Avcılar'da 1999 depreminde yıkılan binaların yerine yenisi yapıldı!

Milliyet Gazetesi yazarlarından Tunca Bengin Sokaktaki insan adlı köşesindeki bugünkü yazısında Avcılar'da deprem sonrasında yeniden inşa edilen binalardan bahsetti. Bengin, "Bugünkü Avcılar’ı görünce şaşırmamak ve de mutlu olmamak elde değil" dedi...

17 Ağustos 1999 depreminde İstanbul’da en çok hasar gören ve en çok can kaybının olduğu yer Avcılar’dı. 30 bina enkaz haline gelmiş, yüzlercesi hasar görmüş, 300’e yakın da insan ölmüştü... O günlerden aklımda kalan tek şey, gözyaşı, korku ve panik...

İlk şokun sonrasında ise Avcılar’dan kaçış başlamıştı. 200 binin üzerindeki nüfus 90 binlere düşmüş, binaların pencerelerine “Satılık” yazıları asılmıştı. O kadar çok satılık vardı ki; deniz manzaralı lüks dairelerin fiyatları bugünün parasıyla 5 -10 binlere düşmüştü. Satan kaçıyordu, kalan da mutsuz ve umutsuzdu.

Açıkçası, yıkık, hasarlı ve boş binalarıyla Avcılar tam bir hayalet kent gibiydi...

O nedenle bugünkü Avcılar’ı görünce şaşırmamak ve de mutlu olmamak elde değil. Çünkü; o korkaklık, panikten artık eser kalmamış. Işıl, ışıl cadde ve sokaklar hınca hınç insan dolu. Nüfusun 450 bine yaklaştığını belirten Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci, gayrimenkul fiyatlarının da katlandığını söylüyor. İlçenin alış-veriş merkezi Marmara Caddesi’nde 10-20 bin lira olan 50 metrekarelik bir   dükkanın değerinin milyonlara ulaştığına dikkat çekiyor. Kiralar da 20 - 25 bin lira  civarındaymış... Geçenlerde yiyecek-içecek üzerine iş yapan bir yer el değiştirmiş, sadece ödenen hava parası bir milyonun üzerindeymiş.

Nereden nereye...

AVM yerine AVC

Deprem sonrası yaşanan süreci zor ve yıpratıcı olarak değerlendiren Başkan Değirmenci’ye göre; yarının Avcılar’ı ise daha renkli ve farklı olacak. Korku ve paniği üzerinden atan ilçede konutlar dikine büyüyecek,otoparklar yerin altına inecek. Böylece de bol bol yeşil alan kazanılacak. Ticari yatırımlarda ise İstanbul genelinin tersine AVM yerine AVC’lere ağırlık verilecek. Nedeni de cadde ve sokaklardaki boşluk ve terkedilmişlik duygusunun bir daha yaşanmaması. Örnek olarak 200’den fazla işyerinin bulunduğu Marmara Caddesi’ni veren Değirmenci, şöyle diyor:

“Ülke ekonomi-sinin en önemli noktası küçük esnafın üzerinden geçer ama nedense her yönetime gelen  

küçük esnafı yok etmek için elinden geleni yapar.

Onlar da direnir ve vergileriyle ayakta tutar. O nedenle tercihimiz alışveriş caddelerinden yana. Buralarda küçük esnaf olmalı, vatandaş yorgancıyı da elektrikçiyi de bulmalı.

Üstelik AVC’nin yaratacağı iş olanağı da fazla. Örneğin 200 dükkanlık bir AVM, bin - bin 500 kişiyi istihdam eder. Ama her mahalleye yayılan AVC’lerde bunun 10 katı insan çalışır.”  

Üçer araçlık otopark

Başkan Değirmenci, AVC’ler gibi, 18 -20 katlı binalarla Avcılar’ın dikine büyümesini öngören konut projeleri konusunda da iddialı. İlçenin yeşili, güneş ve rüzgar enerjisiyle kendine yeten akıllı binalarla hızla dönüşeceği anlatan Değirmenci, “Her daireye üçer araçlık otopark, aile yapısı ve çocuk sayısına göre yaşam tarzı, kültrel ve sosyal olanaklar” sözü veriyor.

Tunca Bengin-Sokaktaki İnsan/Milliyet Gazetesi