Kent Haberleri

AOÇ'de iki farklı Sayıştay raporu iddiası!

Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, AOÇ hakkında TBMM KİT Komisyonu 'na giden raporla ham rapor arasında farklar olduğunu iddia etti.


Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan, AOÇ hakkında TBMM KİT Komisyonu 'na giden raporla ham rapor arasında farklar olduğunu iddia etti. 


Candan düzenlediği basın toplantısında Atatürk Orman Çiftliği'ndeki Ankapark ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı sürecinin Sayıştay raporlarında farklılıklar olduğunu ileri sürerek değerlendirme yaptı. 


Candan, "AOÇ raporları KİT komisyonuna gönderildi. Raporun ham halinde raporun son halini çok merak ettiğimizi ifade etmiş, AOÇ talanı sürecinde farklılık olabileceğini düşünerek süreci takip edeceğimizi söylemiştik. KİT komisyonuna giden hali ve son hali arasında Saray ve Ankapark bölümü ortadan kalkmış. Kiralama yöntemiyle verilen alanların üzerinde kalıcı yapılaşmanın yapılması eleştirilmiş, bu konumda olan işgalci yapıların kaldırılması önerilmişti. AOÇ alanlarına ilişkin Koruma Amaçlı Nazım imar Planı dava süreçleri kronolojisi ve bağlantılı davalar süreci kaldırılarak, kestirmeden sonuçlar verilmiştir" ifadelerini kullandı. 


Daha önceki tüm raporlarda, dava açan odaların isimleri yazarken son raporda bazı meslek odaları diye nitelendirme yapıldığını ileri süren Candan, "Raporun ilk halinde AOÇ Genel Müdüıiüğü'nü göreve davet ediyorken, bu kadar dava açılıyor müdahil olmuyorsunuz şeklinde AOÇ Genel Müdiirlüğü'ne öneri sunuyorken bu da rapordan kaldırılmış görünüyor. Bu durum gösteriyor ki Ankapark ve Saray, Sayıştay denetiminden kaçırılmaktadır. 


Bu ülkenin tüm harcamalarını denetleyen bir kurumun ham raporlardaki önemli konuları son raporunda vermiyor olması önemli bir durum" şeklinde konuştu.


Ankara Başkent 



Haber Yeni Asya Gazetesi'nde şu şekilde yer aldı;


Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Sayıştay'ın 2014 yılında AOÇ için yazdığı raporun ham haliyle Sayıştay Genel Kurulu’ndan geçen ve TBMM KİT Komisyonu’na gönderilen hali arasındaki ‘farkları’ açıkladı.

Şube Başkanı Candan’a göre; raporun ham halinde AOÇ arazilerinin Cumhurbaşkanlığı Sarayı’na ‘hileli yöntemle’ kiralanması, Ankapark’la ilgili kısımlar ile AOÇ Genel Müdürlüğü’nün açılan davalara müdahil olması gerektiğiyle ilgili bölümler, TBMM’ye devredilen sosyal tesislerin geri alınması gibi öneriler de çıkarıldı. Candan, “Gizli kapaklı, şeffaf olmayan bir yöntemle kaçak saray ve Ankapark’ı denetimden kaçırıyorlar.” dedi. 


Sayıştay’ın 2014 AOÇ raporu önceki yılların aksine bu yıl kamuoyuna açıklanmadı. Rapor, Türkiye Büyük Millet Meclisi Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) Komisyonu’na gönderildi. Ancak Mimarlar Odası Ankara Şubesi, 2015’in sonunda raporun ham haline ulaştıklarını, değişip değişmediğini kontrol edeceklerini duyurmuştu. KİT Komisyonu’na gönderilen rapor ile daha önce ulaşılan ‘ham rapor’u birlikte inceleyen Şube yöneticileri aradaki ‘farkları’ düzenledikleri basın toplantısıyla duyurdu. 


Sayıştay’la ilgili açıklamaları nedeniyle kurumdan bir yöneticinin kendisini aradığını ve bilgi verdiğini söyleyen Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Arayan kişi raportörlerin yazdıkları raporların Sayıştay Genel Kurulu’nda değişebileceğini söyledi. Ben de ‘raportörlerinizin yazdığı raporlara güvenmiyor musunuz?’ diye sordum. Kurul, raporu inceleyebilir ama bazı önemli kısımlar orada çıkarılıyorsa karşı çıkarız dedim.” diye konuştu. AOÇ raporunun ham haliyle KİT Komisyonu’na gönderilen rapor arasındaki farklara ‘şaşırmadığını’ kaydeden Candan, “Keşke bizi yanıltsalardı ama öyle olmadı. Beklediğimiz gibi kaçak saray ve Ankapark’la ilgili kısımlar rapordan uçmuş. 191 sayfalık rapor 182 sayfaya inmiş, bu arada da en önemli kısımları temizlenmiş.” ifadelerini kullandı. 


“SAYIŞTAY, ‘KANUNA KARŞI HİLE’ DİYORDU” 


Sayıştay’ın ilk raporunda AOÇ arazileriyle ilgili açılan davalara önemli atıflarda bulunulduğunu söyleyen Candan, KİT Komisyonu’na gönderilen raporda bu bölümlerin çıkarıldığını kaydetti. “Özellikle açılan davalar detaylıca anlatılıyor, plan iptallerine vurgu yapılıyor, davaların Anayasa Mahkemesi’ne kadar gittiği belirtiliyordu. Bir de davaları açan meslek odalarının isimleri yazılıydı. Ancak son halinde bu bölümlerin ya komple çıkarıldığını ya da sadece ufak tefek atıflarla, açık olmayan bir hukuksal anlatımla geçiştirildiğini görüyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.


Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından AOÇ arazisine inşa edilen Ankapark ve Cumhurbaşkanlığı Sarayı’yla ilgili kısımların da rapordan çıkarıldığını kaydeden Candan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Raporda Ankapark ve kaçak sarayla ilgili kısımlar çıkarılmış. Ankapark yapılan Hayvanat Bahçesi’ne dair hiçbir şey yok. Sanki oradan uçmuş, proje yapılmamış. İlk raporda kaçak sarayla ilgili süreç eleştiriliyordu. Arazinin kiralama yoluyla Saray’a verilmesi ‘kanuna karşı hile’ olarak belirtiliyor ve uygulamadan vazgeçilmesi isteniyordu. Bu kısım da raporun son halinde yok.” 


"AOÇ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ’YLE İLGİLİ KISIM DA RAPORDAN ÇIKARILDI"


Candan, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından TBMM’ye devredilen ‘Alâ Sosyal Tesisleri’nin de Sayıştay’ın ham raporunda yer aldığını ve eleştirildiğini, devrin iptalinin istendiğini ancak bu kısmın da çıkarıldığını söyledi. İlk raporda Sayıştay denetçilerinin AOÇ Genel Müdürlüğü’nü göreve davet ettiğini belirten Candan, “Denetçiler, AOÇ arazileriyle ilgili onlarca dava açıldığını ve AOÇ Müdürlüğü’nün bu davalara müdahil olması gerektiğini söylüyordu. Bu kadar dava dosyası var, niye bu davaların bir tarafı değilsin diye soruyordu. Bu bölüm de komple çıkarılmış.” şeklinde konuştu. 


Candan, hukukçularının Sayıştay mevzuatını incelediğini, bir ihmal veya kasıt tespiti halinde, eğer dava açılabiliyorsa Sayıştay’ı dava edeceklerini sözlerine ekledi.


Yeni Asya