05 / 11 / 2024

AVM kiraları TL olsun, dövizle kiranın ek maliyeti 1,7 milyar TL!

AVM kiraları TL olsun, dövizle kiranın ek maliyeti 1,7 milyar TL!

Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Yılmaz Yılmaz, döviz kurundaki artış nedeniyle, dövizle kiralamanın perakende sektörüne ek maliyetinin 1.7 milyar lira olduğunu belirterek, "Bizim ticaretimiz ve kiralar TL olmalıdır. Milli paramıza sahip çıkmalıyı




Yılmaz, düzenlediği basın toplantısında, yükselen döviz kurları nedeniyle artan kira maliyetlerine ve dövize endeksli ticaretin ekonomideki olumsuz etkilerine dikkati çekti.

ABDnin temerrütte düşüp düşmeyeceği konusunun bu hafta dünyada heyecanla izlenen gelişmelerden biri olduğunu, doların değerinin büyük belirsizlik taşıdığını, aynı şekilde birçok Akdeniz ülkesinin temerrüte düşmesinin engellenmeye çalışıldığını anlatan Yılmaz, Türkiyenin ekonomisini geliştirebilen dünyadaki ender ülkelerden biri olduğunu, ancak buna rağmen dünyadaki çalkantının, özellikle döviz tarafında olan gelişmeler nedeniyle kendilerini de etkilediğini söyledi. Yılmaz, şunları kaydetti:

"Modern perakendede kiralanabilir yaklaşık 2,5 milyon metrekare cadde mağazası bulunuyor. Cadde mağazalarında metrekare başına kira bedeli yaklaşık 30 dolar. Yıllık toplam kira gideri yaklaşık 900 milyon dolar yapıyor. Yine modern perakende kapsamında dövizle kiralanabilir yaklaşık 5,5 milyon metrekare AVM mağazası bulunmaktadır. AVM mağazalarında da metrekare başına kira bedeli yaklaşık 30 dolar, metrekare başına genel gider ise 8 dolardır. Yani AVM mağazalarında yıllık kira gideri yaklaşık 2,5 milyar dolar oluyor. Geleneksel perakendede ise yaklaşık 3 milyon metrekare kiralanabilir alan bulunmaktadır ve yıllık toplam kira gideri ortalama 1 milyar dolara ulaşmaktadır. Modern ve geleneksel perakendenin bir yılda harcadığı kira bedeli yaklaşık 4,4 milyar dolar olarak aldığımızda sepet kur Kasım 2010da 1,7 iken bu rakam yaklaşık 7,6 milyar liraya tekabül etmektedir. Sepet kurun Temmuz 2011de 2,1e yükselmesiyle modern ve geleneksel perakendenin yıllık harcadığı kira bedeli yaklaşık 9,3 milyar liraya yükselmiştir. 11 milyon metrekare yaklaşık organize ve geleneksel perakendeye ait olan kiralanabilir alanın dövizle kiralandığı hesabı ile perakende sektörünün dövizdeki kur artışı nedeniyle yüklenmek zorunda kaldığı ek kira maliyeti yaklaşık 1,7 milyar liradır."

Modern perakendede kira/ciro oranının ortalama yüzde 12,5-16 arasında değiştiğine işaret eden Yılmaz, kira maliyetlerindeki yüzde 30luk artışın bu dengeyi bozarak kira/ciro oranını neredeyse yüzde 20lere çıkardığına dikkati çekti.

"DÖVİZE DAYALI TİCARET VE KİRALAMA SİSTEMİNDE KAZANAN BULUNMUYOR"

Yılmaz, Türkiyede ekonomik gidişattan memnun olduklarını, işlerini iyi yaptıklarını, ancak Türkiyenin yurt dışı kaynaklı ve hak etmediği bir volatilite ile karşı karşıya bulunduğunu, Türkiyedeki dövize dayalı ticaret ve kiralama sisteminin piyasaların dengesini bozacak bir etkiye sahip olduğunu belirtti. Dövize dayalı ticaret ve kira sisteminde kazananın bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, sadece sırasıyla bundan planlanmamış kazanç veya kayıp elde eden taraflar olduğunu, bir nevi kiracı ve kiralayanı ile herkesin kumar oynamak zorunda kaldığını ifade etti.

Yılmaz Yılmaz, hazır giyimin ana hammaddesi olan kumaşın piyasada döviz ile fiyatlandığını, birçok sektörün girdi maliyetlerinde benzer bir durum olduğunu belirterek, bu derecede dolarize olan bir ekonomik ortamın herkes için risk taşıdığına dikkati çekti. Konut kiraları da göz önüne alındığında riskin büyüdüğüne, maliyetlerin ve kiraların döviz cinsinden olmasının Türkiyede enflasyon riskini artırarak tüketiciye de zarar verdiğine işaret eden Yılmaz, şunları kaydetti:

"Borçların ve kiraların döviz cinsinden, gelirlerin ise TL cinsinden olması perakende sektörü için açık pozisyon yaratmaktadır. Türkiye ekonomisi içinse kırılganlık riskini artırmaktadır. Dövizle ticaret ve kiralama sistemi Türkiyeyi dış etkilere açık hale getirmektedir. Kredi derecelendirme kuruluşlarının yorumlarına bağlı olarak dövizde meydana gelen değişim anında kiralarımıza yansımaktadır. Türk şirketlerinin bilançolarının Londra ya da New Yorktaki kredi analistinin yorumuna bağlı olmaması gerekir. Türkiyenin cari açık dışında ekonomik problemi yoktur. Dövizli ticaret ortamı cari açığa katalizör etkisi yaparak Türkiyeyi dış etkiye ve dışarıdan kaynaklı risklere daha duyarlı hale getirmektedir. Türkiye ekonomisi bence buna layık değil. Artık Türkiye, dünyanın saygı duyduğu ekonomilerden biri haline geldi. Ülkemiz ekonomik olgunluk döneminin gereği olarak sağlam Türk Lirasına güvenmelidir. Bizim ticaretimiz ve kiralar TL olmalıdır. Milli paramıza sahip çıkmalıyız."

"KİRALARI TLYE DÖNÜŞTÜRECEK HUKUKİ DÜZENLEME YAPILMALIDIR"

Sektörün AVM yatırımcısı, AVM işletmecileri ve perakendecileri ile bir bütün olduğunu, sorunlarına kendi içinde geçici çözümler üretebildiğini ifade eden Yılmaz, ancak kalıcı çözümün dövizle ticaret anlayışının değiştirilmesi ve dövizle ticarete ilişkin hukuki düzenlemelerin hayata geçirilmesiyle mümkün olabileceğini belirtti.

Yılmaz Yılmaz, önerilerini ise şöyle sıraladı:

"Kiraları TLye dönüştürecek hukuki düzenleme yapılmalıdır. Bankacılık sektöründe gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılarak AVM yatırımcısı TL ile fonlanma olanağına kavuşmalı ve dövize bağımlı olmaktan çıkarılmaktadır. Türkiye mümkün olan her noktada TL kullanmak için sefer olmalı ve seferber edilmelidir. Ülkemiz artık istikrar içinde büyüyen bir ülke ve dünyadaki bu volatiliteye karşı bence güvenilir liman Türkiye ve TL. Ekonomimizin dış kaynaklı ani ve büyük zararlarla karşılaşmasını istemiyorsak TLye güvenmeliyiz."

Soruları da yanıtlayan Yılmaz, Türkiyede kriz olmadığını, cari açığın biraz fazla olmasının tek problemi oluşturduğunu, o nedenle dövizle olan işlemleri yurt içinde azaltmanın Türkiyenin çıkarına olacağını belirtti. Yılmaz, şu anda AVMlerin yüzde 80inin, cadde mağazalarının da yüzde 40ının dövizle kiralama yaptıklarına işaret etti.

AA


Geri Dön