Austrotherm 12 ülkede 17 üretim tesisi ile yalıtım sektöründe hizmet veriyor!
Avrupa'nın önemli inşaat malzemesi üreticisi Austrotherm, Avusturya merkezli Schmid - Industrie Holding'e bağlı olarak yalıtım ürünleri alanında faaliyet gösteriyor. Austrotherm markasının Avrupa genelinde toplam 12 ülkede 17 üretim tesisi bulunuyor...
Avrupa'nın önemli inşaat malzemesi üreticisi Austrotherm, Avusturya merkezli Schmid - Industrie Holding'e bağlı olarak yalıtım ürünleri alanında faaliyet gösteriyor.
Avrupa genelinde toplam 12 ülkede 17 üretim tesisi bulunan Austrotherm markası ile ilgili Austrotherm Türkiye Genel Müdürü özgür K. Alioğlu'ndan bilgiler aldık.
¦ Austrotherm'i tanıyabilir miyiz?
Austrotherm, Avusturya merkezli Schmid Industrie Holding'e bağlı olarak yalıtım ürünleri alanında faaliyet gösteren, Avrupa'nın en önemli inşaat malzemesi üretici gruplarından birisi.
Yaklaşık 60 yıldır yalıtım sektöründe faaliyet göstermekte. Avrupa genelinde toplam 12 ülkede 17 üretim tesisimiz var, bunların 14'ü EPS, 3'ü ise XPS üretimi yapmakta. Sektörün birçok diğer oyuncusundan farklı olarak sadece bina dış cephelerinde kullanılan yaktım malzemesi üretiyoruz; yani uzman olduğumuz ve en iyi bildiğimiz işi yapıyoruz diyebiliriz. Avrupa'da kazandığımız yarım asırlık tecrübemizle, özellikle karbonlu EPS ürünümüzün üretimine odaklanarak bu teknolojiyi Türkiye'de müşterilerimizin ve kullanıcıların hizmetine sunuyoruz.
2003 yılından beri Türkiye'de ticari olarak faaliyetteyiz. Austrotherm olarak Türkiye ve çevre pazarlarına büyük —fiili Austrotherm Turgutlu, Manisaur önem veriyoruz. Bu sebeple, Marmara Bölgesine hitap eden ve 2008 yılında faaliyete geçen Dilovası fabrikamızdan sonra Ege Bölgesinde daha aktif bulunabilmek için 2013 yılında Turgutlu/Manisa fabrikamızı devreye soktuk. Artan talebi karşılayabilmek adına da bu süreçte Dilovası tesisimizde kapasite artırımına gittik.
Amacımız, kısa sürede Türkiye'deki tesis sayımızı daha da artırıp iş ortaklarımız ile birlikte ülke genelinde kullanıcıları Austrotherm kalitesiyle bir an önce buluşturabilmek. Bunun için yoğun mesai harcayacağımız bir döneme giriyoruz.
Bu noktada bu güne kadar olduğu gibi, sadece üretici kimliğimizle değil aynı zamanda yalıtım bilincinin hızla gelişmekte olduğu ülkemizde yol gösterici ve yönlendirici kimliğimizle de çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Tabii ki en önemli ve vazgeçilmez destekçimiz iş ortaklarımız ile birlikte.
Uzun yıllar sonucu edinilen tecrübelerin sahaya aktarılmasında satış kanallarımız ve uygulamacılarımız ile uyum ve eşgüdümün sağlanması bu işin olmazsa olmazı. 2014 ve sonrasında da özellikle İç ve Doğu Anadolu'da yeni yatırımlarla birlikte ısı yalıtım pazarının üzerinde bir büyüme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz, önümüzdeki beş yıl içerisinde hedefimiz her yıl ortalama yüzde 20 büyümeyi yakalamak. Grup olarak ArGe için yıllık yaklaşık 4 milyon Euro'ya yakın bir bütçe ayırıyoruz. Bu yatırımın meyvelerini ilerleyen yıllarda daha da yoğun olarak alacağımızı i düşünüyorum.
¦ Ürün ve hizmet yelpazenizin çeşitliliği hakkında bilgi alabilir miyiz?
Biraz önce de bahsettiğim gibi sadece dış cephe yalıtım malzemesi üretiyoruz. Türkiye'de ise yalnızca EPS üretimimiz var, beyaz ve karbonlu olmak üzere iki ana çeşit mevcut. Isı kayıplarını ve yüksek yakıt giderlerini minimuma indiren Austrothem EPS ® F (beyaz) ve Austrothem EPS ® F-Plus (karbonlu-gri) levhalarından oluşan geniş bir ürün yelpazesine sahipiz.
Satışlarımızın yaklaşık dörtte üçü en iddialı olduğumuz karbonlu EPS'den oluşmakta. Polistiren Sert Köpük (EPS), metre küp başına 3 ile 6 milyar arası kapalı gözenekli hücre ve durgun havadan oluştuğu için bu malzemeler sağlık riski taşımadan, ev, işyeri, hastane, okul, pasif ev ve soğuk hava depolarının çatılarına, duvarlarından tavan ve zeminlerine kadar birçok noktada uygulanıyor.
Isı yalıtım paket sistemi içerisinde uygulanan Austrothem EPS ® F (beyaz) dış cephe yalıtım levhaları, yüksek performans sağlarken, düşük maliyetle yüksek enerji verim standartlarına ulaşabiliyor. Standart tuğla duvarlara kıyasla daha fazla yaşam alanı sunan ürünün en önemli avantajı, ısı yalıtımı paket sistemi ile birlikte her türlü dış cephe tasarımını mümkün kılması. Genleştirilmiş Polistiren Sert Köpükten oluşan dış cephe yalıtım levhası Austrotherm EPS ® F-Plus (karbonlu-gri) ise ısı yalıtım gücü yüksek, formu bozulmayan, kolay uygulanabilir ve su geçirmez bir ürün, geleneksel strafora oranla yaklaşık % 23 daha fazla ısı yalıtım performansına sahip. Ürün gamımızı artırma yolunda çalışmalarımız devam etmekte . Bu konuda yeni yatırımlar söz konusu.
Proaktif bir yaklaşımla tüketici ve uygulayıcıların istek ve ihtiyaçlarını tespit ederek doğru ürün ve çözümlerle karşılama amacındayız.
¦ Yalıtım ürün ve uygulama seçim süreçlerinden bahseder misiniz?
İlk öncelik detaylı ve doğru bilgi edinme. İZODER ve EPSDER gibi sektör derneklerine ya da sektörün önde gelen köklü firmalarına başvurup hem sistem, hem malzeme, hem de uygulayıcı firmalar hakkında araştırma yapmak ilk adım olarak önemli.
İkinci aşama doğru uygulama ve ürün seçimi.
Yalıtım sektöründe oluşan talebi karşılamak adına her geçen gün yeni uygulama ve üretim firmaları kurulmakta, birçok yeni ürün yalıtım malzemesi adı altında pazara lanse edilmekte. Doğru ürün seçerken dikkat edilmesi gereken en önemli unsur, ürünün TSE, TSEK belgeleri ve CE belgelerine ya da kullanılan marka bir paket sistemi ise EOTA (ETAG 004), ETİCS benzeri test raporlarına sahip olmasıdır. Uygulama firması seçiminde ise üretici firmaların yetkili satıcı bayileri ve uygulamacı bayilerine başvurulmasında fayda var. Bu noktada uygulayıcının bir tüzel kimliğinin olması ve geçmiş referansları, seçim noktasında ön planda tutulmak.
Uygulayıcı ya da üretici firmalarla yapılacak uygulamaya hangi işlerin dahil olacağı, hangi metrajlarda ne tarz bir uygulama yapılacağı, hangi malzemeden ne kadar kullanılacağı, uygulama sürecinin kabaca ne kadar olacağı ve işin teslim süresi gibi tüm detaylar ve ilave işlerin önceden görüşülüp yazıya dökülmesi de büyük önem arz etmekte.
¦ Türkiye'de yalıtım sektörünün şu anki durumu ve geleceği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Konuya yalıtım sektöründen önce inşaat pazarı gözüyle bakmakta, inşaat sektörünü de altyapı ve bina yatırımları olarak iki ayrı başlık altında ele almakta fayda var. Topyekûn inşaat sektörü başlığı altında yapılacak analizlerin yanlış çıkarımlara yol açabileceğini düşünüyorum. Orta vadede altyapı yatırımları ile ilgili iyimser konuşabiliriz. Üçüncü havaalanı, ikinci tüp geçit, Ankaraİstanbul ve Ankara-İzmir hızlı tren hatları, Kanal İstanbul, İstanbulİzmir otoyolu, Kuzey Marmara otoyolu gibi bayındırlık projeleri sektörün önemli lokomotif projeleri. Bina yatırımları konusunda ise biraz daha temkinli olmakta fayda var. Bildiğiniz gibi özellikle son 10 yılda, konut arz ve talebinin dengelenebilmesi için kamu eliyle ciddi yatırımlar yapıldı, özel sektör projeleri de göz ardı edilemez tabi. Halen arz tarafına yönelik negatif bir denge söz konusu olsa da, özellikle global ekonomik gelişmeler doğrultusunda ve yaklaşan seçimler sürecinde tüketicinin ve dolayısıyla yatırımcının eğilimlerinin ne yönde olacağı soru işareti. Bu noktada İstanbul'un her iki yakasında oluşturulması planlanan yeni şehir projeleri ve tabii ki en önemlisi yeni yeni ivmelenmeye başlayan kentsel dönüşüm hamlesi, sektörün umutlarını tazelemekte.
Habertürk Ek