Sektörel

Arazi değerlemeleri için değerleme şirketlerine başvurulmuyor!

Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, kentsel dönüşümde arazi değerlemeleri yapılırken gayrimenkul değerleme şirketlerine hiç başvurulmadığını vurguladı

2B arazilerinin değerlemelerinde gayrimenkul değerleme şirketlerine hiç başvurulmadığını belirten Eva Gayrimenkul Değerleme Danışmanlık Genel Müdürü Cansel Turgut Yazıcı, bunun kamu vicdanını rahatsız ettiğini söyledi. 2B arazilerinde değerlendirmenin Milli Emlak ve diğer TOKİ şirketleri tarafından yapıldığını belirten Yazıcı, "Değerleme şirketleri ise hiçbir şey yapmadı. Değeri kim taktir etti, bilmiyoruz" dedi. Bu durumu Türkiye'nin bir ayıbı olarak yorumlayan Yazıcı, "Böyle bir lisanlı ve SPK'lı sistem dururken, 2 bin tane lisanlı uzman varken, 2B arazilerini kimin değerlediği belli değil" diye konuştu.


Tarafsız ve lisanslı uzmanlarca yapılsaydı, daha şeffaf olacaktı


Yazıcı, "TOKİ'nin Gayrimenkul Ekspertiz adlı değerleme şirketi var. Muhtemelen bütün işleri ona yaptıracaklar diye bekliyorum. Şu anda biz bir tane değerleme yapıyorsak TOKİ 30 değerleme yapıyor" diye konuştu. 2B arazilerinde özellikle özel değerleme şirketlerine başvurulması halinde kamu vicdanı açısından daha doğru bir iş yapılmış olacağını dile getiren Yazıcı şunları söyledi: "Tarafsız ve lisanslı uzmanlar tarafından yapılmış bir çalışma daha şeffaf olacaktı ve bugün değerin yüzde 70'inin ödenmesini değil,  ekspertiz değerinin belli bir rakamının ödenmesi konuşulurdu. Türkiye'de böyle bir sektör var ve bizim de rolümüz olmalıydı. Ancak değerlemeciler bu işte yeterince kullanılmadı."


Kentsel dönüşüm yanlış anlaşıldı Fikirtepe'de sıkıntı getirecek


Türkiye'de kentsel dönüşümün yanlış anlaşıldığını ve beraberinde çok büyük bir rant kavgası getirdiğini dile getiren Yazıcı, rant kavgasının bu şekilde devam etmesi halinde şehirlerin kentsel bir harabeye dönüşeceğini iddia etti. Böyle devam edilirse Fikirtepe, Sulukule, Fener -Balat örneğinde olduğu gibi  sürecin büyük sıkıntı getireceğini ileri süren Yazıcı, farklı modeller geliştirilmesi gerektiğini önerdi. Bazı bölgelerde yapılarda iyileştirilme, bazı bölgelerde siluetin düzeltilmesi gerektiğini aktaran Yazıcı, "Ancak yanlış anlaşmalar devam ediyor. Fikirtepe'de evi olan, yeni yapılacak konutun   metrekaresinin 5-6 bin TL'ye satılacağını düşünüyor. Niye insanlar yanında gece kondu olan ve 20 yıl inşaat sürecek bir yerden 5 bin TL verip ev alsın" dedi. Müteahhitlerin bölgeden metrekare için bekledikleri 7-8 bin TL'lik rakamları ise hayal olarak yorumlayan Yazıcı, "O hayal ettikleri fiyattan satmaları hiç kolay değil. Bu konutlar ancak 3 bin ile 3 bin 500 TL'ye satılır. Dolayısıyla ancak TOKİ tarafından yapılan projeler başarılı olacak" dedi. Yazıcı, Batı Ataşehir'de dahi metrekare fiyatlarının 4 bin 500 TL'ler seviyesinde olduğunu vurguladı. 


KDV düzenlemesi kayıtdışı varken işsizliği artırır


Konut piyasasını da değerlendiren Cansel Turgut Yazıcı, arz ve talep arasındaki farkın açıldığını söyledi. Yazıcı, özellikle faizlerin yüksek olmasının konutlara olan talebi frenlediğini söyledi. Kışın sert geçmesi ve KDV oranlarında planlanan kademeli artışın tüketicileri bekleme durumuna aldığını söyleyen Yazıcı şu değerlendirmeyi yaptı: "Yaz durağan bir dönem, bir de ramazan bayramı denk gelince yılın ilk 2 dönemi gayrimenkul sektörü için iyi geçmedi. Umutlar son çeyreğe kaldı. Ancak KDV artışı hayata geçerse konut sektörü 3-4 yıl toparlanabilir. Bu, 300 bin kişinin işsiz kalmasına yol açabilir. Çünkü ekonomide ciddi bir durgunluğa neden olacak. Bu uygulama ancak tüm inşaat sektörü kayıt altına alındığında olabilir." 


Ulaşılabilir olmayan AVM'ler çok zor günler geçirecek


Türkiye genelindeki AVM sayısının 270'i bulduğunu kaydeden Cansel Turgut Yazıcı, ancak yılsonuna kadar bu sayının korunmasının zor olabileceğini dile getirdi. Yazıcı birçok AVM'nin kapanmak üzere olduğunu iddia etti. AVM'lerde doğru yatırım yapmayanların büyük zorluk yaşayacağını dile getiren Yazıcı, "AVM yatırımcıları birtakım danışmanlara güvenerek işe giriyorlar. Bunun yerine birden fazla danışmanla çalışıp detaylı bilgi almalarını öneriyoruz. Ayrıca AVM'lerin ulaşılabilir olması da son derece önemli" diye konuştu. Teması olmayan bir AVM'nin de artık ayakta kalmasının çok mümkün olmadığını ifade eden Yazıcı, "Kanyon yemek üzerine odaklanmış,  Forum İstanbul akvaryum, eğence alanları ve büyüklüğü ile ilgi çekiyor. Bir de İstinye Park, Palladium ve İstinye Park gibi alışveriş ağırlıklı AVM'ler var. Levent-Zincirlikuyu hattındaki AVM'ler oturdu, burada bir sorun beklemiyoruz. Beylikdüzü bölgesinde ise yeni büyük AVM'lerin devreye girmesiyle taşlar yerine oturacak" diye konuştu. İstanbul'da ayrıca otopark katlarının dolu olmasının olumsuz bir imaj yarattığını belirten Turgut, "Tüketici rahat park etmeyi ve park alanına rahat ulaşmayı istiyor. Anadolu'da ise insanlar kapalı otoparka girmek istemiyor " değerlendirmesini yaptı. 

 

Şehir dışı ile merkezdeki konutlar arasında fiyat farkı kapanıyor


Konutta son 5 yılda daire metrekarelerinin küçüldüğünü dile getiren Yazıcı, "2003 yılında konutların ortalama metrekare büyüklüğü 161 metre iken, 2011 yılında 144 metrekareye düştü. Önümüzdeki yıllarda ise büyüklüklerin 125 metrekarelere düşmesini bekliyoruz. Ciddi tercih artık 110-125 metrekare arasında 3+1 ve 2+1 konutlarda. İkinci tercihler ise 75 metrekare civarında 2+1 ve 1+1'lerde" dedi. Şehrin dışı ile şehir içi arasındaki fiyat makasının çok daraldığına işaret eden Yazıcı, "Eskiden Bağdat Caddesi ile Batı Ataşehir arasındaki fiyat farkı 2 kat iken şimdi bu fark yüzde 50'lere düştü. Yani şehrin merkezi yerinde sayarken, şehir dışı değerlenmeye devam ediyor" yorumunu yaptı. "Özellikle çocuklu aileler şehrin dışındaki sitelere taşınmaya başladılar" diyen Yazıcı, "e- ticaret nasıl AVM'leri değiştiriyorsa, gelişen teknoloji ile sosyal medya da konutun şeklini değiştiriyor. Home ofis çalışan sayısı artıyor" dedi.

Dünya