Sektörel

Ayşe Çavdar: Sitelerde yabancılaşıyoruz!

Gazeteci, akademisyen Ayşe Çavdar, günümüzdeki yapılaşma modelleriyle, mahalle ve komşuluk ilişkilerinin ortadan kaldırıldığını belirtti.

Gazeteci, akademisyen Ayşe Çavdar, günümüzdeki yapılaşma modelleriyle, mahalle ve komşuluk ilişkilerinin ortadan kaldırıldığını belirterek, ödenen vergiler karşılığı kamu eliyle sunulması gereken hizmetlerin de buna paralel bir rant aracı olarak ticarileştirilmekte olduğunu söyledi. 


IABA Ş2015 Antalya III. Uluslararası Mimarlık Bienali etkinlikleri kapsamında düzenlenen konferansa konuşmacı olarak katılan gazeteci, akademisyen Ayşe Çavdar, güvenlikçi söylemlerle inşa edilen sitelerin, etrafı adeta sur duvariarıyla çevrili birer kaleden farksız olduğunu belirterek. "Eskiden bu site etrafındaki duvarlar diz hizasındaydı. O duvar bir sınırı işaret ederdi ve o sınırın kendisi bir kamusal alana dönüşürdü. Şimdikilere bakıyorsunuz duvarlar yüksek. onun üstünde dikenli tel var, dikenli telin üstüne de artık jiletli tel konuluyor. Kuşlar da konmasın istiyorlar" dedi. 


ŞEHİRLE TANIŞIKLIKLARI YOK 

Kentsel dönüşüm adı altında gecekondu mahallerinin, tarihi mahallerin dağıtılmakta olduğunu da ifade eden Çavdar, "Bunlardan parası olanlar bu söylediğimiz sitelerin içerisine giriyorlar. Bu sitelerin içerisindekiler gelir düzeyi bakımından birbirlerine benziyor olabilirler, ama eskiden olduğu gibi birbirlerine yaşam tarzı konusunda hiç benzemiyorlar. Farklı kökenlerden geliyorlar, farklı dillerde konuşuyorlar, şimdi siz mahalledeki hemşerilikten kaynaklanan, yoksulluktan kaynaklanan, aynı yerde çalışmaktan kaynaklanan o bağları dağıttınız. Birbirlerini tanımayan bu insanların şehirle de tanışıklığı yok" diye konuştu. 


TEKELLEŞEN KAMU HİZMETİ 

Sözlerini, "İnsanların şehirle tanışıklığı ne demek, işte yanımızda etrafımızda oturan insanı tanımak demek. Bunlar da gitti" şeklinde sürdüren Çavdar, "işte bu korkunun yamacına ne geldi Polis ve özel güvenlik şirketleri. İstanbul'da bir sürü inşaat şirketi çok ucuza site mal edip yapıyor. Çünkü ileride sitede oturacak olanlardan kazanacaklarına bakıyor. Güvenliği sağlanacak tamam, ondan para kazanacak. 


Temizliği sağlayacak ondan para kazanacak. Şimdi tasarı halinde ama ileride elektriği de o satacak. Aslında devletin size verdiği hizmetler özelleştirilerek birilerinin tekeline geçmiş oluyor" ifadesini kullandı. 


TOKİ'NİN YAPTIĞI SİTELERİ YÖNETİYORLAR 

Bazı inşaat şirketlerinin inşa ettikleri sitelerden ziyade, yönetim adı altında sözde verdikleri hizmetlerden önemli kazançlar sağlamakta olduklarını da vurgulayan Çavdar, bu yöntemin TOKİ tarafından da uygulanmakta olduğunu söyledi. Çavdar şunları söyledi: "Düşünün Kaya Şehir'de neredeyse 1 milyon kişi yaşıyor. Belediyenin vermiş olduğu hizmetler dolaylı olarak özelleştirilmiş. Bazı lüks sitelerde aidat 2 bin 500 liradan başlıyor. Benim kiram bunun yarısı kadar. Bunların kendi evine ödediği paradan bahsediyorum. Baktılar bu site yöneticiliğinde çok para var, Ankara Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi bir araya geldiler ve Boğaziçi A.Ş. diye bir şirket kurdular. Bu şirket ne yapıyor biliyormusunuz. TOKİ'nin Türkiye'de yaptığı bütün siteleri yönetiyor. Az Önce söylediğimiz İnşaat şirketlerinin mantığıyla yönetiyor.  Bezirgan Bahçe'yi de Boğaziçi A.Ş. Yönetiyor. Bu arada bütün site yöneticileri de Karadenizlidir. Türkiye'de üç büyük güvenlik şirketi var. Devletin taşeronu olarak çalışmak dışında hiç bir işi olmayan bu üç şirketin sahibi de Rizelidir. Boğaziçi A.Ş., 2 bin 800 konutun bulunduğu Bezirgan Bahçe'nin yöneticiliğini yapıyor. 2008 yılında aidat 80 liraydı. Ortak çarşının bakımı yapılıyor ve 8 güvenlik görevlisi var. Bunlarda asgari ücretle çalıştırılıyor. Şimdi geri kalan para ne oluyor! Geriye kalan para aslında sizin vergilerinizin karşılığında belediyenin sunması gereken hizmetlerle ilgili. Ancak siteye girince, bunun da bedelini yönetime ödüyorsunuz. Bütün bunları korkunuzdan ve mecburiyetten talep etmiyorsunuz artık. Böyle bir yerde kentlinin geleceği yok demektir."


Antalya Hilal