Aşçıoğlu'ndan İstanbul'a yeni projeler geliyor!
Yaşar Aşçıoğlu Türkiye’nin ilk rezidansını yaptı. Rahmi Koç'a bile ev sattı. Yurtdışına konut markası ihraç eden ilk müteahhit oldu. Aşçıoğlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Yaşar Aşçıoğlu’nun hedefinde şimdi Avrupa metropollerinde Selenium markalı konutlar yapmak var...
YAŞAR Aşçıoğlu, bugün Türkiye’nin önde gelen konut müteahhitlerinden biri. Sahibi olduğu Aşçıoğlu inşaat ise, ilk markalı konutu üreten ve ilk kez yurtdışına ihraç eden bir şirket. Aşçıoğlu için bugün bu tanımları arkasında 50 yıllık bir geçmiş olduğu için kullanıyoruz. Henüz çocuk yaşlarda babasına ait şantiyelerde çalışmaya başlamış. Hem amelelik, hem çavuşluk hem de patronluk yapmış. Bu tecrübenin sonunda “Laz müteahhit”likten markalı konut müteahhitliğine terfi etmiş. Türkiye’nin ilk rezidansını 2002 yılında Selenium markasıyla yapmış. Bu tarihten bu yana Selenium markasıyla konut yapıyor.
Trabzon'un Of ilçesinde doğan Aşçıoğlu’nun ilginç bir hikayesi var. Ailesi 1960’h yıllarda önce Sakarya Akyazı’ya gelmiş. Önce baba Selahattin Aşçıoğlu İstanbul Mecidiyeköy’de inşaat işine girmiş. Yaşar Aşçıoğlu da çocuk yaşta bu inşaatlarda çalışmaya başlamış, ilk işi kalıplardan çivi söküp, düzeltmekmiş. Babasının inşaatlarında yevmiyeci olarak çalışmış, hiç müteahhit çocuğu gibi büyütülmemiş. Yaşar Aşçıoğlu iki oğlunu da yanma alarak sorularımızı cevapladı...
Aşçıoğlu İnşaat'ın hikayesi nasıl başladı?
Trabzon’un Of ilçesindeniz. O dönemler Of da çay da yok, geçim zor. Dedem, babam ve amcamlar yaz aylarında Samsun ve Bafra’da tuğla işiyle uğraşıyor. Bir önceki neslin tamamı neredeyse Rus harbinde vefat etmiş. Benim dedemin yaşı küçük olduğu için Rus harbine katılmamış. Aileden tek erkek o kalmış. 1950’li yıllarda sülalemizin bir kısmı Çarşamba’ya taşınmış. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın da hocası olan Ihsan Efendi ile akrabayız. Benim büyükannem onun halası. Ihsan Efendi’nin ikna etmesi ile ailemiz Sakarya Akyazı’ya gelmiş. Burada yine bildikleri işi yapmış. Dedem, babam ve amcalarım tuğlacılıkla işe başlıyor. Babam Selahattin Aşçıoğlu, aşırı çalışkan biri. Bir taraftan tuğlacılıkla uğraşırken bir taraftan da nakliye işine giriyor. Kereste ticareti yapmaya başlıyor.
İnşaat işine nasıl giriyor?
Bizim gibi Oflu olan İbrahim Akyazıcı Akyazı'da bir okulun müdürü. Babam fırsat buldukça kırtasiye ürünleri alıp okula hediye ederken dostlukları artıyor. İbrahim Hoca emekliliğinin yaklaştığını, İstanbul’da inşaat işine girmek istediğini söylüyor. Babama ortak yapalım teklifinde bulunuyor. Babam da kabul ediyor. İstanbul Mecidiyeköy’e gelerek konut yapmaya başlıyorlar. Yıl 1967. Biz 1970’te İstanbul’a geldik. Birkaç inşaat yaptıktan sonra İbrahim Hoca ile ayrılır.
Sizin inşaat ile tanışmanız ne zaman?
Ben 11 yaşından beri çalışıyorum. Okumayı değil, çalışmayı sevdim. İlkokul mezunuyum, ilkokulu Mecidiyeköy’de bitirdim. 1977’de askere gittim, 1980 ihtilali öncesi döndüm. Babam çok çalışkandı. Ama artık hayatım yaşamak istiyordu. Annem ise çok azimli bir kadındı. Bugün dünyada olsa çok başarılı bir iş kadını olurdu. Babamdan da başarılı olurdu. Ben de çalışkan bir çocuktum, işleri bana bırakmaya başladı. Abim yaşamayı, ben çalışmayı severdim. Müteahhit çocuğu gibi büyümedim. Askerden gelir gelmez apar topar evlendirdiler. Iş burada, kasa burada dediler işleri bana yıktılar. Peşinden üç çocuk yaptık. 1980 yılında doğrudan kaptan köşküne oturdum. Babam da hayatını yaşadı, inşaatta amale, çavuş, mimar,mühendis, satış müdürü, kalfa aklınıza ne geliyorsa yaptım.
Rüştünüzü ispatladığınız ilk inşaat hangisiydi?
ilk olarak Mecidiyeköy’de Aşçıoğlu Apartmanı’nı yaptım. Ama babam denetliyordu. Bina halen duruyor. Orada bir dairemiz var. O dönemin nadir otoparklı binalarından biridir. O dönem için lüks idi. Beş katlı iki blok, her katta iki daire. Son kat dubleks. 25 dairesi var. Sonra Nişantaşı’nda babamla ortak işler yaptık. 1984 yılında kriz oldu. Kriz döneminde inşaat durunca araba aldım sattım.
1988’de babamla ayrıldık. Yalnız iş yapmak istiyorum dedim. O da izin verdi. Bana 500 bin dolar da sermaye verdi. Sonrasında villa, Kadıköy’de çarşı, Boğaz’da bina, fabrikalar yaptım. Yapı anlayışı, teknoloji değişti. Ama her dönem dikkat ettiğim bir şey vardır. Biz herkese daire vermeyiz. Aynı kültürdeki insanlar aynı çatı altında olsun isterdik.
Selenium ismi nereden geldi?
2001 krizinde Fulya’daki binayı aldık. İstanbul’da henüz yüksek bina yok. Bir burası, Şişli Plaza ve Metrocity. 2001 krizinde üç yüksek binanın üçü de durdu. Şişli Plaza’yı Yapı Merkezi bize devretmek istedi. Metrocity, Polat ve biz varız. İlk rezidansı biz yaptık. O dönemde bu işin markalı yapılmasına karar verdik. İsim aramaya başladık. Profesyonel bir firmaya verdik. Birçok isim önerdiler. 34 numaralı kimyasal atom elementinin adı Selenium. Bu adı koyduk. Rezidans duayeni olarak anılmaya başladık. 80’li yıllarda da en kaliteli binaîarı biz yapardık, bugün de kaliteli bina yapıyoruz. Gidin yaptığımız inşaatlara bakın, kapısı, penceresi halen bizim yaptığımız haliyle duruyordur. Misyon olarak hayattaki hedefim hep, yaptığım işin en iyisi ve konforlusunu yapmak olmuştur. Örnek olmak isterim. Benden önce rezidans yoktu ki.
Kaç adet Selenium projesi oldu?
Selenium markasıyla şu ana kadar dokuz proje yaptık. Bunlar arasında apartman yok. Rezidans ağırlıklı konutlar. Selenium markasıyla ilk rezidansı Fulya’da inşa ettik. Bu projeler arasında Selenium City, Selenium Panorama, Selenium Twins yer alıyor. Ardından Ataköy’de gayrimenkul geliştirmeye başladık. Burada 349 birimden oluşan Selenium Ataköy’ü bitirdik, 396 birimden oluşan Selenium Retro’yu teslim etmeye başladık ve 356 birimden oluşan Selenium Retro 9’u inşa etmeye devam ediyoruz.
Yurtdışında kendi markasıyla iş yapan ilk konut firmasısınız...
Bugün olmamız gereken yerde değiliz. Daire sayısını hatırlamıyorum, met-rekereyi de bilmiyorum. Arzum ülkem için dünya markası olmak. Bu konuda ilk adımı atan firmayız. Dubai’ye marka ihraç ettik. 2015 yılında Dubai merkezli Deyaar Group ile işbirliğine gittik. Selenium markasıyla konut, otel, çarşı yapıyoruz. İnşaatı biz yapmıyoruz. Biz Selenium’u ihraç ettik. Bizim standartlarımızı uygulayıp işletecekler. Biz satışını üstleneceğiz. 500 bin metrekarelik bir proje. Bu işbirliği Türkiye’de de devam edecek. Görüşmelerimiz devam ediyor. Bizimle Türkiye’ye gelmek istiyorlar. Konut projesi olacak ama yer belli değil. İstanbul’da yapacağız. Avrupa’da Londra, Barselona gibi Avrupa şehirlerinde de birlikte hareket etmek istiyoruz.
Ali Sami Yen Stadyumu ve Likör Fabrikası arsalarını alan konsorsiyumdaydınız, neden çıktınız?
Ali Sami Yen arazisi ve Likör Fabrikası arsasında karlı bir alışveriş oldu. Sonuçta koleksiyoner değilim. Toptan satış yaptık diyelim. Projeleri geliştirdik, ruhsatını aldık ve Torunlar’a sattık. Bizim açımızdan karlı bir alışveriş oldu.
Şu anda hangi projeleriniz devam ediyor?
Ataköy’de üç projemiz var. 1100 bağımsız bölüm var. Selenium Ataköy 340 birimden oluşuyor; tamamlandı. Selenium Retro’yu bir ay sonra teslim edeceğiz. Ofis ve konuttan oluşuyor. Üçüncü projeye yeni başladık. O da ofis ve konut olacak. E-5 Merter’de Tamek arsasında bir proje geliştiriyoruz. Oranın imar ile ilgili işlemleri var. Bürokratik işlemler ne zaman tamamlanırsa başlayacağız. Bu arsa için proje netleşmedi. Ama hastane veya ofis projesi olacak gibi. Ya da üniversite... Arsanın tabela değeri çok yüksek. 14 dönümlük bir arazi. Sarıyer maden bölgesinde bir arazimiz var. Villa projesi olacak. Maslak bölgesinde görüştüğümüz bir yer var; kentsel dönüşüm. Giz Plaza’nm arkasında. İş merkezi ve ofis düşünüyoruz. Beykoz'da. Fulya’da bir yer var. Prensipte anlaştık, el sıkıştık.
Bu projelerin ne kadarlık bir yatırım hacmi var?
Merter’de 110 milyon dolarlık bir proje olacak. Ama hastane, üniversite, ofise göre rakam değişir. Beykoz 575 dönümlük bir alan. Fiyat yorumu yapmak zor. Karşımızda bir aile şirketi var. Özel o zaman. Ataköy 345 milyon dolar. Sarıyer 15 milyon dolar. Projelerin toplamı milyar doları geçer.
Kentsel dönüşümde var mısınız?
Merkezi bölgelerde ilgilendiğimiz yerler var. Kentsel dönüşümle ilgileniyoruz. Ama yol alamıyoruz. İnsanların taleplerinden dolayı ilgilenemiyoruz. 45 dönümlük bir proje var ama neresi söyleyemiyoruz. Duyulduğu an fiyatlar artıyor.
Bağdat Caddesi’nde dönüşüm mü yapacaksınız?
Biz Bağdat Caddesi’nde yokuz. Feneryolu girişinde bina yapan Aşçıoğlu, bizim uzaktan akrabamız. İsim benzerliği... Aramızda marka davası var. Aşçıoğlu tescilli bir marka. Önce Aşçıoğlu İnşaat idi, uyarımız sonrasında Aşçıoğlu Yapı yaptılar.
Konut dışında bir işiniz var mı?
Bodrum Gülsuyu sapağında benzin istasyonumuz var. Bodrum girişinde kendi arsamızda proje olacak. Benzin istasyonunun olduğu yeri havalimanı oteli yapacağız. Önce çarşı yapalım dedik, 2008 krizi oldu. İyi ki başlamamışız. Şu anda Bodrum’la ilgilenmiyoruz. Orada arz fazlası var. Orta segmentteki yabancılara Bodrum pahalı geliyor. Tesis yönetim şirketimiz var. Dışarıdan da işler alıyor. Rezidanslara hizmet veriyor. Ofis, AVM, konut sitesi, çarşı gibi yerlerin yönetimini yapıyoruz. Dijital pazarlamada bir şirkete ortak olduk. Spesifik konularda uygulamalar yapıyor. Proje geliştiriyor. Şirket Levent’te. Şirkette beş kişi var. Teknokentlerden birine geçeriz. Dijital tarafı önemsiyoruz.
Anayasa değil, babayasa!
Yaşar Aşçıoğlu'nun üç çocuğu var. Üçü de şirkette görev almaya başlamış. İrfan Aşçıoğlu en büyüğü. İnşaat ve yeni projelere bakıyor. İş geliştirme de onda. Cenk Aşçıoğlu yurtdışı, satış, reklam pazarlamadan sorumlu. Tuğçe Hanım ise iç mimar. O şu anda yeni anne ve çocuk bakıyor. Yaşar Aşçıoğlu, Aşçıoğlu İnşaat'ın Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütüyor. İrfan ve Cenk Aşçıoğlu ise eşit başkanvekilliği yapıyorlar. Yaşar Aşçıoğlu, "Başkan benim. Diğer herkes kurullarda görevli. Ben ne dersem o. Bizde babayasa var” diyor.
Para