Kent Haberleri

Ayasofya'nın Fatih Medresesi'nde yeniden inşa tartışmaları!

Ayasofya’nın avlusundaki kazılarda temelleri ortaya çıkan Fatih Medresesi, yeniden inşa projesiyle farklı tepkilere yol açtı. ICOMOS, “Sahte eski eser inşa etmek Ayasofya’yı ‘Dünya Miras’ı listesinden çıkarır” diyor.

Ayasofya’nın avlusundaki kazılarda temelleri ortaya çıkan Fatih Medresesi, yeniden inşa projesiyle farklı tepkilere yol açtı. ICOMOS, “Sahte eski eser inşa etmek Ayasofya’yı ‘Dünya Miras’ı listesinden çıkarır” diyor.


Ayasofya’nın avlusunda 1500 yıllık mimari esere bitişik yapılması planlanan medrese projesindeki belirsizlik devam ediyor. Uluslararası Anıtlar ve Sitler Konseyi Türkiye Milli Komitesi (ICOMOS) ise söz konusu eserin yapımını ‘gereksiz sahte eski eser inşa etmek’ olarak yorumlarken; uluslararası sözleşmeler gereği, Ayasofya’nın ‘Dünya Miras’ listesinden çıkarılma riskinin altını çiziyor. 1939’da çökme riski olduğu gerekçesiyle yıkılarak üzeri toprakla örtülen, 2008’de yapılan kazılar sırasında tarihi temelleri çıkınca yeniden yapılması gündeme gelen proje, Koruma Kurulu tarafından onaylandıktan sonra ihale edildi. ICOMOS’un karşı çıkmasıyla henüz inşaat aşamasına geçilemeyen projenin akıbeti Kültürel Miras Etki Değerlendirme Raporu’nun (KMED) sonucuna göre şekillenecek. 


Uygunluk tespiti

İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü’nden yetkililer, KMED raporunun bu ay sonuna kadar hazır hale geleceğini, rapor sayesinde projesinin tarihsel varlığı ile silüet uygunluğunun da tespit edileceği bilgisini verdi. Fatih Medresesi ile ilgili geçmiş dönemden kalan çizimler olduğunu vurgulayan yetkililer, “Medrese 1939’da müze müdürünün inisiyatifi ile yıktırıldı. UNESCO’ya sunulacak rapor sayesinde medresesinin geçmişte var olan bir yapı olduğunu ileteceğiz. Medrese idari birimler olarak kullanılacak. Depolarda zarar gören birçok obje ve eşya yine medrese bünyesine kaldırılacak. Medrese ibadethane olarak kullanılmayacak” dedi. 


‘Ciddi risk yaratır’

Söz konusu projeyi ‘kaygı verici’ olarak değerlendiren ICOMOS Türkiye Komitesi, “Ayasofya Medresesi hakkında ICOMOS Türkiye Milli Komitesi Görüşü” başlıklı açıklamasında, “Ayasofya’nın mimarlık tarihinin belki en önemli birkaç yapısından biri olduğu düşünülecek olursa, onun bitişiğine yeni bir sahte eski eser inşa etmenin vahameti anlaşılacaktır. ‘Üstün Evrensel Değeri’ olumsuz etkileyeceğine inandığımız yeniden yapım projesinin uygulanmasında ısrar edilmesinin, İstanbul’un Dünya Miras Alanları için ciddi bir risk yaratacağı kanısında olduğumuzu bildiririz” görüşlerine yer verdi. Açıklamada ayrıca; “Ayasofya Müzesi, 1985’te Dünya Mirası Listesi’ne girmiş, bu vesileyle Türkiye Cumhuriyeti tarafından Dünya Miras Sözleşmesi’ne uygun şekilde korunması ve değerlendirilmesi taahhüt edilmiştir” denildi.


‘Yeri Ayasofya avlusu değil’


Koruma Uzmanı Mimar Gülsün Tanyeli, medresede ısrar edilmesi durumunda Ayasofya’nın İstanbul miras listesinden çıkartılma riski olduğuna dikkat çekti. “Raporun nasıl hazırlandığı ve hangi dökümanların yer aldığına bakılacaktır” diyen Tanyeli, şunları söyledi: 


“Fatih Medresesi diye bilinen tarihi yapının asıl yeri Ayasofya Müzesi’nin avlusu değildir. Fatih Sultan Mehmed’in Ayasofya Vakfiyesi’ne göre medresenin Ayasofya’nın kuzeyinde yer aldığı, medrese ile Ayasofya arasında üstü örtülü bir yol bulunduğu tanımlanıyor. Medresenin gerçek yeri Caferağa Medresesi’nin dibidir. Ayasofya’nın çevresinin açılması ve yol düzenlemesinden ötürü yıkılan medrese 19. yüzyılın son çeyreğinde yeniden inşa edildi. Medreseyi, avlunun içinde, Ayasofya’ya bitişik olarak yeniden inşa etmek bu kadar önemli midir? Projeyi hayata geçirmek isteyenler fiziki varlık olmasa bile, soyut kültürel mirası düşünerek hareket ediyor. Sadece soyut miras üzerinden eklenti yapmak doğru değil. Kültürel açıdan Ayasofya’ya bitişik halde  böyle bir rekonstrüksiyon yapılmamalıdır. KMED raporuna istinaden istenirse fikrimizi, raporun içeriğine göre belirtiriz.”


‘Bitişik olması doğru olmaz’


Yıldız Teknik Üniversitesi Mimarlık Bölümü’nden Prof. Dr. Can Binan da, medresenin Ayasofya’ya bitişik yapılmasına karşı çıkarak, “19. yüzyılda inşa edilen medrese ilk yapılan medrese değil. Ayasofya’nın dibine yapışık bir halde bir proje yapmak teknik açıdan sorunlu olabilir. Ayasofya’ya yapışmayan, eserin yanında duracak bir yapı ancak özel bir çalışma ve Yarışma sonucuyla yapılmalıdır. Esere bitişik bir eseri doğru bulmam” dedi.  


Milliyet