Kıvanç Oktay: Beni kimse iflas ettiremez
Her borcunu ödeyebilecek güçte olduğunu belirten Kıvanç Oktay, “Ödeyemeyeceğim borca girmem” diyor.
46 yıllık geçmişe sahip Lidya Yapı'nın Yönetim Kurulu Başkanı Kıvanç Oktay ile dava sürecini konuştuk. Okty, “Beni kimse iflas ettiremez” diyor.
- Nedir problem? Lidya Yapı zorda mı?
- Yok nereden çıkartıyorsunuz… Biz elindeki iş hacmi 350 milyon dolar olan bir şirketiz. Bizden istenilen rakam 650 bin dolar… Üstelik kesinleşmiş tek kuruş alacak yok
- Sorun neden kaynaklanıyor?
- Lidya Yapı olarak Taşdelen Eski Belediye Başkanı Hüseyin Avni Sipahi'nin babası Mahmut Nedim Sipahi ile 20 Eylül 2005'te 16 bin metrekarelik arsaya konut, çarşı ve isyeri yapımı için bir anlaşma imzaladık. Taşdelen'deki 136 konutluk Lidya Flats'i bitirdik. İskanları alındı. Kat mülkiyet tapularıyla birlikte 54'ü arsa sahiplerine olmak üzere, bizden ev almış olanlara teslimleri yaptık. Geçen yıl Aralık ayında ruhsatını alarak projenin ön kısmındaki çarşı ve otelin inşaatına başladık. 152 odalı otel ve çarşıdaki toplam ticari alanların toplamı 24 bin metrekare civarındaydı. Birkaç ay içinde 7 milyon TL harcayarak inşaatın hafriyat işlerini bitirdik. Temeli attık, 5000 m2 civari insaat imalatini gerceklestirdik. Bu sırada elimize bir yazı ulaştı. İSKİ tarafından gönderilen bu yazıda projenin yoğunluğunu çok fazla olduğu belirtiliyor ve inşaatın durdurulması isteniliyordu.Bu sirada imar durumuyla ilgili yasal bazi engellerin oldugunu ogrenerek insaati durdurduk. Bunu üzerine de biz inşaatı durdurduk. Sonra arsa sahipleriyle temasa geçtik. Defalarca ihtarname gönderdik. Bu inşaatın bu koşullar altında yapılamayacağını belirttik. Bir sonuç alamadık. Bu arada sitede yaşam başlayınca Sipahi ailesi kat karşılığı bizden aldığı konutlara yerleşti. Kalan konutları kiraya verdi.Insaatini durdurdugumuz Ticari kisim ile ilgili Projenin geciktigini iddia ederek geçtiğimiz günlerde de aleyhimize peşpeşe iki iflas davası açtılar.
- İcra takibi yapmadan mı?
- Hayır… Yasalardaki boşluklardan faydalanarak doğrudan iflas davası açtılar. Tabi Türkiye'deki yasalar ilginç… Biz duruşma gününe kadar iflas davasına itiraz etmemize ragmen durusma gununu beklemek zorundayiz.bile yapamıyoruz. Duruşma günü gideceğiz. Kendimizi savunacağız… İflasımıza gerek olmadığına karar verilecek…
- Borç ne kadar?
- Oncelikle sunu soyleyeyim; borc diye birsey yok. Çok güleceksiniz. İstenilen rakamın toplamı 650 bin dolar. Üstelik kesinleşmiş tek kuruş alacak yok. Lidya Yapı'nın elindeki taahhüt işlerini toplamı 350 milyon dolar. Avrupa'nın en büyük arıtma tesisini insaa ediyoruz ve açılışı gelecek ay yapılacak. KDV hariç 108 milyon euroluk yatırım. Yil icinde yaklasik 3 bin 500 kişi istihdam ediyoruz,milyonlarca lira vergi ve ssk oduyoruz. 650 bin doları mı ödeyemeyeceğiz? Ben devletle iş yapıyorum. Devletle iş yapmanız için muteber işadamı olmanız gerekir. Tek kuruş SSK, KDV ve diğer vergilerden kaynaklanan borcumuz yok.
Türkiye'de cari yasal mevzuat, tacirlerin iflas yoluyla takibine imkan vermekte. Ne yazık ki iflas yolu asıl amaç ve işlevinin dışına çıkılarak kötü niyetle bir baskı unsuru yaratmak ve ticari itibar ve saygınlığına zarar vermek adına bir nevi tehdit unsuru olarak kullanılmakta. Yani arsa sahipleri, kesinleşmemiş bir alacak takibi yapmak yerine doğrudan iflas davası açtı. Biz de buna hemen itiraz ettik. İlk açtığı 150 bin dolarlık bir alacaktan kaynaklanıyor. İflas yoluyla icra takibi diye dava açıldı.
Kıvanç Oktay
136 konutluk butik proje Lidya Flats'in iskanları alındı. Kat mülkiyet tapulu teslimleri hemen yapılıyor.
Kıvanç Oktay, “46 yıllık tarihimizde ödeyemeyeceğimiz hiçbir borca imza atmadık” diyor.