Atina'da 170 dönümlük alana yeni bir Akropol inşa edildi!

Yunanistan’ın başkenti Atina’da, 170 dönümlük bir alan içinde opera ve milli kütüphane de barındıran iki modern bina, park, konser ve oyun alanları ile binaları teğet geçen 400 metrelik kanal inşa edildi

Yunanistan'ın Başkenti Atina, hiç beklenmedik bir anda göz kamaştırıcı bir Kültür merkezine sahip oldu. Ekonomik krizin hâlâ devam ettiği ülkede yaptırılan "Stavros Niarhos- Opera ve Kültür Merkezi" aynı adı taşıyan ünlü Yunan armatör Stavros Niarhos'un bıraktığı serveti yöneten vakıf tarafından inşa edildi. Yunanistan'ın turizm sektöründen başka en önemli gelir kaynağını oluşturan gemicilik sektörünü kuran dünyaca ünlü Yunan armatörlerinden Aristo Onassis ve Stavros Niarhos'un yüklü servetlerini yöneten iki ayrı vakıf, bıraktıkları miras kuralları uyarınca Yunan devletine çeşitli bağışlarda bulunuyor. Bu çerçevede Onassis'in 1950 ve 60 yıllarındaki en büyük rakibi olan Stavros Niarhos'un vakfı, Atina'nın eski hipodromunu barındıran 170 dönümlük alanında bir opera ve bir milli kütüphane barındıran iki modern bina ile bu görkemli binaların üzerinden geçen büyük bir park; park içinde konser, oyun alanları ve binalara paralel 400 metrelik bir kanal inşa etti.

MALİYETİ 596 MİLYON EURO

Ünlü İtalyan mimar Renzo Piano'nun yarattığı eser, 596 milyon euroya mal oldu. Binalar ve park alanının tanıtımını yapan Vakıf Başkanı Andreas Drakopulos, opera ve kütüphane merkezinin eylülden itibaren kapılarını açacağını anlatıp işletmesinin devlete aktarılacağını ifade etti. Drakopulos, "kültür ve milli kütüphane işlerinin özel kişilerin değil; devletin yönetiminde bulunması gerektiğini" de sözlerine ekledi. Cam ve metalden oluşan iki binayı birleştiren 100 X100 metre ebatlarındaki çatısıyla uzaktan bakıldığında uçan daireye benzeyen bina kompleksinde, hem çatının gölgesinden yararlanılıyor; hem de çatıya döşenen güneş enerjisi plaketleri sayesinde her türlü elektrik gereksinimleri karşılanıyor. Opera binası içindeki 5 katlı localara ve bin 300 seyirci kapasitesine sahip olan salona döşeli koltuklar da sahne ve ses düzenine göre özel olarak yapılmış. Binaları tam anlamıyla çevreleyen büyük park ise Paris'teki Pompidou Kütüphanesi'nin de mimarı olan Renzo Piano'nun yaratıcılığını oryaya koyuyor. Park, 30 derecelik bir açı ile yerden başlayarak binaların üzerine doğru çıkıp 32 metre yükseklikte noktalanan yapay tepeyi de içine alıyor. Ayrıca parkın içinden opera binasının terasına kadar yürüyerek çıkılabiliyor.

BİR MİLYAR EUROLUK KATKI

Atina'nın güneyindeki sahil semti Paleon Faliron'da inşa edilen Opera ve Kütüphane Merkezi'nin terasından bakıldığında kuzeyde kalan antik Akropol (Parthenon) Tapınağı; arka tarafında ise Pire Limanı'na giden deniz alanı ve Türk işadamı Ferit Şahenk'in satın aldığı marinalardan biri olan Flisvos Marinası görülebiliyor. Opera binasının yanı başındaki kütüphane binasına, Atina'nın merkezindeki eski milli kütüphanede yıllardan bu yana korunan 2 milyon kitap ve tarihi belgeler yerleştirelecek. Kütüphane binasının içi, masa ve sandalyelerin sadeliği ve renkleriyle canlandırılıyor. Vakıf Başkanı Drakopulos'a göre, Balkanlar'ın en büyük ve en çağdaş Kültür Merkezi olan "Niarhos Opera ve Kütüphane" kompleksi, Yunan ekonomisine de 1 milyar euro düzeyinde katkı verecek. Ayrıca 2 bin 400 kişiye de istihdam sağlayacak.

ARMATÖRLERİN KATKISI BÜYÜK

Niarhos ve Onassis gibi armatörlerin vasiyeti üzerine miraslarını yöneten vakıflar, bağış alışkanlıklarını sürdürüyor. Örneğin Onassis, Olympic Havayolları'nı kurduktan sonra devlete bağışlamıştı. Ölümü sonrası kurulan vakıf, kalp hastanesi, kendi adını taşıyan başka bir kültür merkezi; Türk öğrencilerin de yararlandığı Onassis Vakfı Bursları gibi faaliyetler gösteriyor. Bunun son örneği de "Stavros Niarhos" vakfının yarattığı eser oldu.

TEMELİ, KAĞIT PEÇETEDE ATILDI!

Eserin mimarı ünlü İtalyan mimar Renzo Piano, Atina'nın eski hipodromunda bir kültür merkezi oluşturması için aldığı teklif üzerine, projesinin ilk şemasını , hipodrom sahasını inceledikten hemen sonra Vakıf Başkanı Drakopulos ile oturduğu yemek masasındaki bir kağıt peçete üzerine çizdiğini söyledi. İlk çizdiği şema ile ortaya çıkan eseri arasında çok küçük farkların bulunduğunu belirten Piano, ülke ekonomisinin yarattığı zorluklara rağmen ilk temelleri 2011'de atılan eserinin 2016'da tamamlamış olmasından dolayı duyduğu memnuniyetini dile getirdi.