Avukat Güvenç Kiraz: Kentsel dönüşüm yıkmak değildir!
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı Avukat Güvenç Kiraz Kentsel dönüşüm yıkmak değildir ifadesinde bulundu...
Sizlere bir soru sormak istiyoruz?
Sizce İstanbul’un en riskli yapısı hangisidir? Aklınıza birçok cevap gelebilir. Kiminiz kamu binaları, kiminiz gecekondular, kiminiz bazı tarihi camiler, saraylar vs. diyecektir.
Uzatmadan cevaplayalım; İstanbul’un en riskli yapısı Kız Kulesidir. Yüzlerce yıldır İstanbul’a bir keyif katan, renk katan, manzara katan Kız Kulesi denizin ortasında dalgalarla, akıntılarla boğuşarak bugünlere kadar gelmiştir. Tabanında sadece bir kaya olduğu düşünüldüğünde ne kadar riskli bir yapı olduğu hepinizce kabul edilecektir.
Peki burada diğer soruyu sizlere sormak istiyoruz. Kız Kulesi İstanbul’un en riskli yapısı ise ve kentsel dönüşüm yasası ile biz riskli yapıları yıkıp yenilerini yapıyor isek neden Kız Kulesini de yıkıp yerine denizin ortasında güzel bir bina, AVM hatta otel-rezidans yapmıyoruz? Yapmıyoruz çünkü Kız Kulesi tarihi bir bina, insanlarımızın ortak geçmişini barındırıyor ve daha da önemlisi her bina riskli yapı ilan edildi diye yıkılmak zorunda da değildir. Kız Kulesi’de eğer risk taşıyorsa tarihi kurulların onaylayacağı projeler çerçevesinde aslını kaybetmeden güçlendirilebilecektir.
Kız Kulesi örneğini vererek bir yerlerde insanların iştahını kabartmış olmak istemem ama kentsel Dönüşüm Yasası çıktığı günden bugüne insanların vahşi bir şekilde bina yıkma meraklarına karşı olduğumu her platformda söylemeye çalıştım. Komşuları birbirine düşüren, Gezi Parkı olayları ile toplumu birbirine düşüren bu yasa denetimszi bir şekilde uygulanan risk tespitleri artık gözümüzü açmalıdır.
BİNALAR GÜÇLENDİRİLEREK DE AFETLERE HAZIRLIKLI HALE GETİRİLEBİLİR. GÜÇLENDİRME BİR ALTERNATİFTİR, RANTI ENGELLER...
Evet Gezi Parkı, AKM örnekleri çok konuşulduğu bu süreçte artık hep yıkmak yerine birazda güçlendirmeyi konuşmalıyız. Dünyanın birçok coğrafyasında şehirlerinde kentlerin tarihi dokularına dokunmadıklarını bu yapıların güçlü bir şekilde ayakta durduğunu görüyoruz. Bu şehirleri görmek için paralar harcıyoruz. Bu şehirlerde de binalar yıpranıyor, ancak hiçbir iktidar-belediye bu binaları yıkmayı yerlerine AVM’ler, oteller, rezidanslar yapmayı düşünmüyor. Uygulama çok basit; Bu binalar aslına uygun olarak GÜÇLENDİRİLİYORLAR. Oysa ki aynı durumu kendi şehrimizde yapmak işimize gelmiyor ve rant yaratmak, bir sektörü çılgın bir şekilde istihdam için koşturarak binaları yıkmaya çalışıyoruz. Maalesef ki; vatandaşlarımız da bu rant oyununu içine çekiliyor ve başka alternatifler yerine sadece yıkma odaklı bu süreçleri hem kendi evleri hem de kamusal binalar ve tarihi binalar için destekliyorlar.
Bizler Gayrimenkul Hukuku Derneği olarak; payitaht bir şehir olan İstanbul’un tarihi dokularının bozulmamasını, AKM (Atatürk Kültür Merkezi) gibi binaların aslına uygun olarak restore edilmelerini, güçlendirilmelerini talep ediyoruz.İstanbul’da güçlendirmeyi ve tarihi dokuların korunmasını acilen ve ivedilikle gündeme almadığımız takdirde çok yakın bir gelecekte; yeşil alanları, parkları, sosyal ve kültürel tesisleri, tarihi binaları-eserleri, tekno parkları, kütüphaneleri, operaları, tiyatroları olmayan bir BİNA ŞEHİR yaratmış olacağız. Çocuklarımız ve kendimizi için böyle bir şehir istiyor muyuz?
Saygılarımla
Av.Ali Güvenç KİRAZ
Gayrimenkul Hukuku Derneği Başkanı