30 / 01 / 2025

Art arda meydana gelen depremler sonrası Türkiye’nin diri fay haritası değişebilir!

Art arda meydana gelen depremler sonrası Türkiye’nin diri fay haritası değişebilir!

Karadeniz’de son aylarda yaşanan sarsıntılar, bölgedeki deprem tehlikesini gündeme getirirken,  Prof. Dr. Hasan Sözbilir yaptığı açıklamada elde edilen son veriler ışığında Türkiye’nin diri fay haritasının değişebileceğini dile getirdi.



Karadeniz’in doğusunda son dönemlerde yaşanan sarsıntılar, bölgenin depremselliği ve olası depremlerden sonra yaşanacak ikincil afetleri gündeme taşıdı.

Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Heyelan Uygulama Araştırma Merkezi, söz konusu bu depremlerin Doğu Karadeniz’de heyelan, taşkın ve kaya düşmesi gibi olaylarla etkisini belirlemek için çalışmalar yapıyor.

UZMANLAR ENDİŞELİ

Konu ile ilgili olarak paylaşılan detaylara göre merkezin yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Hakan Ersoy, Karadeniz’de son dönemlerde meydana gelen depremlere ilişkin açıklamalar yaptı. 

Rize’nin Hemşin ilçesinde 15 Kasım 2024 tarihinde 4,7 büyüklüğünde deprem yaşandığını hatırlatan Ersoy, kayıtlara geçmemiş ancak mevcut olan fayda böyle bir depremin yaşanmasının kendilerini endişelendirdiğini dile getirdi.

Art arda meydana gelen depremler sonrası Türkiye’nin diri fay haritası değişebilir!

DEPREMLERLE GELEN 2. TEHLİKE

Prof. Dr. Hakan Ersoy, konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada depremlerden sonra ikincil afetlerin akıllara geldiğini belirterek, “Özellikle ikincil afetler deyince, depremlerden sonra bizim aklımıza heyelanlar, kaya düşmeleri ve buna benzer afetler geliyor. Bunlarda bir artış var mı işte bunların üzerine çalışıyoruz.” diye konuştu.

Açıklamasında Trabzon’da 5 Ocak tarihinde 3,2, 9 Ocak tarihinde 3,4 büyüklüğünde meydana gelen depremlere de değinen Prof. Dr. Hakan  Ersoy, sözlerine şu şekilde devam etti: 

“Tekrarlı yükler bunlar. Yani sürekli siz farklı bir titreşimle etkilenebiliyorsunuz. Normal koşullarda biz biliyoruz ki heyelanların ve kaya düşmelerinin en önemli sebeplerinden bir tanesi gerek yapay, gerek doğal titreşimler ve bununla beraber yağış.

Şimdi son dönemlerde de özellikle Doğu Karadeniz Bölgesi’nde bunun olumsuz etkilerini yaşamaya başladık. Depremlerin etkisi kesinlikle heyelan ve kaya düşmesine sebep olur fakat Trabzon’da bu küçüklükte depremler, heyelana veya taşkına doğrudan sebep oluyor mu bunu geçen yıldan itibaren çalışmaya başladık, nihai sonuca ulaşmaya çalışacağız.”


“DEPREM ŞİDDETİ ZEMİNE GÖRE DEĞİŞİR” 

Prof. Dr. Hakan Ersoy açıklamasında  dolgu alanlarının depremin şiddetiyle bağlantısı hakkında da önemli bilgilendirmeler yaparak, “Deprem şiddeti zemine göre değişir. Büyüklük değişmiyor fakat şiddet elbette ki zeminin türüne göre değişiyor. Zemin büyütmesi diye de bir kavram var. Bu nedenle de bir kaya ortamında titreşimin etkisiyle, dolgu ortamdaki titreşimin etkisini birbirinden çok farklı hissederiz.” dedi.

Açıklamasında ayrıca Doğu Karadeniz’in illerinde yerleşimin önemli bir kısmının sahil kodunda olduğuna değinen Prof. Dr. Hakan Ersoy, şunları dile getirdi:

“Günümüzde baktığımız zaman neredeyse yerleşimin yarısını bu alçak kodlara, dolgu alanların üzerinde yapmaya başladık. Bu nedenle herhangi bir titreşimin etkisini belki geçmiş yıllarda yaşamayacakken günümüzde artık yaşayabilecek durumdayız. Çünkü deprem çoğu zaman dolgu alanlarını tabii ki kaya kütlelerinden çok daha fazla zemin büyütmesi sayesinde etkiliyor.”

Prof. Dr. Hakan Ersoy ayrıca olumsuz sonuçlar yaşamamak için yapısal önlemlerin çok önemli olduğuna işaret etti.

Art arda meydana gelen depremler sonrası Türkiye’nin diri fay haritası değişebilir!

TÜRKİYE’NİN FAY HARİTASI DEĞİŞEBİLİR

Dokuz Eylül Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir de son 125 senede yaşanan aletsel dönem depremlerine bakıldığında Doğu Karadeniz Bölgesi’nin diğer bölgelere oranla daha düşük bir deprem aktivitesine sahip olduğunun görüldüğünü dile getirdi.

Açıklamasında son dönemde elde edilen jeolojik ve jeomorfolojik verilere de dikkati çeken Hasan Sözbilir, şu değerlendirmeleri yaptı:

“Fakat özellikle Sinop ile Artvin arasındaki zon boyunca gerçekleştirilen son çalışmalarda, Doğu Karadeniz sahillerine yakın kesimlerde kayma hızı düşük ancak potansiyel diri fay sınıfında değerlendirilebilecek fayların varlığına dair jeolojik ve jeomorfolojik veriler elde edildi.

Ayrıca bunun yanında yine Samsun-Trabzon arasındaki bölgede Karadeniz içinde yapılan deniz jeolojisi ve jeofiziği çalışmalarında da denizaltında deprem üretme potansiyeli olan diri fayların varlığı saptanmış bulunmaktadır.

Bu kapsamda yenilenmekte olan Türkiye diri fay haritasında bu faylar işlendiğinde Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki şehirlerimizin de deprem tehlike seviyesinin değişmesi bekleniyor.”

DEPREMİN ARDINDAN İKİNCİL FELAKET OLASILIĞI

Prof. Dr. Hasan Sözbilir ayrıca açıklamsında son aylarda Trabzon ve Rize’de meydana gelen depremlere ilişkin de “Bölgede meydana gelen 3-4 büyüklüğü civarındaki küçük ölçekli depremler yıkıcı nitelikte bir özelliğe sahip olmamalarına rağmen, ikincil afetlere sebep olabiliyor.

Bu sebeple bölgede ikincil afet yerlerinin önceden belirlenmesi ve bu tür afetlerin önlenmesine yönelik çalışmalara hız verilmesi gerektiğini düşünüyorum.” diye konuştu.

 

İBB, son iki günde toplam 370 milyon TL'lik arsayı satışa çıkardı!

Başkent'in yeni simgesi Yeşilbayır Çankaya Evleri'nde hemen teslim fırsatı! 

Dolar milyarderleri Dubai'ye akın etti! Gayrimenkul fiyatları bir ayda yüzde 36 arttı!


Geri Dön