Eğitim

Aya İrini Müzesi'nin dış cephesi onarılacak

Topkapı Sarayı'nın dış avlusunda yer alan Aya İrini Müzesi'nin dış cephesi, İstanbul 2010 Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında onarılacak

Ayasoyfa Müzesi Başkanı Doç. Dr. A. Haluk Dursun, Ayasofya grubuna bağlı olan Aya İrini Müzesi'nde yapılacak dış cephe bakım ve onarım çalışmalarının bütçesinin 2010 Ajansı tarafından karşılanacağını belirtti. Dursun, ihale işlemlerinin bittiğini ve çalışmaların bu ay içerisinde başlayacağını belirtti.

Dursun, Doğu Roma döneminden kalma bir eser olan Müzenin, İstanbul'un birinci tepesinde bulunduğunu ve şehrin deprem bölgesinde yer alması nedeniyle hem zemindeki oynamalara, hem de dışardan rüzgar, kar, yağmur gibi dış etkenlere açık bir bina olduğunu söyledi.

Bu nedenle binada, dış yüzeyinden içeriye giren rutubetten kaynaklanan yapısal bozuklukların ortaya çıktığını ifade eden Dursun, kar ve yağmur suları, rüzgarlar, tozlar, yabani otlar, cam kırıkları ve cam aralıklarındaki boşlukların binaya zarar verdiğini kaydetti.

Bu tür tarihi binaların zaman zaman dış onarımlarının ve izolasyonlarının yapılması gerektiğin vurgulayan Dursun, şunları kaydetti: "Yabani ot temizliği bile başlı başına büyük bir iş. Çünkü başta incir olmak üzere yabani otlar kök salarak binaya büyük zarar veriyor. Bina önce yabancı maddelerden arındırılıyor. Tozlar ve bitkilerden arındırıldıktan sonra boşluklar dolduruluyor. Eğer derz (taş temizliği) yapılacaksa daha uzun bir işlem yapılıyor. Gerekiyorsa da ayrıca sıva ve badana yapılıyor. Tarihi binalarda mutlaka yapılması gereken işlemler bunlar. Aya İrini'de de bu işlemler yapılacak."

AYA İRİNİ MÜZESİ
Yunanca "Tanrısal Barış" anlamına gelen en büyük Bizans kilisesi özelliğindeki Aya İrini, Topkapı Sarayı'nın dış avlusunda yer alıyor. Ayasofya Müzesi ile aynı avlu duvarı içinde bulunan Aya İrini, Roma döneminden kalma Artemis, Afrodit ve Apollon mabetlerinin kalıntılarından yararlanılarak, 4. yüzyılın başlarında I. Constantinus zamanında yapıldı.

532 yılındaki Nika Ayaklanması sırasında yanındaki Sempson Zenon'la birlikte yanan kilise, imparator Jüstinianos tarafından Ayasofya ile birlikte yeniden yaptırıldı. Bizanslıların "Patrikhane şapeli" diye niteledikleri Aya İrini, 8. ve 9. yüzyıllarda yaşanan şiddetli depremlerde hasar gördü.

İstanbul'un fethinden sonra Topkapı Sarayı'nı çevreleyen Sur-ı Sultani içersinde kalması nedeniyle camiye çevrilmediği için önemli bir mimari değişikliği uğramayan Aya İrini, önce iç cephane, sonra da Harbiye Nezareti'nin silah ambarı olarak kullanıldı.

Türkiye'deki ilk müze çalışmaları Aya İrini'de başladı. III. Ahmet döneminde Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli yerlerinden gönderilen eserler "Eski Silahlar Koleksiyonu" (Mecma-i Esliha-i Atika) ve "Eski Eserler Koleksiyonu" (Mecma-i Asar-ı Atika) isimleri altında iki ayrı bölüm olarak Aya İrini'de toplandı. Zamanla sergi mekanının yetersiz kalması nedeniyle buradaki eserler 1875'te Çinili Köşk'e taşındı.

1908'de yeni bir askeri müzenin kurulması için Aya İrini'de çeşitli tarihsel malzemeler depolandı. Daha sonra açılan bu müze 1949'a kadar "Askeri Müze" olarak hizmet verdi.

1974-1976 yılları arasında yapılan çalışmalarda nemden arındırmak amacıyla çevresindeki toprak dolguları kaldırılan müze, 1973'ten beri birçok sanat etkinliğine ev sahipliği yapıyor.
A.A