Sektörel

Aslı Ceylan Öner: Tarihi yapılar kent ekonomisini besliyor!

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aslı Ceylan Öner, tarihi yapıların insanlığın dünyadaki en büyük ayak izlerini oluşturduğunu belirtti.

İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aslı Ceylan Öner, tarihi yapıların insanlığın dünyadaki en büyük ayak izlerini oluşturduğunu belirtti.


Tarihi yapıların onarımı kültür çekim gücü oluşturuyor ve kent ekonomisini besliyor. Kültürel mirasın yeniden kazandırılması çalışmaları kapsamında Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, İzmir'de 2016 yılında 22 tarihi yapıya destek sağlandı. Ödemiş, Konak, Foça, Bergama, Bayraklı, Tire'de 9 yapı için 460 milyon lira uygulama yardımı ödenmesi öngörülürken, 13 yapının da yüzde 60'ı için 247 milyon 201 bin liralık proje yardımı yapıldı. 


Yapıların kente kazandırılmasını değerlendiren İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Mimarlık Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Aslı Ceylan Öner, tarihi yapıların insanlığın dünyadaki en büyük ayak izlerini oluşturduğunu belirtti. 


Kolektif bellek 

Yrd. Doç. Dr. Öner, "Mimaride yeniyle eskiyi birbirinin karşıtı olarak değil yandaşı olarak görmek önemli bir unsur. İkisinin birbirine referans vererek var olması hem kolektif belleği güçlendirir hem de mimari anlamda ortaya zengin bir kültür çıkarır. Bu zengin mimari kültür de kent insanının kazancıdır" dedi. 


Tarihi yapılar ekonomiyi güçlendirir

Tarihi yapıların restore edilerek yeniden kent kültürüne kazandırılmasının kolektif belliğin korunmasında en büyük etmen olduğunu aktaran Yrd. Doç. Dr. Aslı Ceylan Öner, şunları söyledi: 

"Mimari binalar ve mekânlar bu sosyal ilişkilerden beslenir. Kente has bir yapısal çevre kültürü oluşur. Bu bağlamda aslında oluşan kent ve kent insanı arasında otantik bir bağdır. Son zamanlarda küreselleşme ile de bağlantılı olarak kent insanları hayatını çok hızlı yaşıyor ve çabuk tüketebiliyor. Ancak otantik değerler her zaman turizmin odak noktasıdır. Bu anlamda tarihi yapıların restore edilerek korunması daha çok insanı kente çeker. Bu da kent ekonomisine katkı demektir. Tarihi yapıların restore edilip yaşatılması kente bir çekim oluşturacak ve ekonomiyi besleyecektir." 


Yenigün