Genel

Ayşe Arman'dan Trump Towers Alışveriş Merkezi yazısı!

Hürriyet gazetesi yazarı Ayşe Arman, D Yapı'nın Mecidiyeköy'deki projesi Trump Towers Alışveriş Merkezi'nin  Genel Danışmanı Füsun Yılmaz Phillipson ile söyleşisinin ardından bu yazıyı kaleme aldı...

 

İşte Ayşe Arman'ın köşesinden 'şžubat'ta Trump'tayız' başlıklı yazısı;

'çok heyecan verici bir kadınla tanıştım:

Füsun Yılmaz Phillipson.

Sade ve klas.

Hep siyahlar giyiyor, 'siyahlar prensesi'.

Hem dişi hem erkeksi.

çok hızlı.

Hızlı düşünüyor, hızlı karar veriyor.

Anladınız, sıkı bir iş kadım

Ve aynı zamanda iyi bir anne.

Emily adında bir kızı var.

Alya'dan bir-iki yaş büyük.

Annelikte çocuğu senden büyük olan, hep daha kıdemlidir. Ben de bunu hiç kompleks yapmam, can kulağıyla kıdemli anneleri dinlerim. Onlar, yürüyeceğim yoldan daha önce geçip gitmiştir, mutlaka kulağıma küpe olacak tecrübeleri vardır. Ne kapsam kardır. Füsunla da bir kahve sohbetine bir sürü şey sığdırdık. Benim çocuğumun kaderini değiştiren bir tüyo da aldım ondan, sayesinde çocuğumun okulu değiştirdim.

Mecidiyeköy'deki Trump Tovvers'daydım.

Füsun, Trump Towers Projesi'nin genel danışmanı.

Daha doğrusu, o projenin her şeyi.


Yıllardır gayrimenkul sektöründe, son birkaç aydır da kafayı Trump Towers Alışveriş Merkezi'yle yemiş durumda. Belli ki güzel bir alışveriş merkezi olacak, muhtemelen benzerlerinin en iyisi. Ama beni en çok ilgilendireni çocuk katıydı.

Öğrendiklerimi hemen paylaşıyorum.

1- 8 bin 800 metrekare, boru değil! Işıklı, teraslı, hareketli, renkli, cıvıl cıvıl bir yer.

2- Bugüne kadar alışveriş merkezlerinde çocuklara ayrılan alan hep küçük bir 'parça'ydı. Adeta iliştirilmişti. Trump'ta öyle değil. Bir bütün.

3- 0 katta her şey çocuğa ait. 3-12 yaş arasındaki çocuklara. İçeri girdiği zaman kendini çocuk gibi hissedebiliyor. Her yere bakıyor, her yer kendisi için tasarlanmış. Mesela saat mağazası var. Ama bir tane bile büyük saati yok.

4- Sadece eğlenecekleri, alışveriş yapacakları bir yer dep, eğitim de düşünülmüş. Eğlenirken öğrenmeleri de hedeflenmiş. Tiyatro var. 550 kişilik. Avrupa yakasındaki tek Disney tiyatro.

5- Girişte bir 'danışma' karşılıyor sizi. Abi ve ablalar var. Dilerseniz çocuğunuza çeşitli aktivitelerde refakat ediyorlar. 'Bu de nereden çıktı' deyince Füsun anlattı: 'Artık Türkiye'de çok fazla single baba var ve hafta sonu çocuklarını aldıklarında ne yapacaklarını bilemiyorlar. Onlara yardımcı olmak için bu kavramı geliştirdik, Üç yaşındaki kızı tuvalete mi gitmek istiyor O ablalardan biriyle gidecek.

Ya da baba, çocuk eğlenirken ayakta dikilip bekliyor, ne yapacağım bilmiyor. şžahane bir lounge tasarladık. Orada iPad'ine bakarken, göz ucuyla da çocuğunu görebilecek. Ya da, daha önce dört defa aynı çocuk oyununu seyreden anne, bir kere daha seyredip bayılmasın diye, çocuğu ablalardan biriyle izleyebilecek, o da bu fırsatı değerlendirip kuaföre gidebilecek!'

6- Ne yazık ki hayat böyle! Artık her şeyi aynı anda yapmak zorundayız. Hele çalışıyorsanız, hafta sonu, o iki gün, hem iyi anne, hem iyi sevgili hem de güzel ve bakımlı olmak istiyoruz. İşte bu çocuk katı, her şeyi bir arada yapabilmemiz için tasarlanmış. çocuğunuz bale dersi alırken, siz de ayakkabı bakabiliyorsunuz.

7- Bir de çocuk eğlence merkezi var ki, 3 bin metrekare. çocuklar akıllarını kaybedebilir.

8- çocuklar için özel D&R bile var. Kitaplar, CD'ler, filmler, kırtasiye. Yalvaç Ural'ın yayınları da 'okuma bölümü'nde. Okuma günleri bile düzenlenecek.

9- Oyuncak mağazaları, kılık kıyafet ve aklınıza ne gelirse var. Ve tabii çocuklar pet shop'larda hayvanları sevip okşayabilecekler.

10- çocukların yemesi sorun. O yüzden özel çocuk fast food'u da var. Köfteciler, hamburgeciler ve sosisçiler... Bildiğiniz bir sürü fast-food markası burada çocuk bölümünü açmış.

11- Sıkıldınız, hava mı almak istiyorsunuz Buyurun terasa. Bütün katı görebiliyorsunuz.

12- Bir de dans köşesi var ki, bayıldım. Hyde Park gibi. Serbest platform. Biz Füsun'la kahve içerken, kızlarımız Alya ve Emily dans ederek kendilerinden geçebilirler.

13- çocuğunuz arkadaşının doğum gününe mi davetli Hiç dert etmeyin, hangi ara hediye alacağım diye. O da düşünülmüş vaziyette. Her şeyi bir yerde hallediyorsunuz.

14- Bir ailenin her ferdi için, erkek, kadın, çocuk ayn ayrı katlar dizayn edilmiş. Erkek, elektronik eşya bakarken, kadın çanta ayakkabı peşinde koşabiliyor, çocuk da Disney'de tiyatrosunu izleyebiliyor. Ya da dilerse deliler gibi dans ediyor. Ve sonra da bütün aile tekrar bir araya geliyor.

'Vayyy be!' dedim Füsun'a 'Ya öyle...' dedi, 'Biliyorsun, artık çocuklarımız bir numara. Hepimiz için. Bütün ailelerde, bütün seçimlerde karar verme merkezi onlar. Ekonomik krizde bile, bütün alım alışkanlıklarımız değişse de, çocuklarımıza yaptığımız yatırım değişmiyor, değişemiyor. Onlar hep piramidin en tepesinde. İşte biz de, değişen dünyanın, değişen değerlerine uyumlu bir AVM tasarladık. şžubat'ta Trump'ta görüşürüz...'

Ayşe Arman / HÜRRİYET