Sektörel

AYO modeli metropollerin çehresini değiştirecek

SPK Başkanı Turan Erol AYO modelinin uygulanmasıyla büyükşehirlerin çehresinin değişeceğini söyledi.

 

Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) Başkanı Turan Erol, kamu altyapı yatırımlarının finansmanına dönük, Altyapı Yatırım Ortaklıkları (AYO) modelinin uygulanmasıyla büyükşehirlerin, metropollerin çehresinin değişeceğini kaydetti.

SPK Başkanı Turan Erol, Kurul'un bir yılı aşkın süredir
üzerinde çalıştığı kamu altyapı yatırımlarının finansmanına ilişkin
"Altyapı Yatırım Ortaklıklarına İlişkin Esaslar Tebliğ Taslağı"
hakkında açıklamalarda bulundu.

Kamu altyapı yatırımlarının yüksek tutarda finansman ihtiyacı gösteren
ve geri dönüşü geç yatırımlar olduğuna işaret eden Erol, ülkelerin
gelişmişlik düzeyiyle eğitim, sağlık, kentsel altyapı, sulama, enerji ve
ulaştırma gibi temel altyapı yatırımlarının düzeyi arasında doğrusal bir
ilişki olduğunu söyledi.

Bu yatırımların tamamıyla devlet bütçesinden karşılanmasının bütçe
üzerinde önemli bir yük oluşturduğunu dile getiren Erol, şöyle devam
etti:
"Ülkemizde 2007 yılında yaklaşık 140 milyar YTL olarak gerçekleşen
sabit sermaye yatırımlarının 35 milyar YTL'si kamu sektörünce, 105
milyar YTL'si ise özel sektör tarafından gerçekleştirildi.

Kamu sektörüne düşen yatırım tutarının ise yüzde 45'i mahalli idareler,
yüzde 37'si merkezi yönetim tarafından finanse edilmiştir. Mahalli
idareler 2007 yılı içinde genel bütçeden yaklaşık 13 milyar YTL pay
aldı. Sonuçta altyapı yatırımlarının ne şekilde finanse edileceği konusu
kamu otoritelerinin karşılaştığı en önemli sorunlardan biri."
Bu çerçevede, SPK'nın altyapı yatırımlarına sermaye piyasaları yoluyla
finansman sağlanabilmesi ve başta belediyeler olmak üzere kamu
sektörünün altyapı yatırımları finansman sorunlarının çözümüne katkı
sağlanması amacıyla tebliğin hazırlandığını kaydeden Erol, taslağın
Mayıs ayı sonunda SPK web sayfasında ilan edilerek sektörün görüşüne
açıldığını hatırlattı. Erol, ayrıca tüm büyükşehir belediyeleri, ilgili
kamu kurumları ve özel sektör temsilcileriyle yurt dışında söz konusu
hususta faaliyet gösteren kurumlardan da ayrıca görüş talep edildiğini
söyledi.

-YENİ BİR ŞİRKET MODELİ-
Taslakta gayrimenkul yatırım ortaklıkları modeli örneğinden yola
çıkılarak faaliyet konusu altyapı yatırımı olmak üzere yatırım ortaklığı
şeklinde faaliyet gösterecek yeni bir şirket modeli düzenlendiğini
anlatan Erol, şöyle devam etti:
"Bu modelle, yap-işlet-devret modeli çerçevesinde kamu tarafından
yaptırılan veya özellikle belediyeler tarafından yürütülen altyapı
yatırım ve hizmetlerinin öz kaynakla finanse edilmesi, böylece şirket
paylarının nitelikli yatırımcılara veya önceden belirlenmiş
yatırımcılara satılması veya halka arz edilmesi suretiyle sermayenin
tabana yayılması sağlanacak.

Ayrıca, şirket tarafından borçlanma senetleri ihracı yapılması yoluyla
da projelere finansman sağlanması mümkün olabilecek."
Erol, diğer taraftan, sermaye piyasası kurumu olarak faaliyette
bulunacak olan altyapı yatırım ortaklıklarının, kurucularına ve kuruluş
usullerine, portföy işletmeciliği faaliyet izinlerine, organizasyon
yapılarına, ihraç edecekleri sermaye piyasası araçlarının SPK kaydına
alınmasına, yatırım faaliyetlerine, kamuyu aydınlatma ve yatırımcıların
bilgilendirilmesi yükümlülüklerine ilişkin esaslar getirilerek güvenli
bir sistem oluşturulduğunu da kaydetti.

Yönetim bakımından SPK düzenlemelerine tabi olacak ortaklığın ana
faaliyet konusunu fizibilitesi ve değerlemesi yapılmış altyapı
projelerine yatırım yapılmasının oluşturacağını bildiren Erol, şunları
kaydetti:
"Modelin hayata geçirilmesiyle altyapı yatırımlarının bütçe üzerinde
yarattığı yükün azaltılması, kamunun altyapı yatırımlarının hızlanması,
diğer kurumsal yatırımcılardan farklı olarak; tarım, sulama, enerji,
kentsel dönüşüm ve benzeri altyapı yatırımlarına dayalı bir portföyü
işletmek üzere kurulacak ortaklıkların, sermaye piyasalarındaki ürün
çeşitliliğini artırması ve altyapı konusundaki mevzuat hakkında yeterli
bilgi sahibi olmayan, bu suretle yatırım yapmaktan çekinen yabancı
yatırımcıların, Kurulumuzun gözetiminde faaliyette bulunacak
ortaklıklara yatırım yapması, bu suretle sermaye piyasasının
derinleşmesi bekleniyor."
Türkiyede ilk defa 1997 yılında halka arz edilen GYO'ların bugünkü
portföy değerlerinin 3,5 milyar YTL civarında olduğunu bildiren Erol,
GYO'ların portföylerinin önemli bir kısmını gayrimenkul projelerinin
oluşturduğunu ifade etti. Dolayısıyla bu tutarda bir kaynağın GYO'lar
yoluyla gayrimenkul sektörüne aktarıldığını vurgulayan Erol, "Konut
finansmanı düzenlemesiyle birlikte çok hızlı bir büyüme yaşayan GYO'lar
kurumsal yapıları ile yabancı sermayeyi de ülkeye çekiyor. GYO modelinin
örnek alındığı altyapı yatırım ortaklığı modelinin de aynı şekilde
altyapı yatırımlarının finansmanında önemli bir rol oynayacağını
düşünüyoruz" dedi.

-İSTANBUL FİNANS MERKEZİ PROJESİ-
Bu modelin uygulanmasıyla büyükşehirlerin, metropollerin çehresinin
değişeceğini dile getiren Erol, bugüne kadar belediyeler veya kamu
tarafından yapılan altyapı yatırımlarının beklentilere arzu edildiği
kadar cevap veremediğini, bundan sonra çok daha büyük projelerin
finansmanının AYO modeliyle sağlanabileceğini, büyükşehirlerin bambaşka
bir çehreye bürünebileceğini anlattı.

Metro, tüpgeçit, yeni yollar veya farklı altyapı yatırımları
düşünüldüğünde kaynakların çok yetersiz kaldığını belirten Erol, yurt
içi ve yurt dışı fonların yatırımları bu alana çekildiği takdirde çok
daha büyük projelerin daha kolay ve hızlı bir şekilde hayata
geçirilebileceğini söyledi.

Erol, bu modelin İstanbul'da uygulanması durumunda, İstanbul Finans
Merkezi Projesi'nin başarısına çok önemli katkılarda bulunacağını
inandığını sözlerine ekledi.

SPK yetkilileri de, Londra metrosuna, Londra'daki finansal merkez olan
Chanary Wharf ile Heatrow Havaalanı arasında yeni bir hat eklenmesinin
maliyetinin 10 milyar sterlin, yaklaşık 19 milyar dolar olduğunu
belirterek, dünyada benzeri projelerin AYO modeliyle uygulamaya
geçtiğini anlattılar.