Ataşehir Finans Merkezi arazisi ile ilgili iddialar ve gerçekler!
Ataşehir Finans Merkezi’nin Ataşehir Belediyesi sınırlarından alınarak Ümraniye Belediyesi sınırlarına bağlanması ile ilgili Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi basın toplantısı yaptı.Ataşehir Finans Merkezi arazisi ile ilgili iddialar ve gerçekler..
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekilleri Kadir Gökmen Öğüt ve Celal Dinçer, Ataşehir Belediye Başkan Yardımcıları İlhami Yılmaz ve Gül Çoşkun ile tartışmalara konu olan Finans Merkezi’nin bulunduğu Barbaros Mahallesi Muhtarı Ercan Ersin de basın toplantısına katıldılar.
Ataşehir Belediye Başkanı Battal İlgezdi yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bildiğiniz gibi ülkemizin gündeminde son 3 gündür Ataşehir tartışılıyor. Ataşehir’deki Barbaros Mahallesi bir gecede Torba Yasa Kanunuyla Ümraniye Belediyesi’ne aktarılmıştır. Ataşehir Belediyesi 2009 yılında kuruldu ve burası 17 mahalleden oluşuyor. Barbaros Mahallesi de Ataşehir’e aittir. Ümraniye İlçesiyle uzaktan yakından ilgisi yoktur. 5 yıl boyunca burayı biz yönettik. Gündemde böyle bir yasa yoktu. 2014 Yerel Seçimleri kaybedince 4 ay sonra Ataşehir Finans Merkezi’ni bir gecede Torba Yasa Kanunuyla Ataşehir’in elinde alıp Ümraniye Belediyesi’ne bağladılar. Bu hukuka ve yasalara aykırıdır. Bu yapılan yasa kabadayılığıdır. Bu yapılan mahalle hırsızlığıdır. 2009 yılında Ataşehir’in sınırları çizilirken Barbaros Mahallesi bu sınırların içinde kalmıştır. Finans merkezinin yapımı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edildiğinde Ataşehir Finans Merkezi olarak belirtildi. Buradaki harç ve vergiler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından alınmıyordu, ta ki bundan 6 ay önce Emlak Gayri Menkül ortaklığı borsaya açılınca zorunlu olarak harç ve vergileri ödemek zorunda kalmıştır.”
“Mahalle hırsızlığı yapıyorlar”
CHP İstanbul Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt basın toplantısında yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Biliyorsunuz bu torba yasa 60 maddeyle başlayıp 161 maddeye kadar çıkan bir Torba yasa oldu. Soma, öğretmen tayinleri, vergi affı olarak başladı ve çok haklı nedenlerle biz de destek verdik. Fakat içine inanılmaz maddeler koydular. Uzun süre konuşuldu ve 1 Ekim’de toplanmak üzere Meclisi tatil ettiler. Birden bir karar verdiler ve ayın 8’inde toplanmaya karar verdiler. Toplanma sebebinde öğretmenlerin atanma yapılması, vergiler, Soma’daki durum bahane edilerek acil toplanıldı. Bu maddeler için anlaştık ve başka bir maddenin eklenmeyeceğinde de anlaştık fakat bir gece içinde bu maddeyi getirdiler. Sebep anlaşıldı. Ben bu araziyle ilgili iki buçuk yıldır mecliste soru önergeleri veriyorum. Bundan önce Sarıyer’de, Yeni Mahalle’de yaptıkları şeyi şimdi de Ataşehir’de yapıyorlar. Mahalle hırsızlığı yapıyorlar. Milli İrade hırsızlığı yapıyorlar.”
“Mahalle hırsızlığı, rant hırsızlığı”
CHP İstanbul Milletvekili ve İçişleri komisyon üyesi Celal Dinçer ise yaptığı konuşmada şu açıklamalarda bulundu: “Ataşehir Belediyesi’ne 300 metre mesafedeki bir mahalleyi alıyorlar, sekiz, on kilometre uzaktaki Ümraniye Belediyesi’ne bağlıyorlar. Aradaki çelişkiyi sizin takdirlerinize bırakıyorum. Aradaki çelişki mahalle hırsızlığı, rant hırsızlığıdır. Bunun Türkiye Milet Meclisi’nde de konuşmasını yaptım ve tutanakları da mevcuttur. Türkiye’de sınır değişiklikleri hiçbir zaman kanunla düzenlenmez. Sınır değişiklikleri kanun çıktıktan sonra ilçeler kurulur, beldeler kurulur, köyler kurulur.”
Başkan İlgezdi, iddialara cevap verdi
Basın toplantısında yaptığı açıklamalarla yanlış iddialara gerçek cevaplar veren Başkan Battal İlgezdi şunları söyledi: 2008 yılında yine AKP tarafından yapılan bir yasa ile oluşturulan Ataşehir’in, yine aynı yasa ile hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak kadar açık seçik bir şekilde Ataşehir’e bağlanan Barbaros Mahallesi’nin bir kısmı bu kez bir torba yasa mahareti ile Ümraniye Belediye’sine aktarıldı. Bakanlarından milletvekillerine, milletvekillerinden belediye yetkililerine varana kadar AK Parti’liler yasa ile yapılan bu mahalle ‘hırsızlığını’ kamuoyundan gizlemek ve saklamak için yalana başvuruyorlar. Ak Partililerin konu hakkında ileri sürdüğü yanlış bilgileri ve yalanları birer birer kamuoyuna açıklamayı bir görev biliyorum.
İddia 1:
Ümraniye ve Ataşehir İlçe sınırları 06.03.2008 tarihinde kabul edilen 5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” kapsamında belirlenmiştir. Buna göre 5747 Sayılı Kanun’un 1. Maddesi 18. Fıkrası ile Ümraniye İlçesinin güneyinde Ataşehir İlçesi kurulmasına karar verilmiş ve doğal bir sınır olan O-4 ve E-80 Karayolları iki ilçe arasında sınır olarak belirlenmiştir.
Gerçek 1:
5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun ile yeni oluşturulan Ataşehir İlçesi’ne Üsküdar, Kadıköy ve Ümraniye İlçelerinden 14 mahalle bağlanmıştır.
Bu kanunda, O-4 ve E-80 karayollarının Ataşehir ve Ümraniye ilçesinin doğal sınırı olduğuna dair bir ifade yoktur. Söz konusu Kanun’da sadece Atatürk mahallesi için “Atatürk Mahallesi’nin O-4 ve E-80 karayolunun güneyinde kalan kısmı Ümraniye İlçe Belediyesine…” ifadesi kullanılmıştır.
AK Partililer kanunda Atatürk Mahallesi ile ilgili ifadeyi Ataşehir’in tümüne teşmil ederek kafa karıştırmakta ve ‘çalınan’ mahallenin kılıfı olarak kullanmaktadırlar.
İddia 2:
Kanun yürürlüğe girdiği 2008 yılından itibaren O-4 ve E-80 karayollarının kuzeyinde, Ümraniye İlçesine eklenen kısımlara ait her tür iş ve işlemler ile Belediye hizmetleri Ümraniye Belediyesi tarafından yürütülmüş ve halen de yürütülmektedir.
Gerçek 2:
Ataşehir Belediyesi 2009 yılında yapılan yerel seçimler sonrası tüzel kişilik kazanmıştır. 2009 yerel seçimlerinde Barbaros Mahallesi’nin tümü Ataşehir ilçesi seçmeni olarak oy kullanmıştır. 2009 yılında tüzel kişilik kazanan Ataşehir Belediyesi Barbaros Mahallesinin tümüne hizmet vermiştir.
İddia 3 :
Bölgeye ait tapu kayıtları da Ümraniye Tapu Müdürlüğünde bulunmakta olup, tapu iş ve işlemleri Ümraniye Tapu Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Yine bu bölgede bulunan vatandaşlarımız da Ümraniye İlçesinin seçmenleri olarak kayıtlı bulunmaktadır.
Gerçek 3:
Evet, bölgeye ait tapu kayıtları Ümraniye Tapu Müdürlüğü’nde bulunmaktadır. Defalarca belediyemiz tarafından söz konusu tapu kayıtları istendiği, ilgili ve yetkili her merciye başvurumuzu yaptığımız halde söz konusu tapu kayıtları verilmemiş haksız ve kanunsuz bir şekilde Ümraniye’de tutulmuştur.
2009 yılı yerel seçimlerinde bölgedeki vatandaşlarımız Ataşehir İlçesi seçmeni olarak oy kullanmış ancak daha sonraki seçimlerde Ümraniye seçmeni olarak oy kullanmak zorunda bırakılmışlardır. Bu konuda da defalarca seçmen kayıtları Ataşehir Belediyesi’ne verilmesi için gerekli mercilere gerekli başvurular yapıldığı halde, bir oldubitti uygulaması sürdürüle gelmiştir.
Ak Parti iktidar olmanın her türlü gücüne yaslanarak söz konusu yanlışı ve haksızlığı tüm itirazlarımıza karşın şimdiye kadar inatla sürdürmüştür.
İddia 4 :
2008 yılındaki kanunda tanımlama yapılırken tereddüde yol açacak ifadelerin kullanılması ve bazı mahalle isimlerinin zikredilmemesi de ayrıca bir sorun ve ihtilaf kaynağı olmuştur.
Gerçek 4:
5747 sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun’da tereddüde yol açacak hiç bir ifade yer almamaktadır. İleri sürülen iddia, yalan/yanlış ilgili yasa incelendiğinde açıkça görülecektir. Sorun ve itilafın kaynağı AK Parti ve AK Partili Ümraniye Belediyesi’nin hukuk tanımaz uygulamaları olmuştur.
İddia 5:
08.09.2014 tarihinde TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen “Torba Tasarıya” AK Parti Milletvekillerinin verdiği önergenin kabul edilmesi ve ihdas edilen kanun maddesi ile Ümraniye ve Ataşehir İlçelerinin sınırları, mevzu bahis ihtilafların ortadan kaldırılması için 2008 tarihli 5747 Sayılı Kanunda olduğu gibi O4 ve E-80 Karayolları olup yeni bir sınır düzenlemesi yapılmamış, muğlâk ve ihtilafa yol açabilecek ifadelerin düzeltilmesi sağlanmıştır
Gerçek 5:
Konu AK Partililer tarafından kamuoyuna aksettirilmeye çalışıldığı gibi belediyeler arasında bir ilçe sınırı konusundaki anlaşmazlık değildir. Konu vergi ve inşaat harçları ile birlikte yıllık 100 milyon lirayı aşan bir gelirin CHP’li bir belediyeden AK Partili bir belediyeye aktarılma meselesidir. Konu müteahhitleşmiş eski ‘mücahitlerin’ rant hırsıdır.
Türkiye’nin finans merkezi olacak bir alanda, müteahhitlerle AK Parti’nin işlerini al gülüm ver gülüm ilişkisi içinde rahat bir şekilde sürdürmek istemesi meselesidir.
Ak Parti’nin görmezden ve duymazdan geldiği gerçekler
10. Vergi Mahkemesi Kararı
Ataşehir Belediyesi’nin Emlak Konut Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı ile emlak vergisi tahsilatı konusundaki anlaşmazlık üzerine konu İstanbul 10. Vergi Mahkemesi’ne aksetmiş ve söz konusu mahkeme 2014 yılının başlarında Barbaros Mahallesi’nin hangi ilçeye dahil olduğuna ilişkin şu kararı almıştır.
“(...) Olayda, dava konusu parsellerin Barbaros Mahallesi içerisinde kaldığı dosyada ibraz edilen krokilerden açıkça görülmektedir. 5747 sayılı Kanun ile de söz konusu Barbaros Mahallesi’nin tamamı Ataşehir Belediyesi’ne katıldığı hüküm altına alındığı, O-4 Karayolu bu mahalleyi iki kısma ayırmadığı görülmüştür. Kanuni olarak böyle bir düzenleme var iken söz konusu parsellerin Belediye Meclisi kararları veya Valilik onayıyla sınırların değiştirilmesi mümkün de olmadığından, vergi tarh ve tahakkuk ettirmede yetkili olan Belediye Ataşehir Belediyesi olduğu sonucuna varılmıştır (...)”
10. Vergi Mahkemesi’nin aldığı karar açıktır. TBMM’de elde ettiği çoğunluğu yasalarla istediği gibi oynamak için kullanmayı alışkanlık haline getiren AK Parti, şimdi de bir mahalle hırsızlığı yapmaktadır.
Her şeyi yasayla çözmeye çalışmak yozlaşan iktidarların hastalığıdır. Bunun adı yasama kabadayılığıdır. Ak Parti iktidarının tarihi bu tür uygulamaların tarihidir.
AK Parti yasama organının güvenirliğine ve yasama mantığının temellerine bomba koymakta olduğunun ne yazık ki farkında değildir.
AKP iktidarı Ataşehir ilçesini Kadıköy Belediye’sinden ayırmasının nedeni yeni oluşturulan bu ilçede yapılacak yerel seçimleri AKP’nin kazanacağına ilişkin kesin inancı olmuştur.
Ataşehir AK Parti için yaratılmıştı
5747 sayılı “Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun” ile AK Parti seçim kazanacağına kesin gözüyle baktığı yerleşim bölgelerinden yeni ilçeler ihdas etme yoluna gitmişti.
Ataşehir İlçesi de bu planın bir parçası olarak kurgulanmıştı. 2009 yerel seçim öncesi yapılan kamuoyu anketleri İlçe’de AK Parti’yi 20-30 bin oy önde gösteriyordu.
CHP’nin yüzde 41,2 oy oranı ve 3073 oy farkla seçimleri kazanması AK Parti için bir hayal kırıklığı olduğu gibi geleceğin finans merkezi olarak kurgulanan Barbaros Mahallesi için de hukuk dışı uygulamaların başlangıcı oldu.
CHP’nin 30 Mart 2014’te oyunu yüzde 49,8’e çıkartarak yerel seçimleri kazanması AK Parti’nin son umutlarını yitirmesine ve seçimle elde edemediğini yasa ile elde etme yoluna yönelmesine yol açtı.
Barbaros Mahallesi ve Ataşehir ile ilgili hesaplarını 30 Mart Yerel seçimlerine erteleyen AK Parti bir kez daha yerel seçimleri CHP’ye kaybederek büyük bir hayal kırıklığına uğramış ve seçimlerle elde edemediğini yasalarla elde etme yoluna gitmiştir.
İlçe gelirlerinin önemli bir bölümünü yoksullar lehine kullanıyoruz
Ataşehir 40 yıl önce kurulmuş gecekondu mahallelerinin lüks sitelerle komşu olduğu bir ilçe. 17 mahalleden oluşan Ataşehir ilçesinin gökdelenleriyle en popüler ve orta/üst gelirli mahallesi Atatürk mahallesidir. Bu mahalle nüfusu Ataşehir’in sadece yüzde 15’ini oluşturmaktadır. Geri kalan 16 mahallemizin çoğunluğunu dar gelirli vatandaşlarımız oluşturmaktadır.
Yeni kurulan ve aktif olarak sadece 3 yıldır çalışma imkânı bulan belediyemiz bu vatandaşlarımız tarafından ikinci kez büyük bir oy oranıyla yeniden yerel yönetime getirilmiştir.
Bunun nedeni başından beri sosyal demokrat bir belediyecilik anlayışıyla hareket etmemizdir. Dar gelirli hemşerilerimizin ihtiyaçlarını merkeze alan bir belediyecilik anlayışı sergilemiş olmamızdır.
Onlar imar projeleri açısından ilçemizin en çok gelir getirecek olan bir alanını dev müteahhit ve finans şirketlerinin kar hırslarının merkezi haline getirmek için mücadele ederken biz bu alandan elde edeceğimiz gelirle dar gelirli hemşerilerimizin hayatlarını daha yaşanabilir hale getirmenin kavgasını veriyoruz ve bunun kavgasını vermeye devam edeceğimizi tüm kamuoyunun bilmesini istiyorum.
“Kimse beni yalanlarına şahit göstermesin”
Sabah Gazetesi’nin 10 Eylül 2014 tarihli sayısında yer alan, İşadamı Ali Ağaoğlu’nun CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, yolsuzluk iddiaları dolayısıyla kendisinden özür dilediğine ve buna Battal İlgezdi’nin de şahit olduğu açıklamasına da yanıt veren Başkan İlgezdi, “Böyle bir şeye ben asla şahitlik edemem, benim böyle bir telefon görüşmesinden ne bilgim ne de haberim var. Kimse beni yalanlarına şahit göstermesin” dedi.