Azınlık mallarının iadesi cemaatlere teminat veriyor!
Cemaat Vakıfları Temsilicisi Vakıflar Meclisi Üyesi Laki Vingas, hükümetin azınlık mallarının iadesiyle ilgili gayretlerinin samimi, gerçekçi ve realist olduğunu belirterek, 'Azınlık mallarının iadesi kararı, cemaatler için bir teminattır' dedi
Hükümetin aldığı azınlık mallarının iadesine ilişkin kararı AA muhabirine
değerlendiren Vingas, konunun medyada çok fazla yer almasıyla insanların böyle
bir problemin farkına vardığını ve çözümü için de bir gayret sarf edildiğini
görmekten mutluluk duyduğunu söyledi.
Vingas, AK Parti hükümetinin çözüme yönelik ciddi gayretleri olduğunu
belirterek, 'Azınlık mallarının iadesi kararı, cemaatlerin Türkiye 'de rahat ve
huzur içinde yaşamaları için bir teminattır. Kendi geleceklerini Türkiye 'de
görmelerini sağlayan önemli bir adım, geçmişteki ön yargıları kıran kararlı bir
girişimdir. Hükümetin azınlık mallarının iadesiyle ilgili gayretleri samimi,
gerçekçi ve realisttir' şeklinde konuştu.
AK Parti hükümeti döneminde gayrimüslim azınlıkların ilk defa defansif
tavırlarından çıkarak, bir açılım sergilediğini vurgulayan Vingas, şunları
kaydetti:
'Azınlıklar, yeni süreçte öz güvenli hissetmeye başlamışlardır.
Geleceklerinin teminat altına alınabileceğine inanmaktadırlar. çocuklarımızın
artık siyaseten borçlu doğmayabileceğine seviniyoruz. Devletle temas etmenin
artık korkulacak bir şey olmadığını gördük. Nihayet mütekabiliyet kavramının
vesayeti azalmakta kağıt üzerinde kalmış vatandaşlık tanımı ve bilinci tekrar
gerçek anlamda olgunlaşmaya başlamıştır.'
'İADE SIRASINDA BİR SORUN YAşANMAYACAK'
Vingas, büyük devlet olmak için açılmak, kabuk tutmuş yaraları tartışmak
gerektiğini dile getirerek, 'İade konusunu akademik platformdan toplumsal
platforma indirmek lazım. Mesela insanlar endişeleniyor. 'Niye böyle milyarlık
vakıflar bu insanlara veriliyor, ihtiyaçları mı var ' ya da 'Benim oturduğum evin
ilk sahibi Rummuş şimdi evim elden mi gidecek ' gibi sorular soruyor. Bunların
açıkça anlatılması lazım' dedi.
Azınlıklar olarak az olmanın mağduriyet duygusuyla değil, eşit ve doğal
vatandaşlığın gururu ve geleceğin teminatıyla yaşamak istediklerini ifade eden
Vingas, devlet yetkililerinin 'Biz kimseye hediye vermiyoruz, lütufta
bulunmuyoruz, ait olanı iade ediyoruz. Hakkı sahibine veriyoruz' şeklindeki
yaklaşımlarının son derece anlamlı olduğunu vurguladı.
Vingas, bu sürecin bir sürpriz olmadığını, 2008 'de de iadeler olduğunu,
artık iade prosedürlerinin bilindiğini dile getirerek, 'Öyle tahmin edildiği
gibi iade sırasında bir sorun yaşanmayacak. Bu konudaki siyasi irade çok nettir.
Eskiden tapu dairelerinde sıkıntılar vardı. 2009 'daki genelgeyle bu da yok oldu.
Bu kararnamenin çizdiği hatlar içindeki tüm hakların verileceğine ve devir işlemi
sırasında bir sorun oluşmayacağına inanıyorum. 200 ile 300 arasında bir mülk
devredilecek' şeklinde konuştu.
'VAKIFLARIN GELİşMESİ, ÜLKEMİZ İçİN DE BÜYÜK BİR KATMA DEÄERDİR'
Başvuruların yönetmelik hazırlandıktan sonra başlayacağını ve
yönetmeliğin de bir ay içinde tamamlanacağını tahmin ettiğini anlatan Vingas,
başvuru için 1 yıl gibi bir sürenin söz konusu olduğunu söyledi.
İadenin arkasından önemli olanın cemaatlerin bu binaları doğru
kullanmaları ve ortak sosyal projelere katkıda bulunmaları olduğunu ifade eden
Vingas, 'Cemaat vakıflarımızın faaliyet alanları geniştir. İbadethanenin
yanında, eğitim, sosyal faaliyet, hastane, yardım ve aşevi gibi hizmetleri veren
ve kültür birikimleriyle bulundukları yerde bir kültür köprüsü vazifesi veren
kurumlardır. Vakıfların gelişmesi, ülkemiz için de büyük bir katma değerdir'
dedi.
Laki Vingas, Avrupa Birliği (AB) süreci ve Avrupa İnsan Hakları
Mahkemesinin (AİHM) azınlık mallarının iade edilmesinde etkin olduğunu, ancak bu
hakkın sırf AB ya da AİHM nedeniyle sağlandığını söylemenin haksızlık olacağını
vurgulayarak, şunları kaydetti:
'Bu bir süreçtir. Öyle olsa hükümet, AİHM 'e tazminat vereyim
gayrimenkuller elimde kalsın da derdi eğer zorlama olsaydı. Burada hükümetin
sorunu çözmedeki iyi niyetinin AB ve AİHM 'e bağlı olduğuna inanmıyorum. Tabii ki
başlangıçta bir dinamik unsur olmuşlardır. Ciddi anlamda bir iyi niyet ve bir hak
anlayışının olduğunu düşünüyorum. 'Biz Avrupa 'nın hatırına yapalım, onları memnun
etmek için haksız olsa da malları verelim ' diye değil, 'haktır ' diye veriliyor.
Ganimet gibi değil, hak iadesi çerçevesinde görmek lazım.'
'YENİ HAZIRLANACAK ANAYASAYA KATKI SUNMAK İSTİYORUZ'
Vingas, gelecek süreçte yeni bir Anayasa konusunun gündemde olduğunu,
herkesin bu anayasayı sahiplenmesi için çalışmalara bilfiil katılması gerektiğini
belirterek, 'Yeni Anayasa, bizim de Anayasamız olmalıdır. Bunun için cemaatler
olarak çalışmalara başladık, mülkiyet haklarını, din ve inanç özgürlüğünü, kültür
haklarını, örgütlenme eşitliğini öne çıkaran evrensel insan haklarına uygun bir
Anayasa oluşturulması için katkıda bulunacağız' diye konuştu.
Türkiye nüfusunun genç ve geçmişle olan tarihi bilgilerinin sınırlı
olması nedeniyle ötekileştirme veya yabancı sayılma gibi bir sorun yaşadıklarını
ifade eden Vingas, sözlerini şöyle tamamladı:
'Toplumda yeterince tanınmıyor olmamızdan dolayı bu konuya öncelik
vererek, görünürlümüzü artırmamız gerektirmektedir. Bu heyecanımızı pekiştiren
ardı sıra güzel gelişmeleri yaşamaktayız. Bunların devam etmesini arzu ediyoruz.
Geçmişten gelen gayrimüslimlere mahsus sıkıntılardan arınmış bir Türkiye 'yi
çocuklarımıza bırakmak istiyoruz.'
'ÖZELLİKLE AK PARTİ DÖNEMİ, AZINLIKLAR İçİN BİR MİLAT OLDU'
Ermeni Cemaati Vakıflararası Dayanışma Platformu Koordinasyon Kurulu
üyesi Harutyan Harun şanlı da mülkiyetlerin geri verilmesinin zor şartlar altında
hizmet veren okullarına önemli bir gelir sağlayacağını belirterek, 'Özellikle AK
Parti dönemi, azınlıklar için bir milat oldu. Gayrimüslimler olarak çok ciddi
sıkıntılar yaşıyorduk, kilisemize bir çivi çakmak için bile azınlıklar masasından
izin alırdık. Bunların hepsi 2003 'ten sonra adım adım aşıldı' dedi.
Ermeniler olarak, kendilerini Türk milletin asli unsuru olarak
gördüklerini ifade eden şanlı, aidiyet duygusunun kendileri için çok önemli
olduğunu, Türkiye 'nin dışında bir vatan bilmediklerini söyledi.
AB 'nin Türkiye 'ye sürekli azınlık hakları konusunu dayatmasını da çok
anlamlı bulmadıklarını, hatta rahatsız olduklarını belirten şanlı, 'Zaten
sorunlarımız bir bir çözülüyor. Bunun haricinde tabii ki ufak tefek sorunlarımız
da var. Mesela eğitim ve patrikhanemizin tüzel kişiliği konuları gibi. Ancak
bunların da yeni Anayasa ile çözüleceğine inanıyoruz' diye konuştu.
Kararın bir jest olarak yorumlanamayacağını, haksız yere alınan bir malın
söz konusu olduğunu ifade eden şanlı, 'Bu bir hakkın iadesidir. Öyle bazılarının
iddia ettiği gibi birileri mecbur kıldığı için hükümetin bunu yaptığına da
inanmıyorum' dedi.
Türk ve gayrimüslim çocukların iç içe dostluk içinde yaşaması gerektiğine
vurgu yapan şanlı, 'Yanlış zihniyetle doldurulan kafaların boşaltılması lazım.
Hala Ermeni milleti bir Türk düşmanı gibi görülüyor. Aslında biz halklar olarak,
bunun böyle olmadığını biliyoruz' diye konuştu.
AA