Avcılar'da Marmara Depremi'nden kalan 30 bina yıkılamadı!
Marmara depreminde binin üzerinde vatandaşın yaşamını yitirdiği Avcılar'da, yıkımın izleri duruyor. Aradan geçen 12 yılda riskli 40 kadar binadan sadece 10'u yıkılabildi
Marmara depreminde binin üzerinde vatandaşın yaşamını yitirdiği Avcılar'da, yıkımın izleri duruyor. Aradan geçen 12 yılda riskli 40 kadar binadan sadece 10'u yıkılabildi. Makyajlanan yapılar hızla el değiştirdi. Evlerini boşaltmak istemeyenlerin hukuk mücadelesi sürüyor
12 yıl önceydi. Marmara, 7.4'lük depremle sarsıldı. Binlerce hayat moloz yığınlarının altında kaldı. Yıkımdan en çok etkilenen bölgelerden biri de İstanbul-Avcılar'dı.
AKŞAM, binin üzerinde vatandaşın yaşamını yitirdiği bölgede depremin izlerini sürdü. Ancak manzara hiç de iç açıcı değil. Zira vatandaşlar, hasarlı binaları yıkmak yerine makyajlayıp oturmayı ya da el değiştirmeyi tercih etmiş.
- İlçede, Firuzköy, Mustafa Kemalpaşa, Cihangir, Ambarlı, Merkez, Deniz Köşkler ve Gümüşpala riskli yerler olarak gösteriliyor. Aynı zamanda heyelan bölgesi olan Ambarlı'da, yıkım kararı alınan birçok bina hala dolu. Uzmanlar Ambarlı'nın her yıl belli bir oranda denize doğru kaydığını söylüyor. Bölgede 6.5 metrenin üzerinde bina yapmak yasak. Ancak çok katlı apartmanlar her yanı sarmış durumda. Kaçak çıkılan katlar büyük tehlike yaratmaya devam ediyor. Avcılar Belediye Başkanı Mustafa Değirmenci'ye göre bölgedeki kaymanın nedeni de bu kaçak katlar.
40 binadan ancak 10'u yıkılabildi
2004 yılında harekete geçen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Bayırlı, Bahçe ve Badem Sokak'taki 19 apartmanın güvenlik gerekçesiyle boşaltılmasına karar verdi. Riskli 40 civarındaki binadan ancak 10'u yıkılabildi. Bazı mülk sahipleri, 'binamızın zemini sağlam' iddiasıyla hukuk mücadelesi başlattı. Hayat Apartmanı, Ağma Sitesi 3 ve 2 Blok sakinleri, yıkım kararına Danıştay'da itiraz etti. Koray Ağma ve arkadaşları, Büyükşehir'e verdikleri 27 Eylül 2010 tarihli dilekçede, yargı kararının beklenmesini aksi halde doğacak zararları kendilerinden talep edeceklerini bildirdi.
Vatandaşlar, işi karambole getirdi
- Doç. Dr. Oğuz Gündoğdu: O dönem yanlış yapıldığını ben de söyledim. Denetim mekanizmasında sıkıntılar vardı. Vatandaşlar kendi ağır hasarlı binalarını orta hasarlı, onarım gerektiren binalar olarak göstermeye çalışıyordu. Belediyelerin pek fonksiyonu yoktu. Çünkü bu işlerle eski adıyla Bayındırlık ve İskan Bakanlığı şimdiki adıyla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na bağlı birimler bakıyordu. Ben, onarıma prensip olarak karşıyım. 3 sene sallanmış orta hasar tespiti almış binaların yıkılıp yeniden yapılması gerektiğini düşünüyorum. Ama kanun orta hasarlı binaları güçlendirip oturabilirsiniz diyor. Vatandaş yıkılması gereken binaları boyalarla makyajlayıp işi karambole getirdi.
Bülent ŞANLIKAN /Akşam