Bafa Gölü'nün çevresi turizme kazandırılacak!
Biyolojik çeşitliliğiyle dikkati çeken Bafa Gölü 'nün çevresindeki tarihi ve kültürel değerlerin turizme kazandırılması amacıyla çalışma başlatıldı. Bölgenin kültür turizmi destinasyonuna katkı sunacak.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi (MSKÜ) tarafından hazırlanan "Bafa Gölü ve Çevresinde Toplum Destekli Ekoturizm Faaliyetlerinin Belirlenmesi Projesi", bölgenin kültür turizmi destinasyonuna katkı sunacak.
Eşsiz doğal güzellikleri, biyolojik çeşitliliği ve çevresindeki tarihi kalıntılarıyla dikkati çeken Bafa Gölü, uluslararası öneme sahip sulak alanlar arasında yer alıyor.
Havzasında 261 kuş, 22 sürüngen ve 19 memeli türe de ev sahipliği yapan Bafa Gölü, nesli tehlike altında bulunan birçok kuş türüne üreme ve kışlama ortamı sağlıyor.
Güney Ege Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen proje kapsamında MSKÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muammer Tuna ve yaklaşık 20 kişiden oluşan proje ekibiyle bölgenin ekoturizm potansiyelini belirlemeye yönelik çalışma yürütülüyor.
Tuna, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ekoturizmin doğal ve kültürel çevreyi koruyarak, yerel halkın refahının da gözetilerek yapılan bir seyahat türü olarak tanımlanabileceğini dile getirdi.
-"Bölgede 8 bin yıllık kaya resimleri bulunuyor"
Bafa Gölü'nün yaklaşık 80 kilometre alana sahip bir göl olduğuna dikkati çeken Tuna, güney ucunda yer alan Heraklia Antik Kenti'nin Helenistik dönemden kalmadığını belirtti.
Kentin arka kısmında yer alan Beşparmak (Latmos) dağlarında ise 1990'lı yıllarda kaya resimleri bulunduğuna değinen Tuna, kaya resimlerinin günümüzden yaklaşık 8 bin yıl öncesine dayandığına işaret etti.
Tuna, kaya resimlerinin Anadolu'da başka benzerinin bulunmadığını ayrıca bölgede Beşparmak Dağları eteklerinde yer alan erken Bizans dönemine ait kiliseler de olduğunu anlattı.
Bu değerlerin yok olma aşamasına geldiğini belirten Tuna, eserlerin bölgede tarihsel ve arkeolojik açıdan önemli nitelikler oluşturduğunu söyledi.
-"Su sporları yapılması planlanıyor"
Bafa Gölü'nün aynı zamanda ekosistem ve gölde barındırdığı balık türleri ile eşsiz niteliklere sahip olduğunu ifade eden Tuna, "Göl kenarındaki endemik bitki türleri, havzada bulunan sulak alan göçmen kuşların uğrak yeri. Burada yüzlerce kuş türü bulunuyor. Dolayısıyla Bafa Gölü, kuş gözlemciliği açısından son derece önemli. Burada su sporları yapılması da planlanıyor" diye konuştu.
Bölgenin son derece ilginç kaya formasyonuna sahip olduğuna dikkati çeken Tuna, bu özelliğiyle jeopark olarak değerlendirilebileceğini kaydetti.
Tuna, "Burası hem doğal hem tarihsel hem de kültürel açıdan son derece önemli niteliklere sahip. Bu nedenle bölgenin kültür turizmi açısından bir destinasyon olarak tanıtılması son derece önemli. Bu projenin ana çerçevesini de bu oluşturuyor" ifadesini kullandı.
-"Projeye bölge halkının katılımı sağlanacak"
Yöreyi bir ekoturizm ve kültür turizmi destinasyonu olarak ortaya çıkarmayı hedeflediklerini belirten Tuna, "Proje ayrıca toplum destekli ekoturizm projesi. Bu bölgede yaşayan köylülerin projeye aktif olarak katılmalarını sağlayacağız . Burada sosyolojik araştırma yaptık. Hedefimiz bölgenin tarihsel olarak hem ülke içerisinde hem de yurtdışında tanınırlığını ve bilinirliğini artırmak" dedi.
Tuna, projenin Bafa Gölü etrafında bulunan Kapıkırı, Gölyaka ve Pınarcık köylerini kapsadığını ifade ederek, göl ve gölün çevresinin turizm açısından değerlendirdiğinde gerek doğal, gerekse kültürel ve tarihsel olarak zengin bir alan olacağını söyledi.
Projede arkeoloji, biyoloji, su ürünleri bölümleri ile orman mühendisliği ve kuş gözlemciliği gibi alanlarından uzman kişilerin araştırmacı olarak yer aldığını dile getiren Tuna, bölgede alan araştırması yapıldığını, projeyle ilgili web sitesi kurulduğunu ve Bafa Gölü'nün tanıtım filminin çekildiğini kaydetti.
AA