Ataköy'de son yeşil alanlara göz diktiler!
1. ve 2. Kısım'daki yeşil alanların imar değişikliğiyle ticaret alanına dönüştürülmesi semt sakinlerini ayaklandırdı. Betonlaşmaya karşı mücadele başladı
Çağdaş şehirleşmenin ilk örneklerinden olan, modern binaları ve sosyal tesisleriyle dikkat çeken Ataköy, son zamanlarda büyük bir tartışmaya sahne oluyor. 1. ve 2. Kısım'daki binlerce metrekarelik yeşil alanların Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yapılan imar değişikliğiyle turizm ve ticaret alanına dönüştürülmesi, semt sakinleri tarafından kabul edilmiyor.
Yaşam alanlarının ve yeşil dokunun yok edilmek istendiğini savunan bölge halkı, mahallelerinin betonlaşmaması için savaş veriyor. Ataköy 1. Kısım Koruma ve Güzelleştirme Derneği, bu mücadelenin öncülüğünü yapıyor. Dernek Başkanı Prof. Dr. Ayfer Kaynar, imar planı değişikliğiyle sonuçlanan süreci adım adım anlatıyor:
İki kez satın aldılar
İlk aşamada deprem teması işlendi. Binalarımızın depreme dayanıklı olduğu belirlenmiş olmasına rağmen `1. Kısım'daki binaların yenilenmesi gerekiyor' söylemleriyle halk huzursuz edildi. Ardından, `kentsel dönüşüm' başlığı altında kentin en modern mahallesi sanki gecekondu mahallesiymiş gibi sunuldu. Üçüncü aşama olarak, imar değişikliği sırasında, evlerin arasındaki yeşil alanlar TOKİ tarafından bina sakinlerine haraç-mezat satıldı. Satış sonrası, bina sahipleri tarafından alınan parseller, Bakırköy Belediyesi'ne yeşil alan olarak korunması koşuluyla devredildi. Ataköylüler'in satın alamadığı bazı yeşil alanlar ise, TOKİ eliyle bazı kurumlara satıldı, halen bazı parseller de satılma tehlikesi ile karşı karşıya... Zamanında evlerini, devlet güvencesindeki Emlak Bankası'ndan, çevresindeki yeşil alanları, hatta plajı ile birlikte bir bütün olarak aldıklarını düşünen Ataköylüler, iflas ederek ortadan kalkan Emlak Bankası'ndan sonra TOKİ'ye geçen yeşil alanlarını tekrar satın almak mecburiyetinde kaldı. Bu yanlışlıklar komedyasının birinci perdesi; yeşil alanları satmak, ikincisi ise, imar planını değiştirmekti...
Yürütmeyi durdurma kararı
Yeşil alanların ticaret ve turizm merkezi haline getirilmesine şiddetle karşı çıkan mahalle sakinleri, yasal haklarını kullanarak planın iptal edilmesi için çaba harcıyor. Önce imza kampanyası başlatan, ardından Koruma Kurulu'na ve Danıştay'a başvuran bölge halkının kararlı duruşlarından vazgeçmeye hiç niyeti yok. Dernek Başkanı Ayfer Kaynar, bu mücadeledeki kazanımlarını dile getiriyor: "Bölgedeki anıtsal değeri olan yüzyıllık ağaçların tescilini sağladık. Ancak tam karar aşamasında kurul değiştirildi ve başvurumuz kabul edilmedi. Danıştay'a yaptığımız başvuru sonucunda ise yürütmeyi durdurma kararı verildi. Yetkili makamlardan, Ataköy'ün binaları, yeşil alanları ve sahili ile birlikte korunması için duyarlılık bekliyoruz...
Belediye başkanı ikili mi oynuyor?
Ataköylüler imar planı değişikliğine karşı ayaklanıyor. Peki ya bağlı bulundukları Bakırköy Belediyesi ne yapıyor? Çevre sakinleri, belediyenin bu süreçteki tavrına anlam veremiyor. Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen'in kendilerine destek veriyormuş gibi göründüğünü, ancak bazı uygulamalarıyla şaşkınlık yarattığını söylüyorlar: "Belediye, önce Koruma Kurulu'na `yeşil alanların korunmaya ihtiyacı yoktur' şeklinde bir rapor sundu, ancak toplanan 1500 imzadan sonra çark ederek kurula yeni bir rapor gönderdi ve vatandaşın isteklerini anlattı. Kuruldaki en son oylamada ise lehimize oy kullandı. Fakat bu, başvurumuzun iptaliyle sonuçlanan kararı değiştirmedi." Bölge halkının Danıştay'a açtığı dava dosyasındaki bilirkişi raporunda da bu tezi güçlendiren ayrıntılar var. Keşif ve bilirkişi incelemesi üzerine düzenlenen raporda aynen şöyle deniyor: "İmar planı biçiminde ilçe belediyesince hazırlanan teklifin bakanlık tarafından re'sen ve aynen onaylandığı görüldü.' Anlayacağınız, Ataköy 1. ve 2. Kısım'daki imar değişikliği, aslında Bakırköy Belediyesi tarafından önerildi...
Kentin en kıymetli arazilerine turizm merkezleri yapılacak
Ataköy 1. ve 2. Kısım'daki yeşil alanlar, çok değerli. Sahildeki araziler için milyon dolarlar telaffuz ediliyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, yaklaşık 75 bin metrekarelik ağaçlık alana turistik merkezler yapılmasını istiyor. Ancak bölge halkı, nefes alabildikleri tek yeşil alanın da yok edilme planına karşı direniyor.
Esra Boğazlıyan/Gazete Habertürk