Artan enflasyon ve faiz oranları, Avrupa ve ABD ekonomilerinde resesyon endişelerini tetikliyor ve şirketlerin yeniden yapılanmaya gitmesine neden oluyor. Bu süreçte, işten çıkarmalar da kaçınılmaz hale geliyor. Bu nedenle birçok şirket, maliyetleri azaltmak için yeniden yapılanma planları yapmakta ve bunun bir parçası olarak işten çıkarmalar gerçekleştirmektedir

Son dönemde enflasyon ve faiz oranlarının artması, küresel olarak ekonomik durgunluğa neden olma endişeleri doğuruyor. Bu nedenle birçok şirket, maliyetleri azaltmak için yeniden yapılanma planları yapmakta ve bunun bir parçası olarak işten çıkarmalar gerçekleştirmektedir. Büyük teknoloji şirketleri başta olmak üzere, farklı sektörlerden firmalar da bu trendi takip etmektedir. Bu durum, küresel bir sorun haline gelmektedir.

Küresel ekonomideki gerileme, Kovid-19 salgını sürecinde başlamış olsa da hala etkisini sürdürüyor. Enflasyon endişeleri, faiz oranlarının yükselmesi, enerji fiyatlarındaki artışlar ve jeopolitik sorunlar, birçok sektördeki firmaların üretimlerini ve karlılıklarını olumsuz etkiliyor.

Teknoloji, finans, gayrimenkul, medya, telekom, otomotiv ve kimya sektörlerindeki firmalar, işten çıkarma politikaları ve belirledikleri hedefler konusunda açıklamalar yaparak, maliyetleri düşürmeye çalışıyorlar.

Kovid-19 pandemisi sürecinde, e-ticaret harcamalarında bir artış yaşanırken, teknoloji şirketleri de iş alımlarını artırmıştı. Ancak yüksek enflasyon ve artan faiz oranları nedeniyle, tüketici harcamalarındaki azalış teknoloji firmaları için zorlu bir süreci beraberinde getiriyor.

Enflasyon ve faizlerdeki artış, jeopolitik sorunlar ve enerji fiyatlarındaki yükseliş küresel ekonomide durgunluğa neden oluyor ve şirketleri zorlu bir sürece sokuyor. Teknoloji başta olmak üzere, finans, gayrimenkul, medya, telekom, otomotiv ve kimya sektörlerindeki şirketler işten çıkarma trendine girerek maliyetleri düşürmeye çalışıyor. 

Salgın sürecinde e-ticaret sektöründeki artış ve teknoloji firmalarının büyümesi istihdamı artırmış olsa da, yüksek enflasyon ve artan faiz oranlarıyla birlikte tüketici harcamalarındaki düşüş, şirketleri iş gücünü azaltmaya yöneltiyor. Ayrıca, yeni teknolojilerin kullanımıyla bazı iş pozisyonlarına ihtiyaç ortadan kalkarken, Rusya-Ukrayna savaşı ve enerji krizi de küresel ekonomiyi etkileyerek pek çok şirketin iş gücü politikalarını etkiliyor. 

ABD'de işten çıkarmalar yıllık bazda yüzde 319 arttı!

Geçen yıl, Amazon, Meta ve Twitter gibi büyük teknoloji şirketleri binlerce çalışanını işten çıkarırken, bu trend diğer teknoloji şirketleri ve yatırım bankalarını da etkiliyor. ABD'de işten çıkarmalar yıllık bazda yüzde 319 artarak endişe verici bir duruma işaret ediyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nde faaliyet gösteren danışmanlık firması Challenger, Gray & Christmas tarafından yapılan bir araştırmaya göre, telekom, elektronik ve yazılım geliştirme alanlarındaki şirketlerin işten çıkarma duyuruları artarken, ABD genelinde işten çıkarma rakamları 2020 yılından bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.

Mart 2022'de, işverenler, şubat ayına kıyasla yüzde 15'lik bir artışla 89.703 kişiyi işten çıkaracaklarını açıkladı. Challenger, Gray & Christmas'ın yılın başında yayımladığı bir rapora göre, ABD'deki işten çıkarma duyuruları, geçen yıl aralık ayında bir önceki yıla göre yüzde 129 artarak yaklaşık 44.000'e ulaştı. Geçen yılın genelinde, işten çıkarma açıklamaları yüzde 13 artarak yaklaşık 364.000'e ulaştı.

Otomotiv endüstrisi, geçen yıl 30.912 kişiyle en çok işten çıkarma duyurusu yapan ikinci sektördü. Sağlık sektörü de aynı dönemde 30.626 kişinin işten çıkarılacağını duyurdu.

168 bin kişilik işten çıkarma planı açıklandı!

İşten çıkarmalar ABD'de hızla artarken, Layoffs.fyi adlı internet sitesinin verilerine göre sadece teknoloji sektöründe bu yıl yaklaşık 168 bin kişinin işten çıkarılacağı bildirildi.

Geçen ay Amazon, AWS, PXT, Twitch ve reklam birimlerinde çalışan yaklaşık 9 bin kişinin işine son verileceğini açıkladı. Geçen yıl 10 bin kişinin işine son verileceğini duyuran Amazon, sadece Ocak ayında 18 binden fazla kişiyi işten çıkardı.

Mart ayında Meta, Facebook, Instagram ve WhatsApp'ın sahibi, 10 bin kişinin daha işten çıkarılacağını açıkladı. Şirket geçen yıl kasım ayında da 11 binden fazla çalışanın işine son verileceğini duyurmuştu.

Microsoft, yılın üçüncü çeyreğinin sonuna kadar çalışanlarının yaklaşık yüzde 5'ine denk gelen 10 bin kişiyi işten çıkarmayı planladığını duyurdu. Google'ın ana şirketi Alphabet, Ocak ayında 12 bin çalışanın işine son verileceğini açıkladı.

Bu yılın başında, verimliliği artırmak, maliyetleri yönetmek ve karar verme sürecini hızlandırmak amacıyla organizasyonunu yeniden yapılandıran müzik akışı ve podcast hizmeti sağlayıcısı Spotify, çalışanlarının yüzde 6'sını işten çıkaracağını duyurdu.

Ayrıca, Ford'un Avrupa'da yaklaşık 3 bin 800 çalışanını işten çıkaracağı, İrlanda merkezli Accenture'un Mart ayında 19 bin çalışanını işten çıkarmayı planladığı, Alman yazılım şirketi SAP'ın bu yıl yüzde 2.5 çalışan sayısını azaltacağı ve hızlı teslimat firması Flink'in Nisan ayında yüzde 40 oranında iş gücünü azaltarak 8 bin çalışanını işten çıkardığı da kaydedildi.

Kovid-19 krizindeki "istihdam kayıplarının" 2025'e kadar normale dönmesi beklenmiyor!

Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) "Dünyada İstihdam ve Sosyal Görünüm: Eğilimler 2023" başlıklı raporu, küresel ekonomide yavaşlama beklentisi nedeniyle çalışanların düşük ücretli ve güvencesiz işlere yönelmesinin artacağı ve Kovid-19 krizinin yarattığı eşitsizliklerin daha da belirginleşeceği uyarısında bulunuyor.

Rapora göre, küresel istihdam büyümesi 2023'te yüzde 1 civarında kalacak ve bu seviye 2022'ye kıyasla yarı yarıya düşmüş olacak. Küresel işsizlik oranı ise 2023'te 3 milyon kişi artarak yüzde 5,8'e yükselecek ve 208 milyon kişiye ulaşacak.

Avrupa ve Orta Asya bölgesi, Rusya-Ukrayna savaşının ekonomik etkileri nedeniyle istihdam kaybı yaşayacak. İşsizlik oranlarının çok az artması beklenirken, çalışma çağındaki nüfusun sınırlı artışı buna etki edecek.

ILO Araştırma Direktörü Richard Samans, "Küresel istihdam büyümesinin yavaşlaması, Kovid-19 krizinde kaybedilenlerin 2025'ten önce telafi edilemeyeceği anlamına gelmektedir. Üretkenlik büyümesindeki yavaşlama da önemli bir sorundur. Üretkenlik, satın alma gücü, ekolojik sürdürülebilirlik ve insan esenliği gibi birbirleriyle ilişkili krizleri çözmek için hayati öneme sahiptir" dedi.

Geçen yıl da işten çıkarma duyuruları geldi!

Geçtiğimiz yıl, Meta, Twitter, Cisco ve Philips gibi teknoloji devleri de dahil olmak üzere birçok şirket, işten çıkarma planları açıklamıştı. Cisco ve Philips, yaklaşık 4 bin kişiyi işten çıkaracaklarını duyururken, ABD'deki diğer şirketler de benzer kararlar almıştı.

Örneğin, Netflix, Robinhood, Snap, Shopify, Peloton ve Calm gibi şirketler, personel sayılarını azaltacaklarını açıklamışlardı. Netflix, 450 çalışanın işine son verirken, Peloton 800'den fazla kişiyi işten çıkarmayı planladığını, Robinhood yüzde 23, Snapchat yüzde 20, Shopify yüzde 10, Cameo yüzde 25 ve Calm yüzde 20 oranında personel azaltımı yapacaklarını duyurmuştu.