Avukattan imar hakkı aktarımı açıklaması: Mülkiyet hakkına el konması gibi bir tanım yok!
Gayrimenkul Hukuku Derneği Kurucu Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, kanunla getirilen imar hakkı aktarımı ile ilgili konuştu ve detayları bir bir açıkladı. İşte o açıklama...
Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, geçtiğimiz günlerde TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildi ve yasalaştı. Düzenlemeyle İmar Hakkı Kanunu'na "imar hakkı aktarımı" tanımı ilave edilirken kamuoyunda tartışmalar ortaya çıktı.
Habertürk'ten Ahmet Hamdi Girgin'in haberine göre; 'Kişinin sahibi olduğu gayrimenkulden çıkarılarak, başka bir yerde bulunan mülke taşınmak zorunda kalacağı' şeklinde yorumlar gündeme geldi. Kanunda 'değer artış payı'na ilişkin de değişiklik yapıldı.
Gayrimenkul Hukuku Derneği Kurucu Başkanı Avukat Ali Güvenç Kiraz, kanun ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
KAMUDA CİDDİ ZARAR OLUŞUYORDU
Avukat Ali Güvenç Kiraz, İmar hakkının transferi meselesi konusunda kamuoyunda var olan spekülasyonun, daha önce kentsel dönüşüm yasasında, rezerv yapı alanı yasasıyla ilgili var olan spekülasyona benzer olduğuna dikkat çekti ve şunları söyledi:
"O spekülasyonda ne mevcuttu? İşte sizin Kadıköy'de olan konutunuzu alacaklar, rezerv yap alanı ilan ettiklerinde Tuzla'ya göndereceklerdi ki orada da yanlış bir bilgi bulunuyordu. Öyle bir durum yoktu. Burada ise tamamıyla farklı bir durum mevcut.
Bu kamuoyunda tartışılan 'evinizi alacaklar, başka bir yere yollayacaklar' gibi bir yasal düzenleme değil. Şimdi bizim imar uygulamalarımızda özellikle binlik planlar çıktıktan sonraki o 5 sene içindeki, yani 18 uygulaması diye belirtilen imar düzenlemesinin yapılması, parselasyon düzenlemesinin yapılmasına kadar geçen zamanda, mevcut gayrimenkullerle ilgili kısıtlılık hali mevcut oluyor. 5'inci sene geçtikten sonra da hatta belediyeler imar düzenlemelerini, parselasyon düzenlemelerini bütçe yetersizlikleri nedeniyle gerçekleştirmiyordu. Bu çerçevede vatandaş da ne yapıyordu? Mahkemeye giderek kamulaştırmasız el atma davalarını açıyordu. Bu doğrultuda yine kamunun çok ciddi şekilde zararı oluşuyordu ve bu paralar belirli bir zaman sonra maliklere ödenmek zorunda kalıyordu."
MÜLKİYET HAKKINA EL KONMASI GİBİ BİR TANIM YOK
Ali Güvenç Kiraz, düzenleme kapsamında mevcut değerin hesaplanacağını ve bu değer için 2 adet değerleme kuruluşu raporu alınacağını söyledi.
"Bu değerleme kuruluşu ortalamaları esas alınacak ve alınan gayrimenkulle verilen taşınmaz arasındaki fark bu noktada tespit edilecek. Ardından eğer bir değer farkı da ortaya çıkarsa, bu mahsuplaşılacak, yani size verilen yer ve emsal hakkıyla beraber daha değerli bir yer verildiyse sizden bu bedel istenecek" diyen Kiraz, daha düşük bir bedel olması durumunda da kamunun bu bedeli farkını ödeyerek mevcut gayrimenkulü üzerine almış olacağının altını çizdi.
Avukat Kiraz, konu ile ilgili açıklamasını şu şekilde tamamladı:
"Burada herhangi bir şekilde, tekrar etmek gerekirse, vatandaşın gayrimenkulünün alınıp başka bir yerden gayrimenkulünün verilmesi, yani mülkiyet hakkına el konulması şeklinde kaba bir tanım yok. Zaten imar kanununda var olan, yıllardır uygulanan mevcut imar düzenlemesi kapsamında taşınmazlara konulan kısıtlılık halinin, mevcut taşınmazı hiç kullanamama haline getiriyorsa, biraz önce de söylediğim okul alanı, yeşil alan ve benzeri gibi alanlar ortaya çıkıyorsa bu çıkan alanlarda bir başka parselde bu alanın transfer edilmesi ve kişinin mülkiyet hakkını o parselde imar hakkı ve inşaat hakkıyla birlikte alması durumu. Dolayısıyla imar hakkı transferi bu."
Miras ile edinilen taşınmazlarda yeni prosedürlü dönem...
SGK uzmanı açıkladı: 2025 asgari ücret ve emekli maaşı bu şekilde belirlenmeli! |