Kentsel Dönüşüm

Aykurt Nuhoğlu: Fikirtepe'deki dönüşüme müdahale edemedik!

Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, " 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri’nin üzerinden geçen iki yıllık süreçle Kadıköy’de gerçekleşen değişimleri ve projeleri anlattı.

CHP’li Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu "Bizim iddiamız Kadıköy’ün yerel yönetim biçimiyle hayata geçirdiği projelerle tüm ülkeye örnek olması" diyor. Kadıköy'ü halkla birlikte yönettiklerini anlatan Nuhoğlu, "Göreve geldiğimiz günden bu güne Kadıköylüler'in itiraz ettiği hiçbir uygulamayı hayata geçirmedik" şeklinde konuştu.




Kadıköy Belediye Başkanı CHP’li Aykurt Nuhoğlu, "Kadıköy’den başka yerde yaşamayı hiç düşünmedim’’ diyen bir Kadıköylü. Belediyede alınan bütün kararların halk ile birlikte alındığına dikkat çeken Nuhoğlu, "Göreve geldiğimiz günden bu güne Kadıköylüler'in itiraz ettiği hiçbir uygulamayı hayata geçirmedik’’ diyor. Nuhoğlu ile 30 Mart 2014 Yerel Seçimleri’nin üzerinden geçen iki yıllık süreçle Kadıköy’de gerçekleşen değişimleri ve projelerini konuştuk. Nuhoğlu 40 yıllık Kadıköylü


Kadıköy ile aranızdaki bağı tarif eder misiniz?


- 40 yılı aşkın süredir Kadıköy’de yaşıyorum. Burada okudum. Gençliğim burada geçti. Burada çalıştım. Burada politika yaptım. Bu anlamda Kadıköy benim için hayatın ta kendisi. Kadıköy’den başka bir yerde yaşamayı hiç düşünmedim. Kadıköy benim evim. Her sokağının her mahallesinin ayrı bir özelliği ve değeri var.


Kadıköy’ün İstanbul için önemi nedir?


- Tarihiyle, konumuyla İstanbul’un en önemli ve eski önemli ilçelerinden biri. Kadıköy’de 480 binin üzerinde insan yaşıyor. Türkiye’de eğitim seviyesinin ve hayat kalitesinin, sosyal-kültürel yaşamın oldukça yüksek olduğu bir ilçe. Aynı zamanda bir kültür sanat kenti. Anadolu yakasının nabzı burada atıyor.


Kısa bir süre önce açıklanan belediye memnuniyeti anketinde ‘‘Belediyelerin hizmetlerinden memnun musunuz?’’, "Belediye başkanını halka yakın buluyor musunuz?" kategorilerinde ilk sıralarda yer aldınız. Bu başarının sırrı nedir?


- Belediye Başkanlığı halkın bize emaneten verdiği bir makam. Biz sadece onların beklentilerini hayata geçirmek için buradayız. Ben hiçbir şeyi tek başıma yapmadım. Belediye Meclisi üyelerimiz, başkan yardımcılarımız, müdürlerimiz ve tüm belediye çalışanları hatta Kadıköylüler'le birlikte yaptık. Yani bir başarı varsa bu tüm Kadıköylüler'in başarısıdır. Biz olanaklarımızı daha özgür, daha çağdaş, doğasıyla, insanıyla barışık bir Kadıköy için seferber ettik. Bizim iddiamız Kadıköy’ün yerel yönetim biçimiyle hayata geçirdiği projelerle tüm ülkeye örnek olması.


 Önümüzde üç yıl içerisinde gerçekleştireceğiniz projelerden bahseder misiniz?


- Biz projelerimizi Kadıköylüler'le birlikte yaptığımız toplantılar sonucunda oluşturduk. Bunun için belediyenin 5 yıllık stratejik planını her yaş ve her kesimden Kadıköylüler'le birlikte yaptık. Bu toplantılardan çıkan sonuçlarla 52 tane proje oluşturuldu. Bunların büyük bir kısmının çalışmalarına başladık. Hatta bazıları bitti. Bir kısmını ise projelendirdik. Önümüzdeki aylarda çalışmalara başlayacağız.


Fikirtepe’ye müdahil olmayı çok istedik...


 Yapamadığınız için üzüldüğünüz neler var?


- Yetkimiz olmadığı için yaşanan bir takım sorunlar çözülememesi sıkıntı elbette. Örneğin Fikirtepe’deki kentsel dönüşüm. Bakanlığa konuya müdahil olmak istediğimizi bildirdik ama hala bir dahlimiz yok. Örneğin Yeldeğirmeni’nde tarihi bir bina var. Harabe halinde. Şu anda Milli Eğitim’de. Buranın belediyeye verilmesini istedik. Çocuklar için atölye yapma projemiz vardı. Tam 4 kez istedik ve dört kez reddedildi. Bina çürüyor. Bunlar üzücü konular.


"Kadıköy’ü Kadıköylüler'le birlikte yöneteceğiz" demiştiniz. Bu söylem ne kadar hayat buldu?


- Zaten bunu yapıyoruz. Stratejik planın hazırlanması için başlayan toplantılarımız çeşitli biçimlerde sürüyor. Esnafla, sanatçılarla, tiyatrocularla, sporcularla, heykeltıraşlarla, ressamlarla ayrı ayrı toplantılar yapıyoruz. Kadın politikalarını belirlemek için Kadın Çalıştayı yaptık. Sanırım İstanbul’da ilk kez bir yerel yönetim Kadın Çalıştayı yaparak kadınların istek ve önerilerini aldı. Örneğin bu çalıştaydan çıkan taleplerden biri belediyede Toplumsal Eşitlik Birimi'nin kurulmasıydı. Hemen çalışmalarına başladık. Çalıştayda tartışılan konuları da ayrıca kitap olarak basacağız. Kadıköy’de mahalle ziyaretleriyle doğrudan Kadıköylüler'in istek, beklenti ve önerilerini dinliyoruz. Belediye yaşkan yardımcılarımız her gün mahalleleri ziyaret ediyor.


Sorunları yerinde tespit ediyor, çözümlemek için adımlar atıyoruz. Atacağımız her adımda önce Kadıköylüler'in görüşlerini alıyoruz. Bu yöntem aynı zamanda sorunların çözümünü de kolaylaştırıyor. Artık yerel yönetim anlayışı değişti. "Ben yaptım oldu" anlayışı ile bir kenti yönetemezsiniz. O kentte yaşayan herkesin o kente dair söz söyleme hakkı vardır. Yerel yönetimler halkın fikirlerine ve katkılarına açık olmak zorunda. Çünkü gerçek demokrasi her düzeyde katılımcı ve koşulsuz şeffaf bir yönetimle başarılabilir. Biz Kadıköy’de bunu hayata geçirmek için yola çıktık. Göreve geldiğimiz günden bu yana da bunu yapmaya çalışıyor, adımlarımızı bu doğrultuda atıyoruz. Şunu kesinlikle söyleyebilirim ki göreve geldiğimiz günden bu güne Kadıköylüler'in itiraz ettiği hiçbir uygulamayı hayata geçirmedik.




Merkezi yönetimin yerel alana girmesi doğru değil


Kadıköy Deniz Otobüsü İskelesi yanındaki otopark alanına Başbakanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı, İstanbul İl Müftülüğü talebi doğrultusunda yapımı planlanan “Ulu Cami” için 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliği Plan Raporu’nun Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nda askıya çıkarıldığı iddia edilmişti. Konuya ilişkin ne söylemek istersiniz, davada son aşama nedir?


- Süreç devam ediyor. Yeni bir gelişme yok. Bu ısrarı ilginç buluyorum ve politik olduğunu düşünüyorum. Camileri politik simge haline getirmek doğru değil. Söz konusu çevrede 9 tane camii var. Eğer Kadıköy’de camiye ihtiyaç varsa biz bunu yaparız. Dinin siyasallaştırılması doğru değil. Hukuki anlamdaki bütün süreçleri devam ettireceğiz. Kadıköy’ün ihtiyacına Kadıköylüler karar verir. Merkezi yönetimin yerel yönetimin görev alanına giren konularla ilgili karar vermesi doğru değil. Merkezi yönetimin çözmesi gereken daha acil sorunlar var. Doğu’da Güneydoğu’da her gün 3-5 asker, polis, çocuk ölüyor. Her gün bir kadın cinayete kurban gidiyor. Ege Denizi mezarlık haline geldi. Her gün bir tekne batıyor. Binlerce insan yaşamını yitirdi. Merkezi yönetim Kadıköy ile uğraşacağına bu sorunları çözsün. Biz Kadıköy’de bir camiye ihtiyaç varsa bunu yapacak ekonomik güce de olanaklara da sahibiz. Merak etmesinler.




Meltem YILMAZ/Yeni Yüzyıl