Sektörel

Arap sermayesi Türkiye'de yatırım yapacak!

ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, iş dünyasının referandum sürecinin sona ermesiyle rahat bir nefes aldığını belirtti. Atalay, yabancı yatırımcıların Türkiye’den gayrimenkul alma sürecine gireceğini söyledi.

Kampanyalara ve sektöre verilen desteklere rağmen yine de beklemede kalan yatırımların tekrar harekete geçeceğini kaydeden Atalay, “Referandum süreci yabancı yatırımcılar tarafından da çok yakın takip ediliyordu, şimdi yerli yatırımcının yanı sıra beklemede kalmayı tercih eden yabancı yatırımcının da harekete geçeceğini ve yatırımların hızlanacağını öngörüyoruz. 


2016 yılında beklenmeyen olumsuzlukların yaşanmasıyla tedirginlik ve endişeye sürüklenen iş dünyasının referandum sürecinin sona ermesiyle rahat bir nefes aldığını söyleyen ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, bundan sonraki süreçte bekletilen ve ertelenen yatırımlar için düğmeye basılacağını söyledi. 


Özellikle Ortadoğu ve Körfez ülkeleri başta olmak üzere; yabancı yatırımcıların Türkiye’den gayrimenkul alma sürecine gireceğini ifade eden Atalay, “Referandum sonuçları piyasaları rahatlatacak. Piyasaların, özellikle gayrimenkul piyasalarının en ürkek davrandığı durumlar belirsizlik durumlarıdır. Referandum sonucu ne olursa olsun belirsizlik ortadan kalktığı için piyasaların son dönemde almış olduğu tedirginlik ve kararları erteleme eğilimi son bulacak. 


Nüfus artışı ve göç, iç talebi canlı tutuyor Gayrimenkul, insanların en temel ihtiyaçlarından biri. Ülkemizdeki yüzde 1,5’lik nüfus artışı ve yüzde 3’lere varan köyden kente göçün etkisi ile daimi bir gayrimenkul talebi bulunuyor. Son dönemde ürkek hareket ederek referandum sonrasını bekleme eğiliminde olan bu ertelenmiş talebin piyasaları canlandırabileceğini söyleyebiliriz. Yabancı yatırımcı için de benzer durum söz konusu.


Türkiye’de yaşanan olağanüstü gelişmelerden sonra yerli ve yabancı yatırımcıların ’bekle gör’ politikası izlediği bir dönem oldu. Yatırım yapmak isteyen ancak bu yatırımları referandumdan sonraya öteleyen firmaların sayısı hiç de az değil. Faizlerdeki düşüş trendinin devam etmesi, ekonomideki belirsizliklerin ortadan kalkması 2017’nin ikinci çeyreğinde ekonomide bahar havası getirecektir. Kısacası ekonomimiz ve sektörümüz için de hareketliliğin ve yatırımların artacağı bir döneme giriyoruz” diye konuştu.


İrili ufaklı yeni projeler start alacak 

Yabancı finans kurumlarının Hazine’nin ihraç ettiği finansal araçlara olan ilgisi; ‘yabancılar Türkiye’ye uzak duruyor’ algısı oluşsa da diğer taraftan uzun vadede çok sayıda fırsatın da olduğunu düşünen yabancılar var. Özellikle Katar ve Suudi Arabistan bizim stratejik ortaklarımız, bu ülkeler Türkiye’de her zaman yatırım yapıyor. İnşaatta da durum benzer. Referandum sonuçlarının ekonomide istikrarın garantisi olacağına inanıyorum. Yapısal reformların önü açılacak. Finans sektörü güçlenecek. İrili ufaklı projeler start alacak, bürokratik tıkanıklığın açılmasıyla beraber yatırımların önü açılacak. 


Kampanyalara ve desteklere rağmen yine de beklemede kalan yatırımların tekrar harekete geçeceğini kaydeden Atalay, “Referandum süreci yabancı yatırımcılar tarafından da çok yakın takip ediliyordu, şimdi beklemede kalmayı tercih eden yabancı yatırımcının da harekete geçeceğini öngörüyoruz.


Konut sertifikası yabancıların konutlarını alıp satmaya olanak veriyor 

Vergi indirimleri ve teşviklerle ekonomi destekleniyor. Kritik konu yabancı yatırımcıların Türkiye’ye tekrar nasıl çekileceği… Doğru politikalarla başta Suudi Arabistan ve Katar olmak üzere Körfez ülkeleri ve Arap dünyasından ciddi yatırım geleceğini düşünüyorum. Sektörde orta vadede Araplar’ın 120 milyar dolar civarında yatırım yapacağı beklentisi hakim. Avrupa ve ABD ekonomisini ayakta tutan Arap sermayesinin bir bölümünün Türkiye’ye akacağını düşünüyorum” diye konuştu. 


Konut sertifikası konusunun da sektöre hareket getireceğini hatırlatan ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, bir süre sonra İstanbul’un ve Türkiye'nin değişik bölgelerinden inşaat projelerinin Borsa’da alınıp satılıyor olacağını söyledi. Bu sistemle Körfez ülkelerinden Balkanlar’a kadar konut projelerinin alınıp satılabilir olmasının hedeflendiğini ve bu amaçla bu bölgelerdeki inşaat şirketleriyle görüşmelerin yapılmaya başlandığını sözlerine ekledi.