​​​​​​​Yargıtay araç sahibi olanları ilgilendiren emsal bir karara imza attı. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, araçlarda yapılan motor değişikliğine ilişkin son noktayı koydu. Firma aracı teslim aldıktan sonra aracın motorunun bakım zamanı yapılan bir hata yüzünden kullanılamaz hale geldiğini iddia ederek servis hakkında şikayette bulundu

Alınan bilgiye göre, davacı durumdaki bir turizm ve nakliye firması, firmaya ait aracın 55 bin km bakımının yapılması için anlaşmalı olduğu servise bıraktı.

Firma aracı teslim aldıktan sonra aracın motorunun bakım zamanı yapılan bir hata yüzünden kullanılamaz hale geldiğini iddia ederek servis hakkında şikayette bulundu.

Servis 2011’de araca yeni bir motor temin ederek davacı şirkete teslim etmek istese de, aracın sahibi firma aracın yeni motor şase numarası ruhsata işlenmediği için, trafiğe çıkamayacak durumda olduğunu ve kiraya verilip kullanılamayacağını belirterek kabul etmedi. Ayrıca servise avukatı aracılığıyla ihtarname gönderip aracın yeni bir araçla değiştirilip teslim edilmesini istedi.

HATASIZ ARAÇ RUTİN BAKIM SIRASINDA AYIPLI OLDU

İhtarnamenin tebliğ edilmesine karşın, servis ihtara cevap vermeyince, dava açan şirket, rutin bakım için hatasız bir şekilde servise teslim edilen aracın başka bir motor takılması ile kusurlu hale gelip değer kaybettiğini, aracın değer kaybetmesinin yanı sıra kiraya verilememesi yüzünden de zarar oluştuğunu belirterek yargılama sırasında, araç fatura tutarı için 135 bin 834,07 lira, günlük 500 liradan 45 günlük araç kiralama bedeline karşılık 22 bin 500 lira ve bin lira manevi tazminat olmak üzere toplam 159 bin 334,07 lira talep etti.

İşte detaylar...

Asliye Ticaret Mahkemesi, "Bilirkişi heyetinden alınan raporlar doğrultusunda dava konusu araca sıfır km yeni bir motor takıldığı, aracın 2 sene boyunca kullanılan motorunun davalı kişi tarafından değiştirilmesinin herhangi bir değer kaybına neden olmayacağı gerekçesiyle söz konusu aracın onarımı sırasında oluştuğu ileri sürülen arıza sebebiyle 135 bin 834,07 lira araç bedeli isteğinin ve davalı şirketin iyi niyetle aracın motorunu masrafı kendisine ait olmak üzere bütünüyle değiştirmesi sebebiyle gerekçeleri oluşmayan manevî tazminat isteminin reddine, aracın servise bırakıldığı tarihiyle teslim alınması için gönderilen ihtarnamenin tebliğ tarihi arasında 17 gün olduğu, aracın teslim edildiği gün düşüldüğünde arızalı tamirat nedeniyle aracın davalı şirkette kaldığı 16 gün için 8 bin lira kira geliri kaybı oluştuğu gerekçesiyle de davanın kısmen kabulü ile, 8 bin lira maddi tazminatın işleyecek ticari faizinin yanında davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine" karar verdi. Mahkemenin kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz talebinde bulundu.

YARGITAY (KAPATILAN) 15. HUKUK DAİRESİ KARARI BOZDU

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi, "Davacı, davalı servisin hatalı hizmeti neticesinde aracının hasar gördüğünü, motorunun değiştirilmesi sebebiyle kusurlu hale geldiğini ve değer kaybına uğradığını, yapılan yazışmalardan da pozitif yanıt alınamadığını ileri sürerek, gelir kaybı yanında aracın değer kaybına da neden olunduğunu iddia etmiştir. Alınan bilirkişi kurulu raporuyla, aracın rutin bakımının yapılması için söz konusu davalı şirkete teslim edildiği, sonrasında yağın konulmaması sebebiyle aracın motorunun yanmış olduğu, hatanın servisin işleminden kaynaklanıp, onarılamayacağı nedeniyle davalı tarafından (0) kilometre yeni bir motor takıldığı ve değer kaybının söz konusu olamayacağı bilirkişi raporuyla tespit edildiğinden bahisle davadaki bu istem reddedilmiştir.

Ek raporda bilirkişi kurulu, 2.’inci el araç ile sıfır km’deki araç arasındaki fiyat farkının temeli, söz konusu aracın motorunun yorulmasından kaynaklandığını, ikinci el araç değerleri belirlenirken kaç km’de olduğunun büyük önem arz ettiği, davacı şirketin aracının motorunun 55 bin 686 kilometre yol yapmışken, motorunun yenisiyle değiştirilmesinin araçta ortaya çıkaracağı değer artışının orijinalliğinin bozulmasının neden olacağı değer kaybından daha fazla olacağından bahisle kök rapordaki görüşünü yinelemiştir.

Oysa motor değişikliğinin araçta ortaya çıkaracağı değer artışının ve değer kaybından daha fazla olması yaşamın olağan akışına aykırı olup, araçta kısmen de olsa değer azalacağı kuşkusuzdur. 2’inci el araç alınırken araçta yalnızca motor kilometresine bakılarak karar verilmediği, aracın kaza geçirip geçirmediği gibi diğer konular da belirleyicidir. Bu sebeple mahkemece otomobil sektöründen yeni bir bilirkişi seçilmek suretiyle aracın değer kaybının tarafsız kriterler gözetilerek belirlenip, alınacak rapora itirazlar karşılanıp, gerektiğinde çelişki durumunda yeni bir rapor alınmalı ve hasıl olacak sonuca uygun karar verilmelidir" gerekçesine dayanarak kararı bozuldu.

Asliye Ticaret Mahkemesi 10 Ekim 2019 tarihli kararı ile değer kaybına ilişkin istek bakımından ise önceki gerekçe aynen tekrarlanmak suretiyle direnme kararı verdi ve direnme kararı kanuni süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edildi.

"ARAÇTA YAPILAN MOTOR DEĞİŞİKLİĞİ DEĞER KAYBINA NEDEN OLACAK"

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, "Davacı tarafından bakımının yapılması için davalı şirkete teslim edilen araçta motor değişikliği sebebiyle oluştuğu iddia edilen zararın tespiti bakımından hükmün dayanağı bilirkişi raporları alınmış ise de; raporu düzenleyen bilirkişi heyeti işin tekniği konusunda uzman olmamasının yanında, raporda yapılan dava konusu araçta iki sene boyunca kullanılan motorun sıfır km yeni motor takılarak değiştirilmesinin herhangi bir değer kaybına sebep olmayacağına yönelik tespit de doğru olmamıştır. Zira araçta yapılan motor değişikliğinin değer yükselişine değil değer kaybına sebep olacağı, aracın değerinde kısmen de olsa azalma ve motor değişikliği sonucu ikinci el olan araç ile sıfır km yeni bir araç arasında fark olacağı kuşkusuzdur.

Bu durumda mahkemece; HMK'nın 266’ıncı ve devamındaki madde hükümleri gereğince otomobil sektöründe uzman yeni bir bilirkişi seçilerek gerekçeli ve denetime uygun rapor alınıp davacının talep ettiği değer kaybı zararı, aracın tamir tarihi itibar ile hasarsız durumda ikinci el değerinin serbest piyasa koşullarına göre tespit edilmesi ve tamirden sonra aracın yaşı, hasar miktarı ve hasarlı kısımların özelliği dikkate alınarak serbest piyasa koşullarında ikinci el araç değerinde ne kadarlık düşüş olacağının tarafsız kriterlerle tespit edilmesi suretiyle hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir" diyerek yerel mahkemece verilen direnme kararını bozdu. Alınan söz konusu karar mağduriyet yaşayan sürücüler için çok önemli olduğu aşikâr.