştük.


ATSO olarak rapor hazırladık

Rusya'da giderek derinleşen krizin Türkiye’yi birçok koldan etkilemeye başladığını anlatan İssi, “İhracat düşüyor, şirketlerin ihracat alacakları eriyor, Rusya Federasyonu Antalya turizminin ve tarım ihracatının ana pazarı konumundadır. Bu nedenle ATSO olarak, komitelerimizle toplantı yaptık. Antalya tarım ve turizmine muhtemel etkileri ve alınması gereken önlemleri bir raporla ilgili bakanlıklara ilettik” dedi.  


EXPO’nun ticarete katkısı olacaktır

2016 yılında yapılacak olan EXPO’nun ise Antalya’ya önemli bir fırsat olduğunu ifade eden Mustafa İssi, “EXPO’nun Antalya ticaretine ve turizmine sağlayacağı her katkıya ihtiyacımız vardır. EXPO 2016 Antalya, sahip olacağı bitki zenginliği ve yapılarıyla Antalya'ya kalıcı bir miras bırakırken, kent için yeni bir cazibe merkezi olacak. EXPO Antalya’ya çok iyi gelecektir” diye konuştu.


E.A- 2015 yılını bitirip 2016’ya giriyoruz. 2015 Türkiye için zor bir yıldı diyebiliriz. Rusya krizi patlak verdi, bunun Antalya’ya yansımaları ne durumdadır?


M.İ.- 2016 yılı daha zor olmaya aday. Türkiye’nin Suriye sorunu önemli, Antalya’nın ise Rusya yaptırımları sorunu çok önemli. Rusya Federasyonu'nun Türkiye'ye karşı aldığı 


Türkiye'den domates, salatalık, karnabahar, brokoli, yeşil soğan, portakal, mandalina, üzüm, kayısı, şeftali, armut, kayısı, şeftali, erik, çilek, taze karanfil, tavuk ve hindi eti alımlarının 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren durdurulması, Rusya ile Türkiye arasındaki charter uçuşlarının 1 Aralık'tan itibaren sona ermesi, Rusya ile Türkiye arasında vizesiz seyahat uygulamasının 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren askıya alınması kararları doğrudan Antalya ekonomisini etkileyecektir. Rusya Federasyonu, Antalya turizminin ve tarım ihracatının ana pazarı konumundadır. Bu nedenle ATSO olarak, komitelerimizle toplantı yaptık. Antalya tarım ve turizmine muhtemel etkileri ve alınması gereken önlemleri bir raporla ilgili bakanlıklara ilettik. Rusya’ya ihracatımızda temel ürün, Antalya domatesidir ve bu ihracat özellikle Ocak-Haziran arasında yoğunlaşmaktadır.


E.A- Biraz da ihracattan bahsedelim?

M.İ- Antalya’nın 2015 yılı 11 aylık ihracatı, TİM verilerine göre 900 milyon dolar olup,  tarım ihracatı toplam ihracatın yarısına yakın düzeyde, yaklaşık 400 milyon dolar tutarında gerçekleşmiştir. Bununla birlikte, Antalya ürünlerinin bir kısmı diğer illerin şirketleri tarafından ihraç edilmektedir. Trabzon, Mersin ve Hatay illerinden yapılan ihracatta da Antalya’nın payının olduğu bilinmektedir. Rusya’ya 2014 yılında doğrudan yapılan 365 bin tonluk domates ihracatı ve ayrıca Rusya kaynaklı verilere göre 2015 yılı 9 aylık döneminde de domates ihracatının 292 bin ton olduğu dikkate alınırsa, Antalya’dan Rusya’ya meyve ve sebze ihracatının 200 milyon doların oldukça üzerinde, yaklaşık 300-350 milyon dolar düzeyinde olduğunu ve burada ana kalemin domates olduğunu söyleyebiliriz. Bu çerçevede gerek Antalya’nın Rusya’ya ihracatının çok büyük çapta tarım ürünlerinden oluşması gerekse ithalat engelinin tarıma dönük olması nedeniyle Rusya krizinden tarım sektörünün ciddi ölçüde etkileneceği açıktır. Rusya pazarına yaş meyve ve sebze ihracatında alternatif bulmak çok güç görünmektedir. Türkiye halen Rusya dışında, Avrupa ve Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Irak gibi ülkelere yaş sebze ve meyve ihraç etmektedir Yaptırımların etkisi,  büyük ölçüde, Rusya tarafında ek önlemler alınıp alınmamasına, ülkemizde alınacak politika önlemlerine, diğer ülkelerle ilişkilerin seyrine ve ihracatçılarımızın performansına bağlıdır. Bu çerçevede tarım sektöründe Rusya pazar kaybını telafi edecek önlemlerin açıklanması psikolojik etkiyi ortadan kaldıracak ve toparlanmayı hızlandıracaktır. Aksi halde zayıf durumda olan üretici ve tüccarın panik nedeniyle daha fazla kaybetmesi, sektörde ödemelerin kesilmesi ve ödeme güçlüğüne düşen üretici ve tüccarın artması mümkündür.


E.A- Sizce yapılması gerekenler nelerdir?

M.İ- İhracatçı firmalara ve tüccarlara kredi kolaylığı sağlanmalı, tüccarın ve üreticinin alacak tahsilatına destek olunmalı, köprü krediler açılmalı ve kredi borçları ertelenmelidir. İhracatçı firmalara ve ihraç ürünleri üreticilerine verilen ihracat destekleri ciddi ölçüde artırılmalıdır.


Alternatif pazarların değerlendirilmesi için koordinasyon merkezi kurulmalıdır. Yurtdışı temsilcilikler ticari heyet görüşmeleri için girişimde bulunmalıdır. Şu ana kadar kredi ve ihracat destekleri konusunda hükümet bazı adımlar atmayı kabul etti. Bunların üreticiye yansımasını bekliyoruz. Ayrıca, asıl sorun Ocak-Mayıs döneminde yaşanacağı için mutlaka ihracat yakından izlenmelidir. Ayrıca, desteklerin şeffaf olması da önemlidir: Sektöre destek kamu parasıyla kamu için hukuk kuralları içerisinde yapılan bir destektir. Bunun ricalarla, gazete ilanlarıyla yapılması hukuk devletine yakışmaz. 2015 yılında turizmde Rusya pazarında yüzde 18 oranında düşüş yaşadık.  Bu nedenle Antalya turizm sektörü fiyat indirimleri yapmak zorunda kalmış ve yaklaşık 600 bin kişilik turist kaybının etkisi tahminen 2.5 milyar dolar düzeyinde gelir kaybı yaratmıştır. Rusya’nın yaptırım kararlarının bu dönemde gelmesi sektörün dayanma gücünü azaltmaktadır. Rusya’ya alternatif pazar geliştirilmemesi durumunda Antalya’nın gelir kaybı 3 milyar dolar düzeyine ulaşabilir.  Bakanlık desteğinin genişletilmesi gibi bazı önlemlerin alınacağını duyurdu. Umuyoruz ki, durumun ciddiyetine uygun olarak hedef pazarlar, tanıtım, halkla ilişkilerle ilgili önlemler hızla uygulamaya geçirilir. Bu krizden etkilenebilecek bütün sektörlere ve KOBİ’lere kredi kolaylığı sağlanmalıdır. 



E.A-  EXPO 2016 Antalya önemli bir fırsat. EXPO’nun Antalya ticaretine ve turizmine sağlayacağı katkı hakkında siz neler söyleyeceksiniz?


M.İ- 2016 yılında EXPO Antalya önemli bir fırsattır. EXPO’nun Antalya ticaretine ve turizmine sağlayacağı her katkıya ihtiyacımız var. Türkiye'nin bugüne kadar üstlendiği en büyük uluslararası organizasyon olan EXPO 2016 Antalya, sahip olacağı bitki zenginliği ve yapılarıyla Antalya'ya kalıcı bir miras bırakırken, kent için yeni bir cazibe merkezi olacak. EXPO Antalya’ya çok iyi gelecektir.


E.A-Biraz da Antalya’da kentsel dönüşümden bahsedelim isterseniz?

M.İ- Antalya’da çok proje ve konu konuşuluyor, ama kentsel dönüşüm gereği gibi ele alınmıyor gibi geliyor. Bildiğiniz gibi kentsel dönüşüm, aslında çok amaçlı bir konu.


Can güvenliği için, ısı yalıtımlı binalarla enerji tasarrufu için gerekli, sağlıklı konutlarda daha yüksek yaşam kalitesi için gerekli. Sokakların, semtlerin, mahallelerin estetik olması için gerekli. Yeşil alanların ve parkların artması, yeni yolların açılması için, otopark sorununun çözümü için gerekli. Ticareti cezbedecek kentsel ortam, kent meydanları ve caddeler yapmak için. Şu anda Antalya'da denizden iç kesimlere, turist neden gitsin? Dolayısıyla turizmi ve ticareti geliştirmek için de kentsel dönüşüm fırsatı var. Kentin yapısının turizmi ve cadde ticaretini, küçük esnafı özendirmesi, toplu işyerleri kurulması yıllardır çalıştığımız, ama yerel yönetimlerin kıpırdamadığı konular. Antalya'da güzel alışveriş caddesi de yok. Dolayısıyla halk da turist de AVM'leri tercih ediyor. Yaz aylarında AVM'ler ayrı avantajlı, yağmurlu havada ayrı avantajlı. Bunun üzerine bir de hep aynı ürünleri satan, yoldan geçen turisti hedefleyen işyerleri artınca ticarette tıkanma meydana geliyor. ATSO olarak senelerdir ticarette de küçük üretim sahalarında da kümelenmenin gelişmesi gerektiğini söylüyoruz. Bunun için toplu işyerleri projesi de hazırladık. Bir sektör güzel bir yerde kümelendiğinde ticaret artıyor. Ancak, bu konuda ilerleme sağlayamadık. Oysa toplu işyerleri hem ticarete katkı yapar, hem de kenti ferahlatır. Dolayısıyla kentsel dönüşümün kent estetiğini düzeltecek, ulaşımı rahatlatacak, yeşil alanları artıracak, ticareti geliştirecek bir şekilde yapılması gerekiyor. Bunun bütüncül bir projeyle, bu çerçevede yapılması gerekiyor. Şu anda bireysel bina yenilemeleri başlamış durumda. Bu çok yanlıştır.


E.A- ATSO çalışmaları ne durumda?

M.İ- Korkuteli ilçemizde iki ayrı yerde ihtisas organize sanayi kuruluşunu gerçekleştirmek üzere çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Bunlardan Mermer İhtisas Organize Sanayinin kuruluşu son aşamasına getirilmiş, Gıda İhtisas Organize Sanayinin kuruluş işlemleri bakanlıkta incelemededir. Eğitim çalışmaları olarak,  ATSO Akademi adı altında, mesleki ve kişisel gelişim eğitimlerimiz oldukça yoğun bir şekilde devam etmektedir.


Akdeniz Manşet