Asyalı yatırımcının gözü Türkiye'de!
Asyalı yatırımcılar gözünü Türkiye'ye dikti, Asyalı şirketler, 2016 yılı içerisinde 15 Türk şirketinin ya tamamını satın aldı ya da değişik oranlarda ortak oldu.
Türkiyeyi, Avrupa ve Orta Doğu pazarı için geçiş noktası olarak gören Asyalı yatırımcılar, son yıllarda birçok Türk şirketine yatırım yaptı. EY verilerine göre Çinden Hindistana, Japonyadan Malezyaya kadar birçok Asyalı yatırımcı, 2016 yılında 15 Türk şirketine ortak oldu ya da satın aldı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerinden derlediği bilgilere göre 2016 yılında Türkiye'ye yapılan uluslararası doğrudan yatırım tutarı 6 milyar 714 milyon dolar olurken, bunun 2 milyar 6 milyon doları Asya Bölgesinden geldi.
Aynı dönemde Asyalı birçok firma, Avrupa ve Orta Doğu pazarına kapı aralamak için Türk şirketleriyle masaya oturdu.
EY verilerine göre, 2016 yılında 15 Asyalı şirket, Türk şirketlerinin ya tamamını satın aldı ya da değişik oranlarda ortak oldu.
Bu dönemdeki satın almalar inşaattan sağlığa, bilişimden eğlenceye kadar birçok sektörde farklılık gösterirken, işlem değeri açıklananlar arasında en büyüğü Güney Koreli CJ CGV tarafından Nisan 2016da yüzde 100ü 689,2 milyon dolara satın alınan Mars Entertainment Group olarak kayıtlara geçti.
"Türkiye, başta Çin olmak üzere Uzak Doğulu firmaların hedefinde"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye Asya-Pasifik İş Konseyleri Koordinatör Başkanı Murat Kolbaşı, Uzak Doğulu yatırımcıların Türk şirketlerine olan ilgisi konusunda AA muhabirine yaptığı açıklamada, hem Dışişleri Bakanlığında hem de Ekonomi Bakanlığında çalışmalar olduğunu belirterek, "Özellikle Ekonomi Bakanlığımızın Çin Eylem Planı çerçevesinde Çine doğru olumlu bir motivasyon var" dedi.
Çin ile Türkiye arasında cumhurbaşkanı ve başbakan düzeyindeki ilişkilerde eskine göre artış olduğunu anımsatan Kolbaşı, eski İpek Yoluna bakıldığı zaman Türkiyenin bir geçiş noktası olduğunu ve lojistik anlamında önem taşıdığını dile getirdi.
Kolbaşı, hem liman işletmelerinde, hem de lojistikteki avantajından dolayı Türkiyenin başta Çin olmak üzere Uzak Doğulu firmaların hedefinde olduğunu ifade etti.
"Türkiyede üretim ABye vergisiz satış sağlıyor." diyen Kolbaşı, Çin menşeli ürünlerde gümrük vergileri yükseldiği için buradaki firmaların Türkiyeye gelip üretim yapmaya pozitif baktıklarına işaret ederek, "Çünkü Türkiyenin iç pazar dinamiği, üretimlerinin maliyetlerini kaldıracak kadar büyük. Tabii bu bazı sektörlerde değişiyor" ifadelerini kullandı.
Kolbaşı, DEİK bünyesindeki 19 ülkenin koordinatör başkanı olduğunu anımsatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Çin özelinde söylediklerim, 19 ülke için de geçerli. Bu 19 ülke, dünya ticaretinin neredeyse yüzde 50sini elinde bulunduruyor. Ama Türkiye ile olan ilişkiler ve Batıya bakıldığında, Türkiye ile bu 19 ülkenin ilişkileri daha gerilerde. Yani burada bir büyüme potansiyeli var. Dolayısıyla her iki taraf da birbirini keşfediyor diyebiliriz.
Yapılan bir araştırmaya göre, özellikle Çin bazlı konuşuyorum ama diğer ülkeler de buna dahil, iki ülke iş adamları birbirlerini tanımıyor. Biz daha çok ABye yakın duruyoruz. İhracatçımız da oraya daha fazla odaklanıyor. Halbuki Avrupada 35 tane 1 milyonun üzerinde nüfusu olan şehir varken, sadece Çinde 120 tane nüfusu 1 milyonun üzerinde olan şehir var. Tüketici ekonomisine doğru odaklanıldığı zaman, orada aslında daha büyük bir ivme söz konusu."
Murat Kolbaşı, Uzak Doğulu şirketlerin Türk şirketlerini satın almasında, Türk varlıklarının fiyatlarındaki indirimin etkili olup olmadığına yönelik, şunları kaydetti:
"Bence stratejik bakan firmalar için fiyatın önemi var ama çok yok. Çünkü stratejik bakıldığında Türkiye 80 milyonluk bir ülke. Belli bir potansiyeli var. Dolardaki erozyon kasımdan beri var. Dolar bazında Türk şirketlerinde yüzde 25lik bir erozyon oldu. Ama 2016nın başından beri baktığınız zaman o dönemlerde o kadar büyük bir erozyon yok. Bence fiyat burada birinci öncelik taşımıyor."
"Yatırımların artmasının sebeplerinin başında Türkiyenin coğrafi konumu geliyor"
EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler ise Asyadan Türkiyeye yatırımların son dönemde artmasının sebeplerinin başında Türkiyenin coğrafi konumunun geldiğini söyledi.
Bu anlamda Asyalı yatırımcıların Türkiyeyi, Avrupa ve Orta Doğuya önemli bir geçiş noktası olarak gördüğünü vurgulayan Cantekinler, "Türk şirketlerinin hem Orta Doğuda hem de Avrupada müşteri bazına sahip olmaları ve aynı zamanda ucuz iş gücüne sahip olması özellikle Asyalı otomotiv şirketlerini cezbeden önemli etkenler olarak ön plana çıkıyor" dedi.
Cantekinler, son yıllardaki yatırımlara bakıldığında sadece otomotivde değil, yiyecek-içecek, bilişim ve sağlık sektörlerinde de yatırımlar gördüklerine işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:
"CJ CGVnin (Güney Kore) Mars Entertainmenta geçtiğimiz sene yaptığı yatırımın yıln en büyük işlemi olması dikkat çekiyor. Asyalı yatırımcıları diğer ülkelerle kıyasladığımızda, daha uzun dönemli stratejik yatırımlar yaptıklarını söyleyebiliriz. Türkiye koşullarına ve şirket kültürüne uyum sağlama konusunda oldukça başarılı olabiliyorlar. Yatırımlarının performansı düşük olarak seyrettiğinde bekleme veya yeniden yapılandırma gibi opsiyonları kullanmayı, doğrudan ülkeden çıkış yapmaya tercih edebiliyorlar."
Yeni Şafak