Sektörel

Araplara konut satışında satış ofislerinin dramı!

Konut sektörünün önde gelen şirketlerini ziyaretlere devam ediyorum. Şirketlere Araplara konut satışı ile ilgili bilgiler verip derneğin misyonunu ve projelerini anlatıyorum. Şirketlerden derneği “emlakçı” gibi algılayanlar da çıkıyor


Konut sektörünün önde gelen şirketlerini ziyaretlere devam ediyorum. Şirketlere Araplara konut satışı ile ilgili bilgiler verip derneğin misyonunu ve projelerini anlatıyorum. Şirketlerden derneği “emlakçı” gibi algılayanlar da çıkıyor. Hemen konutlarımızı satın size yüzde verelim diyenler de çıkıyor. Ancak büyük şirketler genelde derneğin misyonunun farkında…


Konut şirketlerinde Arap ülkelerinde hazır olan alıcıları kapmak için bir telaş bir yarış var. Bunun için değişik yöntemlerle çalışılıyor. Aracılar, yatırım acentaları, yabancı emlak acentaları, Araplarla ilişkisi olan yerli bireylerin faaliyetleri var. Satış ofislerine günde birkaç farklı aracı müracaat ediyor. Ama satış ofislerinin problemleri başka.

Satış ofisindeki yetkililer, güler yüzleri, satış bilgileri ve misafir ağırlama yeteneklerini kullanarak satışlar yapıyorlar. Problem satış sonrasında başlıyor. Satış ofisindekiler, Araplara konut satarken sadece kendi projelerini değil, Türkiye’yi, İstanbul’u ve projenin bulunduğu semtleri de anlatıyorlar. Hoş bir tablo çiziyorlar. Konut satıldıktan sonra sıra oturma izni, tapu almaya gelince satış ofisindeki yetkilerin yüzleri kızarmaya başlıyor. Çünkü hoş bir tablo çizerek sattıkları konutları alan Araplara aynı hızda oturma izni alamıyorlar. Oturma izni için Internet üzerinden müracaat edildiğinde 3-4 ay sonraya randevu veriliyor. Askeri bölge izni almak için ise 45 gün süre gerekiyor. Aynı projenin olduğu bölgeden her seferinde yapılan müracaat ortalama 45 gün bekliyor… Tapu Kadastro dairesine müracatta ayrı bir süre geçiyor. Sonuçta satış ofisleri müşteriye konutu biz sattık, siz gidin izninizi, tapunuzu nasıl alırsanız alın diyemez…


Satış ofisleri, aracı acentalardan da şikayetçi. Birkaç gün önce büyük bir konut şirketinin satış ofisini ziyaret ettik. Satış müdürü “Kendilerinin satıp kapora aldığı bir müşteriyle sonradan tanışan bir ancenta, bizden istediği yüksek komisyonu alamayınca satışı iptal ettirdi” diyor… Acenta yetkilisi, sizin projenizin nitelikli olması bizi ilgilendirmez, bize falan şirket daha çok yüzde veriyor” demiş… Aracı acentaları buradan uyarıyorum. İşinizi iyi yapmazsanız, Arapları bitmeyecek projelere yönlendirirseniz, sizi kara listeye alır tüm Arap dünyasına, elçiliklere, ticaret odalarına ve diğer kurumlara duyururuz. Satış yapılan bir müşteriyi araya girip, daha çok komisyon almak için ayartmayınız…

Satış ofislerinin başı taksicilerle de dertte. Taksiciler, satış ofisini neden ilgilendirir demeyiniz. Konut satılan yabancılar ile satış ofislerinin çalışanları arasında bir dostluk ilişkisi gelişiyor. Özellikle Araplar duygusal insanlardır. Güvendikleri kişilere tam güvenirler. Satış ofisindeki yetkilileri, Türkiye’deki danışmanı gibi görürler. Bu nedenle yaşadıkları olumsuzlukların çözümünü satış ofislerinden talep ederler. Özellikle Taksim, Sultanahmet çevresinde taksiciler Araplara yanlış yapıyorlar. Taksicileri de buradan uyarıyorum. Yanlış yapanların plakalarını da kara listeye alacağız, kamunun ilgili birimlerine ileteceğiz…


Arap Ülkeleri ve Türk Cumhuriyetleri Derneği olarak görevimiz, Türkiye’de gayrimenkul sektörüne yatırım yapan Arapların ve Türk Cumhuriyetleri vatandaşlarının haklarını korumak, danışmanlık hizmeti vermektir. Çok yakında öncelikle Körfez ülkeleri ve diğer Arap ülkelerinin gazete ve TV’lerinde röportajlarımız çıkacak. Derneğimizin avukatları bu konuda Araplara gereken hukuki desteği verecektir.


Türkiye’nin yabancılara konut satma potansiyeline zarar verecek olan her şirket ve her şahıs karşısında derneğimizi bulacaktır. 


Saygılarımla,

Abdullah Çiftçi

www.abdullahciftci.com